Yakın Hava Desteğinde Başrol: Helikopterler!
Pallerin dönmeye başladığı andan itibaren helikopterler insanoğlu için her alanda hizmet verecekti. Yangın söndürmeden nakliyeye, keşif ve gözetlemeden saldırıya, eğlenceden turizme kadar her alanda hizmet veren helikopterlerin ”taarruz” yönünü ele alacağız.
İlk taarruz gerçekleştiren helikopteri Ruslar geliştirdi. 1948’de ilk uçuşunu gerçekleştirip 1950’de hizmete giren bu helikopterin adı: Mi-1.
Helikopterin, ambulanstan nakliyeye birçok çeşidi kullanıldı. Ancak bizim için önemli olanı ”saldırı” varyantı. Ruslar bu helikopterin hem soluna hemde sağına kanatçıklar ekleyip silahlandırdılar. Böylelikle gökyüzünde pallerini döndürerek ateş açan ilk helikopter tarihe eklenmiş oldu. Daha sonra ana amacı taaruz olmayıpta saldırı varyantı olarak çeşitlendirilen bir başka Rus helikopter tarihe geçti: Mi-4! Birçok varyantta üretilmiş olan bu helikopterin ana görevi nakliye. Ancak Mİ-4MU versiyonu, taşıdığı 1 adet makinalı tüfek ve roket sistemleri ile saldırı versiyonu olarak kabul ediliyor.
Bu helikopterin anti-denizaltı bombası taşıdığı 3 versiyonu da bulunuyor: Mi-4PL (NATO adı ile Hound-B), Mi-4VM (VM-12), Mi-4M (NATO adı ile Hound-C). Ruslar taaruz konseptini geliştirip Mi-24A modelini geliştiriyor.Böylelikle dünyada ilk kez ana amacı taaruz olarak bir helikopter geliştiriliyor. Bu helikopter aynı zamanda pek çok askeri taşıyabilirken kanatlarında taşıyabildiği 3 adet roketatar sistemi ile taarruz da gerçekleştirebiliyordu. Günümüzün arka arkaya bulunan kokpit tasarımından farklı olarak kokpit yan yana 2 koltuktan oluşuyordu. Ruslar gelişen teknolojiye ayak uydurdu ve Mi-24’ü sensörler ile, FLİR’ler ile, gelişmiş silah sistemleri ve radarlar ile donattılar. Böylelikle günümüzün Mi-35’i doğdu! Tabi gelişen teknolojiye ve taarruz helikopteri konseptin de lider olmak için başka tasarımlarda ürettiler. 1982’de ilk uçuşunu gerçekleştiren ancak KA-50, Rusların o döneme göre en gelişmiş taarruz helikopteri idi. Mİ-24 ve KA-50 uzun yıllar Rusya’nın taaruz helikopterleri filosunda hizmet verdi. Gelişen teknoloji ve tehditlere karşı Ruslar KA-50’yi modernize etme kararı aldı.Helikopter iki koltuk sayısına ulatı ve çeşitli sensör, FLİR, radar sistemi ile donatıldı. Silah sistemleri ve aviyonikleri de modernize edildi.Ruslar Mi-24’ü, Mi-28’ler gelene kadar envanterde tutma kararı aldı.Mi-28, 2006’da envantere girdikten sonra Ruslar envanterde bulunan helikopterlerini modernize ederek günümüze ulaştı.
Gelelim Amerikan tarafına. Amerika ilk olarak Vietnam savaşında kullandığı UH-1’leri silahlandırdı. Rusların taarruz alanında yaptıkları çalışmaları takip etti ve Vietnam’da keşfettiği havadan ateş gücü ihtiyacını karşılamak üzere ”taarruz helikopteri” için çalışmalara başladı. Hepimizin bildiği, klasik haline gelen AH-1 projeleri ilk ”taarruz helikopteri” sınıfında helikopterleri idi. Ancak ABD durduğu yerde, hemen AH-1’i tasarlayıp üretmedi. Gelin AH-1’i tasarlayana kadar neler yapmışlar, bakalım:
ABD ilk olarak 1962’de, 1945′ tasarlanıp üretilen Bell 47 “Sioux” modeli ve 1956’da tasarlanıp üretilen Bell 204 “Iroquois” üzerinden Bell D-255 modelini geliştirdi.Uçak prototip olarak kalsa da Amerikanlara tasarım olarak çok büyük bir yarar sağladı. 1 yıl sonra, 1963’de Bell 207 Sioux Scout’u geliştirdi. Bu helikopter Amerikanların ilk deneysel taarruz sınıfı helikopteri. İlk uçuşunu gerçekleştirdikten sonra birçok teste sokulan bu helikopter, Emerson Electric TAT-101 taretinin içinde iki adet 7.62 milimetre makinalı tüfek taşıyordu.
Amerika, taarruz helikopteri projesine hız kesmeden devam ediyor, mümkün olan en iyi helikopteri üretip Ruslara yanıt vermek istiyordu. Yıl 1964 olduğunda Sikorsky S-66 projesi ortaya çıktı. Yalnızca 2 adet üretildi ancak tasarım Amerikanlara oldukça yaradı. Çünkü 1 yıl sonra o bildiğimiz helikopter pallerini çevirmeye başlamıştı: Bell 209 “Huey Cobra”…
Günümüzde pek çok modernizeye uğramış ve çeşitli varyantlara bölünmüş halde ulaşan AH-1’in ilk üretildiği zamanlarda kullanabildiği silahlar sadece makinalı tüfek ve roketatar sistem iken bugün çeşitli sensör ve ikaz sistemi, FLİR ve gelişmiş silah sistemleri, güncellenmiş aviyonik ve seyrüsefer sistemleri ile donatılmış. Tabi Amerikanlar taarruz helikopteri konseptin de dahada ileri gitme ve Rusları geçme arzusunu bırakmadan çalışmaya devam ederken, 1967’de bir proje daha ortaya çıkıyor: Lockheed AH-56 “Cheyenne”. 10 adet üretilen ve çok geniş kanat uzunluğuna sahip olan bu helikopter daha fazla silah taşıma kapasitesine sahip olması amacı ile tasarlanmıştı. Ancak helikopterin kontrol ve rotor sisteminden kaynaklanan çeşitli sorunlar, onun daha fazla üretilip hizmet vermesini engelledi. Ancak daha iyi projelerin habercisi olmuştu. Yıllardan 1975 olduğunda 2 yeni proje ortaya çıkmıştı. İlki: Bell YAH-63. Yalnızca 3 adet üretilen bu helikopter tasarım olarak AH-1’i andırıyor olsa da zamanında AH-1’den daha fazla silah taşıyabilme kapasitesine sahipti. Zaten helikopterin tasarlanış amacıda AH-1’den daha verimli bir helikopter oluşturulmak istenmesi idi. Ancak bu helikopterde kazaların kurbanı oldu. Yaşanan rotor sorunları ve kazaları nedeni ile proje ilerleyemedi. Bir diğer proje ise herkesin bildiği bir helikopter: Boeing AH-64 Apache!
O dönem ki adı ile YAH-64. 1975’de tasarlandı ve ilk uçuşunu o yılda gerçekleştirdi ancak envantere 1986’da girdi. Nedeni ise helikopterin tasarım haklarının satılıp başka bir firma tarafından alınması. Daha doğrusu tasarlayan firma olan Hughes Helicopters firmasının McDonnell Douglas tarafından satın alınması. İlk AH-64 1986’da envantere girerken ilk AH-64D 1997’de envantere girmişti (D modelinde AN/APG-78 Longbow atış kontrol radarı bulunmaktadır). Bu helikopterde günümüze kadar pek çok modernizasyon geçirmiştir ve çeşitli varyantlarda üretilmiştir.
Helikopterler yakın hava desteğinin vazgeçilmez bir parçası. Uçaklara oranla hedefi daha fazla ateş altına alabilme imkanı onları oldukça cazip kılıyor. Helikopterde bulunan FLİR, bir zırhlı araç tespiti gerçekleştirip anında imha edebilir, düşman unsur tespit edip bölgeyi makinalı tüfekleri veya roketatar sistemleri ile bölgeyi ateş altına alabilir, hemen altında ilerleyen birliğe gözcü olabilirler. Karadaki birlikler eğer sıkışırsa veya baskın yerlerse gelebilecek en kolay ve ilk yardım gökyüzünden dönen pallerle gelecektir. Bunun için helikopterlerin yakın hava desteğindeki rolünü tartışmaya bile açmak oldukça gereksiz.
Yakın Hava Desteğinde İHA’lar ve Diğer Faktörler
2018’e yaklaşıyoruz ve teknolojimiz durmadan gelişiyor. İHA-Drone teknolojiside özellikle son 2 yılda çok ciddi bir büyüme kaydetti. İHA’lara daha gelişmiş gözetleme sistemi entegre edilirken bir yandan da silahlandırıldı ve anında müdahale imkanı sağlandı. Drone’lar ilk başlarda sadece görüntü alması için havalanırken şimdi öldürmek veya bir eşyayı bir yere taşımak içinde havalanabiliyor.
Peki yakın hava desteği ile ne alakaları olabilir? Tam bu konuda teknoloji devreye giriyor ve çeşitli ürünler ile orduların güvenliğini sağlıyor. Hemen örnek verelim: Mühimmat taşıyabilen İHA! Bir bölgede bulunan askerler önlerinde bulunan toplu, tekil hedefi 1 km, hatta daha uzaktan imha etmek için yanlarında taşıdıkları drone’u kullanıp o bölgeye mühimmat fırlatabilir. Böylece herhangi bir uçak veya helikopter kalkmadan anına imha sağlanmış olunuyor. Hatta Drone, kendini hedefin üstüne götürerek imha edebilir. Böylelikle daha fazla tahrip gücü, daha yüksek isabet ile birleştirilmiş olunur. Bu tip Drone’lara Kamikaze Drone deniyor.
Veya yine belirli bir bölgede bulunan askerlerin güvenliği için uçuş da olan bir SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı) hedef tespit ettiği anda sahip olduğu havadan-karaya füzeleri veya genel maksat bombaları ile tespit ettiği hedefi imha edebilir. Bir yandan tespit, imha süresi en aza indirilmiş olunurken bir yandan da karada bulunan birliklerin güvenliği sağlanmış olunur.
Tabi gelişen teknolojiye karşı gelişen savunma teknolojisi de bulunuyor ! Anti Drone sistemleri, elektronik harp sistemleri, uçaklar ve helikopterler için kısa-orta menzilli hava savunma sistemleri ve MALE sınıfı İHA’lar (Daha fazla irtifa ve havada kalış süresine sahip İHA’lar), jet motorlu uçaklar için için daha uzun menzilli hava savunma sistemleri! (Bu sistemleride bir başka yazımızda detaylıca inceleyeceğiz.)
Yakın Hava Desteği yazımızın 1. bölümü için: Yakın Hava Desteği Nedir? Nasıl Gelişmiştir?
Yakın Hava Desteği yazımızın 3. bölümü için: Yakın Hava Desteğinde Savunma Sanayimiz