ROKETSAN Uydu Fırlatma Uzay Sistemleri ve İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi ile Patlayıcı Hammadde Üretim Tesisinin açılışı 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda yapıldı.
Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan törende, ülke imkânlarıyla üretilebilecek hiçbir ürünü dışarıdan satın almama politikasıyla, yerlilik oranının yükseğe taşındığını söyledi.
Halihazırda 700’e yakın savunma sanayi projesinin yürütüldüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı, sadece son 5 yıldaki proje sayısının 350 olduğunu belirtti.
Erdoğan, “bugün 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaşıldı. Kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyoruz. İHA, SİHA, TİHA üretiminde dünyada ilk 3-4 ülkeden biriyiz” dedi.
Milli Savunma Bakanı Dr. Hulusi Akar da törende yaptığı konuşmada, tüm engellemelere rağmen Türkiye’nin başta savunma sanayi olmak üzere her alanda büyük başarılar elde edildiğini söyledi.
Bir zamanlar hayal edilen projelerinsanayiinde bir zamanlar yapılamaz denilen projelerin hayata geçirildiğini ve bu başarıların millete yüksek moral ve motivasyon sağladığını ifade etti.
Akar şöyle devam etti:
“Yapabildiğimizi, başarabildiğimizi kanıtladık ve bütün dünyaya da gösterdik. Artık şirketlerimiz dünyanın önde gelen firmalarının içinde yer alıyor; bu şirketlerimizden biri de, gururla ifade etmek isterim ki şu anda içinde bulunduğumuz ROKETSANDIR. ROKETSAN kara, deniz, hava savunma sistemleri, hassas güdümlü füzeler ve mühimmatı, balistik koruma sistemleri ve uzay çalışmalarıyla ülkemiz için gerçekten büyük bir değerdir, büyük katkı sağlayan kurumdur.”
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir de Türkiye’nin savunma sanayiinde kara, deniz ve hava platformlarının üretiminde artık belirli bir seviyeye ulaştığını söyledi.
“Savunma sanayiinde, ‘Tam Bağımsız Türkiye’ hedefinde asıl önemli olan kritik teknolojiler ve stratejik ürünler” diyerek hızla ilerlendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Demir, “Bunun için platformlarımızın silah sistemlerinden radar ve elektronik harp unsurlarına, muhabere ve bilgi sistemlerinden savaş yönetim sistemlerine kadar bütün unsurların üretiminin yanında, alt bileşen ve ileri teknolojiye sahip bütün ürünlerin de yerli ve milli olarak değiştirilmesinde önemli mesafe kat ettik, etmeye devam ediyoruz” dedi.
Prof. Dr. İsmail Demir şöyle devam etti:
“Ancak, bunun yetmeyeceğini biliyoruz. Daha hızlı koşularla o büyük hedeflere ulaşacağımıza inanıyoruz. ‘Gün 24 saat ve sürekli çalışmalıyız’ diyoruz. Gençlerimize ve bütün savunma sanayimize söylediğimiz; ‘eğer bir şey insan yapısıysa biz daha iyisini yaparız’ inancı ve azmiyle bu yolda yürüyeceğiz.”
ROKETSAN Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Faruk Yiğit ise Elmadağ’da 88 bin, Lalahan’da ise 94 bin metrekare kapalı alandan oluşan tesislerde 1081 mühendisin tasarım ve geliştirme çalışmalarını yürüttüğünü belirtti.
ROKETSAN’ın, %72’si KOBİ statüsünde 1798 firmadan oluşan tedarikçi ekosistemiyle, milli ve yerli malzeme kullanım oranını her geçen gün daha da artırdığını ifade eden Prof. Dr. Yiğit, “Bu oranın Ağustos ayı itibariyle %76’ya ulaştığını da bilgilerinize arz ederim” dedi.
Uydu Fırlatma Uzay Sistemleri ve İleri Teknolojiler Araştırma Merkezinde, aralarında Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından başlatılan Mikro Uydu Fırlatma Sistemi Geliştirme Projesi (MUFS) dahil olmak üzere, birçok yeni ve yüksek teknoloji içeren sistem ve alt sistem geliştirme çalışmaları yürütülecek.
Merkezde yürütülen projelerin büyüklüğü 9 milyar TL’yi geçiyor.
MUFS projesi bittiğinde 100 kilogram ve altındaki mikro uydular, yüksekliği en az 400 kilometre olan Alçak Dünya Yörüngesine yerleştirilebilecek.
Türkiye, dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu uydu fırlatma, test etme, üretme altyapısı ve üs kurma yeteneğine kavuşmuş olacak.
2025 yılında fırlatılması hedeflenen mikro uydu ile ilgili testler başarılı şekilde gerçekleştirildi.
Milli teknolojilerle 2017 yılında uzaya fırlatılan ilk yerli sonda roketi ile 130 km irtifaya çıkılarak uzayın sınırı olarak kabul edilen 100 km çizgisi aşılmış oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu başarılı testin görüntülerini de kamuoyuyla ilk kez paylaştı.
Türkiye, yerli imkanlar geliştirdiği teknolojilerle uzaydaki hedeflerini hayata geçirirken “denizlerin altından uzayın derinliklerine kadar” görev üstlenen ROKETSAN artık Türkiye’yi uzay liginde de teslim ediyor.
Yerli uydu uzaya fırlatıldığında Türkiye’ye güvenli bilgi akışı sağlanacak.
Tarımdan savaş istihbaratına kadar her alanda Türkiye’nin geleceğine katkı sağlayacak uydu, Türk askerlerine anlık bilgi ve koordinat sağlayarak işini kolaylaştıracak.
YENİ NESİL TOPÇU FÜZESİ, İHA VE SİHA’LARLA İŞ BİRLİĞİ YAPACAK
Roketsan tarafından Nisan 2020’de başlatılan TRG-230 Füze Sistemine lazer arayıcı başlık entegrasyonu çalışması kapsamındaki test atışı görüntüleri de ilk kez yayınlandı.
Bu görüntülerde, Baykar tarafından üretilen Bayraktar TB2 SİHA’nın lazer işaretlemesi yaptığı hedef, Lazer Güdümlü 230 mm Füze Sistemi (TRLG-230) tarafından başarılı şekilde vuruldu.
Lazer Güdümlü 230 mm Füze Sistemi (TRLG-230) İHA ve SİHA’ların işaretlediği hedefleri karadan vurabilecek.
PATLAYICI HAMMADDEDE YURT YIŞI BAĞIMLILIĞI AZALIYOR
ROKETSAN’ın Elmadağ tesislerinde Patlayıcı Hammadde Üretim Tesisi açılışı da yapıldı.
Canlı bağlantı ile açılışı gerçekleştirilen tesis ile Türkiye’nin patlayıcı hammadde ihtiyacı büyük oranda milli olarak üretilecek.
Füze ve roket harp başlığı patlayıcıları ile reaktif zırh sistemleri için kritik öneme sahip bu kabiliyet ile yurt dışı bağımlılığı önemli ölçüde kırılacak.
Mavi Vatan Aatmaca ile daha güvende Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca değindiği ATMACA füzesinin kabiliyetlerini de bir video ile gösterdi.
Mavi Vatan koruması için milli teknoloji ile geliştirilen ve hedefi imha edene kadar takip eden ATMACA füzesinin de yıl sonu itibarıyla TSK’nın hizmetine sunulması planlanıyor.