TRT Radyo-1’de her cuma yayınlanan ve konuk ettiği önemli isimlerlerin önemli açıklamalarıyla gündem yaratan “Yerli ve Milli” programının konuğu Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi Başkanı Doç. Dr. Salim Atay’dı.
Programa telefonla bağlanan ve programın yapımcı ve sunucusu Belma Şahaner’in sorularını cevaplandıran Atay, Ofisin sadece kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgili olmadığının altını çizdi.
Türkiye’nin insan kaynağına odaklı olduklarını belirten Atay, “Birinci görevimiz, Türkiye’nin insan kaynağı envanterinin oluşturulmasıdır” dedi.
Doç. Dr. Atay, şöyle devam etti:
“Bu envanter üzerinden devam edecek olursak, Türkiye’de ihtiyaç duyulan alanlara yetenek geliştirmek, Türkiye’nin vizyon projelerine insan kaynağı geliştirmek, kamu kurumlarımızın etkin ve verimli çalışmasına yönelik planlama, kariyer yönetimi, performans yönetimi gibi modern insan kaynakları uygulamalarını kamu kurumlarında uygulanır hale getirmek. Tabii daha sonra da özel sektöre bu konuda destek vermek bizim asli görevlerimizden. Bir başka önemli, kamuoyunun çok yakından ilgilendiğini bildiğimiz, kamuya istihdamda liyakatin öncelenmesi bizim asli konularımızdan bir tanesi.”
Doç. Dr. Atay, insan kaynakları yönetiminde kullanılan yazılımlara ilişkin soru üzerine, geçmişte ve halihazırda yabancı yazılımların pek çok alanda kullanıldığını, bunun işin doğasında olduğunu ancak söz konusu insan kaynağı olduğunda mutlaka milli yazılım kullanılması gerektiğini kaydetti.
Atay, “Çünkü bir ülkenin en önemli akredite değeri insandır. Cumhurbaşkanımızın yönetimindeki algı da bu yöndedir. İnsanımızla ilgili yazılımların yerli ve milli olmasını özellikle önemsiyoruz. Bunun iki sebebi var. Birincisi, verdiğimiz önemli ilgili. Bir diğeri de güvenlik sorunu var. Biliyorsunuz, verinin güvenliğini sağlayabilmek, insanımızla ilgili verinin güvenliğini sağlayabilmek bizim için kritik önemde. O bakımdan yazılımların yerli ve milli olmasına özen gösteriyoruz” dedi.
Dünya nüfusunun çok arttığına ve Türkiye’nin nüfusunun da 83 milyona ulaştığına dikkat çeken Atay, bu kadar büyük bir nüfusta etkin insan kaynağı hizmeti sunabilmek için dijital araçlardan, yazılımlardan yararlanmak zorunda olduklarını belirtti.
Doç. Dr. Salim Atay, bu yıl sadece aday memurlarla ilgili yapılacak bir çalışma kapsamında hizmetleri dijital olarak sunmanın karşılığı olarak 400 milyon lira tasarruf sağlanmasını öngördüklerini kaydetti.
Atay, şöyle dedi:
“Milyarlarca liraya tekabül ettiğini söyleyebiliriz. Yani, bu yazılımları yerli yapmamızın güvenlik vesaire konularda bize sağladığı mühim, parayla ölçülemeyecek değeri bir tarafa bırakacak olursak, rakamsal olarak milyarlarca lira katma değer sağladığını çok kesin olarak söyleyebilirim.”
Şahaner’in “Yetenek Kapısı” uygulamasına ilişkin sorusunu da cevaplandıran Atay, tüm endüstrileşmiş ülkelerin gençlerle ilgili ortak bir tavrının, ortaokuldan itibaren onlara iyi bir kariyer planı sunmak olduğunu söyledi.
Doç Dr. Salim Atay, bunu yapabilen ülkelerin başarılı olduğunu ifade eden Atay, göreve gelir gelmez üniversitelerde kariyer merkezleri kurma sürecini başlattıklarını ve tamamladıklarını belirtti.
Üniversitelerde kariyer hizmetlerini yürütebilmenin önünde pek çok engel olduğuna işaret eden Atay, mekân sorunu hallolmuş olsa bile içine konacak uzman sıkıntısı bulunduğuna dikkat çekti.
Atay şöyle devam etti:
“Coğrafi engeller var, şehirlerin kendi doğasından kaynaklanan sorunları var. Öğrencilerin bu konuda bilinç düzeyleri yeterli değil yani bu konudaki eğitimleri daha önce yeterli verememekten kaynaklanan sorunlar var.”
Bu sorunların nasıl yönetilebileceği hususunda gelişmiş ekonomilerde örnekleri bulunduğunu belirten Atay, bunun bir yazılım üzerinden yapılabildiği bilgisini verdi.
Atay, bu yazılımın Türkiye’de bazı üniversitelerde kullanıldığını ancak yıllık yüksek meblağlarda kiralar ödediklerini söyledi.
Atay şöyle dedi:
“Bu yazılımlara verdikleri para önemli ama daha önemli bir şey, bu yazılımları yapan ülkelerde de kişisel verilerin güvenliği çok önemli hususlar olduğu için bu şirketler verilerini Türkiye’de tutmuyorlardı. Bulundukları ana ülkelerinde tutuyorlardı. Onlar da çünkü güvenliği önemsiyorlar; haliyle bizim verilerimiz ister istemez başka ülkelere gidiyordu. Göreve gelir gelmez ilk yaptığımız müdahale bu alanda oldu ve biz yerli ve milli bir yazılımı, vakıf ve devlet üniversitesi ayrımı yapmadan, bütün üniversitelerimize bu yazılımı ücretsiz olarak sunduk. Dolayısıyla bu yazılım üzerinden üniversite gençliği pek çok hizmeti alabilmekte ve bunun için de herhangi bir, gerek veri güvenliği açısından gerek hizmetlerin aksamaması açısından bir sorun yaşamıyoruz.”
Yetenek Kapısı uygulamasını da anlatan Atay, öğrencinin üniversiteye kaydı yapılırken aynı zamanda Kariyer Merkezinde bulunan Yetenek Kapısı uygulamasına da kaydolduğunu ve bir profil oluşturduğunu anlattı.
Atay, şu bilgileri verdi:
“Bu profil oluşturduğu mecrada kendisinin dışında kimler var? Üniversitenin Kariyer Merkezinde çalışan Kariyer Danışmanı da var. Başka kim var? Odalar ve Borsalar Birliği ile yapmış olduğumuz bir protokol neticesinde, TOBB’un web sitesinde “Yetenek Kapısı”nın logosu var. Türkiye’nin herhangi bir yerindeki işveren sisteme kayıt oluyor ve orada yer ediniyor. Böylece öğrenciyle işvereni, büyük küçük demeden, zaten büyük, markalı şirketler bunu yapıyordu, uluslararası şirketler bunu çok iyi yaparlar, ulusal büyük şirketler de yapıyorlar ama KOBİ’ler özellikle böyle bir imkâna sahip değildi. Yani Anadolu’nun bir yerinde, 50-100 çalışanı olan bir şirket üniversiteliye istediği gibi ulaşamıyordu. Şimdi artık bu platform üzerinden doğrudan iletişim kurabiliyorlar ve şu anda bizim sistemimizde 3 binin üzerinde şirket var ve bunların tamamı gönüllü olarak kaydolmuştu. Öğrenci sayımız da 700 bine yaklaştı. Bunlar da yine gönüllü olarak geliyorlar ve sistemimize kaydoluyorlar. Ayrıca üniversitelerimizin kariyer merkezleri de sistemi yukarıdan sürekli denetliyor ve destekliyor onları. Gerek üniversiteler gerekse üniversite dışındaki STK’lar ve benzeri yapılar da şirketler de öğrencilerin kariyerleriyle ilgili karar verme süreçlerine katkı sağlayacak birtakım etkinlikleri bu platform üzerinden yapıyorlar. Bu platformdan doğruca onlara ulaşma imkânı oluyor. Şu anda bizim sistemimiz üzerinde 200’ün üzerinde açık iş ilanı var. Staj ilanları, etkinlikler, teknik geziler, aklınıza gelebilecek pek çok şey bu platform üzerinden doğrudan öğrencilerimize ulaşmış oluyor ya da şirketler bu imkânlara ulaşmış oluyor.”
Programın tamamını aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz.