TCG Dumlupınar denizaltısı, USS Blower adıyla 1944 yılında ABD Deniz Kuvvetleri için üretildi.
Electric Boat Co. Groton Connecticut tarafından üretilen denizaltı, İkinci dünya savaşında devriye görevleri icra etti.
1950 yılına kadar ABD Deniz Kuvvetleri için devriye görevleri yaptı ve tatbikatlara katıldı.
16 Kasım 1950 tarihinde ABD Deniz Kuvvetlerinin envanterinden çıkarılan USS Blower, Türkiye ile ABD arasındaki Ortak Savunma Destek Yasası Kapsamında Türk Deniz Kuvvetlerine devredildi.
Denizaltı 16 Kasım 1950 tarihinden itibaren Türk Deniz Kuvvetlerinde TCG Dumlupınar adıyla görev yapmaya başladı.
TCG Dumlupınar denizaltısı, TCG İnönü Denizaltısı ile beraber, 1 Nisan 1953 tarihinde Ege Denizinde icra edilecek olan “Blue Sea” tatbikatına katılmak üzere Kocaeli’nin Gölcük ilçesinden hareket etti. İki gün süren tatbikatın ardından Gölcük’e dönmek üzere harekete geçen TCG Dumlupınar, 3 Nisan’ı 4 Nisan’a bağlayan gece Çanakkale Boğazı’ndaki Nara Burnu açıklarında İsveç bandıralı Naboland Şilebi ile baş kısmından çarpıştı.
Çarpışmanın şiddetiyle TCG Dumlupınar’ın güvertesinde bulunan 8 asker, denize düştü.
2 asker pervaneye takılarak, 1 asker ise suda boğularak şehit oldu.
Olay yerine gelen Gümrük Muhafaza Motoru tarafından 5 asker kurtarıldı.
Denizaltında bulunan 81 askerden sadece 22’si kıç torpido dairesine sığındı ve hemen “battı şamandırası”nı fırlattı.
Şamandıraya ilk ulaşan, Gümrük motoruydu.
Gümrük Motoru Çarkçısı Selim Yoludüz, TCG Dumlupınar tarafından fırlatılan battı şamandırasındaki telefon vasıtasıyla denizaltındaki Astsubay Çavuş Selami Özben ile görüştü.
Özben, denizaltının batık halde olduğunu ve elektrikleri olmadığını, kıç torpidosuna sığındıklarını ve burada 22 kişi olduklarını söyledi.
TCG Dumlupınar ile katıldığı tatbikat dönüşü makine arızasıyla nedeniyle geciken TCG I. İnönü denizaltısı saat 07.00 sularında Nara Burnu’na ulaştı.
TCG I. İnönü denizaltında görevli Üsteğmen Suat Tezcan, battı şamandırasına giderek, TCG Dumlupınar denizaltısına telefonla ulaştı.
Astsubay Çavuş Selami Özben, Üsteğmen Tezcan’a denizaltının son durumunu anlattı.
Dizellerden yara aldıklarını, manevra dairesinde yangın çıktığını, bataryayı sıfıra alarak kıç torpido dairesine geçtiklerini, şimdi manevra dairesinin su ile dolu olduğunu, kıç dairesinde 22 kişi olduklarını, yarım saat kadar önce kıç batarya dairesi ile konuştuklarını ama şimdi ise kıç batarya dairesinin cevap vermediğini söyledi.
Ayrıca manometrenin 267 kademi (yaklaşık 90 metre) gösterdiğini de söyleyen Özben’e Üsteğmen Tezcan, kendilerinin burada olduklarını ve kurtaran gemisinin de geldiğini söyledi.
Çanakkale Boğazının ters akıntısı nedeniyle Kurtaran gemisi tarafından yapılan çalışmalar güçlükle ilerliyordu.
Dalgıçlar aşağıya inmeye çalışıyordu ancak o dönemin teknik şartları nedeniyle 80 metreden fazla derine inmek çok zordu.
Batan denizaltılarda oksijen en fazla 72 saat yetebiliyordu ve zaman gittikçe tükenmişti.
Denizaltındaki 22 askere önceden yapılan “gerekmedikçe konuşmayın ve sigara içmeyin” ikazının yerine “artık konuşabilirsiniz sigara içebilirsiniz ve hatta türkü de söyleyebilirsiniz” denildi.
Denizaltındaki 22 asker umut dolu bekleyişlerinin sonu olduğunu öğrenmeleri ile “Sizler sağ olun! Vatan sağ olsun!” sözlerinin ardından “Ah bir ataş ver” türküsünü söyledi.
Yukarıda TCG Dumlupınar denizaltısında mahsur kalan 22 askeri kurtarma çalışması devam ederken, battı şamandırasının kablosu kopunca denizaltındaki askerlerle, kurtarma çalışması yapan personelin bağlantısı da koptu.
TCG Dumlupınar denizaltısındaki 22 askeri kurtarma çalışması devam ediyordu ancak ters akıntı nedeniyle büyük bir ilerleme kaydedilemedi.
Tarih 7 Nisan 1953’ü gösterdiğinde denizaltındaki 72 saatlik mevcut oksijenin bitmesi ile kurtarma saat 15.00’te, Başaran gemisinde, denizaltı personeli için bir tören düzenlenerek sonlandırıldı.
Her yıl 4 Nisan’da TCG Dumlupınar denizaltısında şehit olan 81 asker için Çanakkale Boğazı’nın Nara Burnu açıklarında, çarpışmanın yaşandığı yerde tören düzenlenir.
Bu olayda hayatını kaybeden denizcilerimizi saygıyla, minnetle ve rahmetle anıyoruz.