Samsun Yurt Savunma (SYS) Grup şirketleri tarafından geliştirilen orta kalibre top Venom LR’ın sesi, Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Başkanlığı Gölbaşı Yerleşkesi’nde yankılandı.
Etkinlikte, SYS Grup şirketlerinden AEI Systems’ın 30×113 milimetre VENOM LR orta kalibre otomatik topu entegreli yine grup şirketlerinden UNIROBOTICS’in TRAKON 30 Uzaktan Komutalı Silah Sistemi (UKSS) Nurol Makina’nın Ejder Yalçın 4×4 Zırhlı Muharebe Aracı üzerindeydi.
Silah kulesiyle araç üzerinden sabit hedeflere, sabit ve hareket halinde atışlar yapıldı.
Atış testini ihtiyaç ve tedarik makamları ile savunma sanayi şirketlerinin yönetici ve temsilcileri de izledi.
Özel Harekât Başkanı Süleyman Karadeniz, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, yerli firmanın bu silah sisteminin gelişiminde hızlı davrandığını ve ciddi mesafe kat ettiğini; etkinlikte de bunu gördüklerini söyledi.
Karadeniz, “İhtiyacımız olan, envanterimizde bizi tamamlayıcı olan 30 milimetrelik topu da baharda, mart-nisan aylarında inşallah envanterimize katmış olacağız.” dedi.
Bu silahın kendilerine sahada ciddi ateş üstünlüğü sağlayacağını vurgulayan Karadeniz, şöyle konuştu:
“Daha uzun mesafelerde silah kullanma imkânı verecek. Düşman hedeflerinin imhası noktasında ciddi avantajlar getirecek. Türkiye coğrafyası etrafında sıkıntılı bir yapı oluştu. Bu sahada hem ekonomik hem silah hem de askeri olarak çok güçlü durumda olmak zorundayız. Dolayısıyla hiç durmadan, sürekli kendimizi yenileyerek, yeni silahlar üretmek, bunları envanterimize sokmak için gayret göstereceğiz.”
SYS Grup ve CANiK Genel Müdürü Cahit Utku Aral da dünyada iç güvenlik birimlerinin kullandığı en ağır silahların 30×113 milimetre sınıfında olduğunu, Türkiye’de de envantere girdiği zaman kuvvetin en ağır silahı olarak görev yapacağını ifade etti.
Etkinlik için Özel Harekat Başkanlığının envanterindeki en hafif, en küçük 4×4 aracı seçtiklerini anlatan Aral, şunları kaydetti:
“Amacımız şuydu, en hızlı, en mobil manevra kabiliyetine sahip olan aracın üzerinde 30×113 milimetre gibi yüksek atım gücüne sahip bir silah sistemini taşıyabildiğimizi, kullanabildiğimizi göstermek. Etrafımızdaki bütün çatışmalarda, operasyon sahasındaki durumda yüksek hıza sahip araçlarla, yüksek manevra kabiliyetiyle maksimum atım gücüne sahip olmak en kritik husus. O yüzden bu konsepti burada sergiledik.Demoda yaptığımız önemli gösterimlerden bir tanesi hedeften hedefe geçişler. Hedeften hedefe yaklaşarak ilerledik, yaklaşık 200 metre mesafeden başlayıp 100 metre, 75 metre diye yaklaşırken namluyla optik sistem birbirinden bağımsız hareket etti. Bu onlar için sahada çok önemli bir çözüm. 30×113 milimetreyi dünyada üretebilen sadece 3 şirket var. Biz de bunlardan biriyiz. Türkiye için bugün bu silahlar %100 Türkiye’de üretiliyor. Bir taraftan İngiltere’deki fabrikamızdaki silahların %75’i de Türkiye’de üretilip gönderiliyor. Yani artık bu Türkiye’nin teknolojisi diyebiliriz. Bizim haricimizde Amerikalılar ve Fransızlarda bu kabiliyet var.”
Aral, bu silahın Türkiye’de ilk kez demo faaliyetlerini gerçekleştirmekten çok mutlu olduklarını vurgulayarak, gelecek ay Konya’da eğimli atışları gösterip, onun demosunu yapacaklarını söyledi.
Kara versiyonu yanında deniz platformları için de çözümleri bulunduğuna işaret eden Aral, bu silah sisteminin büyük ve değerli platformların korunması için çok önemli olduğunu kaydetti.
Aral, bu yıl içerisinde teslimata başladıklarını bildirerek, “Türkiye’deki süreçlerimiz muhtemelen 2025 yılında olacak. Bütün bu hazırlıkların, entegrasyonların, teslimatın yapılması 2025 yılını bulacak ama doğru zamanda olduğunu düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu silah kulesinin dron radarıyla entegrasyon kabiliyeti olduğunun altını çizen Aral, bu sayede barajlar, nükleer santraller, elektrik santralleri, önemli binaların korunabileceğini belirtti.
Cahit Utku Aral, gelecek yıl kendilerine 250 adetlik bir üretim hedefi koyduklarını ifade etti.
Aral, 2025 yılının bu ürünün kendini sahada göstermeye başladığı bir yıl olacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sahada kullanıldıkça esas fark ortaya çıkacak. Bir taraftan Makine ve Kimya Endüstrisi ile beraber mühimmatın Türkiye’de geliştirilmesiyle alakalı süreçler devam ediyor. Yine bazı özel sektör firmalarımız, patlayıcı üreten firmalarımızla bu çalışmaları sürdürüyoruz. Yüksek patlayıcı mühimmat ve bunun ülkemizde üretilmesi stratejik önemde. Silah ve kule tamam, mühimmatını da en hızlı şekilde tamamlayıp tam bir paket, tam bir çözüm halinde bütün dünyaya, dostlarımıza bu sistemi kullanıma sunmak istiyoruz.”