Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Cihat Yaycı, adaların silahlandırılması ve Yunanistan’a devri gerçekleşmeyen 152 ada/adacığın egemenliği konularının Yunanistan ile müzakere edilmesi gerektiğini söyledi.
Yaycı, Yunanistan’da yayınlanan Kathimerini gazetesine verdiği röportajda, Ege’deki ada ve adacıkların karasularının olduğunu ancak kıta sahanlıklarının bulunmadığının altını çizdi.
Yunan gazeteci Manolis Kostidis’e harita üzerinde izahat veren Cihat Yaycı, Meis’i göstererek, “Burası benim kıta sahanlığımdır, çizgi çekme ve Libya ile anlaşma yapamazsınız deme hakkınız yok. Bir ada başka bir kıta ülkesi ile teması engelleyemez. Yunanistan Girit, Kaşot, Karpat, Rodos ve Meis kıta sahanlıklarını bir kıta bölgesi gibi hesapladığını söylüyor, bu olamaz.” dedi.
Yunan gazeteci, Yunanistan ve Mısır’ın deniz yetki alanları konusunda anlaştıklarını, bu anlaşmanın Türkiye-Libya Memorandumunu etkisiz hale getirdiğini, Girit’in kıta sahanlığını tanıdığını ileri sürünce, “Sisam’ın kıta sahanlığı var ama Türkiye’nin yok diyemezsiniz. Bu adalar Türkiye’nin kıta sahanlığı üzerinde bulunuyor. Rodos nerede bulunuyor? Yunan kıta sahanlığında mı?’” diye sordu.
Türkiye Akdeniz’de 2.280 kilometre kıyı şeridine sahip olduğunu vurguladı.
Mimarı olduğu Mavi Vatan haritasına ilişkin bir soru üzerine Yaycı, haritanın uluslararası antlaşmalarla Yunanistan’a verilen adalar üzerinde egemenlik iddiası anlamına gelmediğini, bu adaların Türk kıta sahanlığı üzerinde bulunduğunu anlattı.
“Bu adalar (doğudaki) Türk kıta sahanlığında bulunuyor. Bu, bu adaların Türkiye’ye ait olduğu anlamına gelmiyor. Yunanistan’a devredilirken (gri bölgeler hariç) isimlendirilen adaların egemenlik haklarında hiçbir kuşku yok. Mesele, kara suları dışındaki deniz yetki bölgeleri.” izahatını yaptı.
Türkiye’nin Yunanistan’ın toprağında gözü olmadığını ancak Yunanistan’ın adaları silahlandırdığını anımsatarak, “1922’de adalardan geldiniz ve Anadolu’yu almaya çalıştınız. Adaların militarize edilme maksadı nedir? Hedefleri saldırgandır. Bir boşluk bulsalar, bunu planlıyorlar. Bu büyük bir tehdit, aynı 1922’de olduğu gibi Megali İdea’ya hazırlık” dedi.
Yunan gazeteci Türkiye ile Libya arasındaki deniz yetki alanları anlaşmasının meşru olmadığını savununca,
“Türk donanması şimdi güçlü hissetti de bu teorileri çıkardı şeklinde söylenenler gerçeği yansıtmıyor çünkü bu Libya ile anlaşma konusu, Rum Yönetimi’nin Mısır ile anlaşması gibidir. Dolayısıyla Libya ile anlaşmanın da kendi mantığı vardır, yasaldır. Türkiye ile Libya, biri Asya (Anadolu) diğeri Afrika’dadır ve iki kıta ülkesinden söz ediyoruz. Türkiye bu anlaşmaya maksimalistlikler eklemedi ve Rodos, Kaşot, Karpat ve Girit’e dokunmayan bir hat çekti’ cevabını verdi.
Yunan gazeteci Kostidis, Kathimerini gazetesindeki yazısında, Cihat Yaycı’nın kendisine çok misafirperver ve nazik davrandığını, 2 adet imzalı kitabını hediye ettiğini de anlattı.
Röportajın tamamı için:
https://www.kathimerini.gr/politics/561186205/theloyme-yfalokripida-kai-152-nisia-sto-trapezi-k/