Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, HABERTÜRK televizyonunda canlı olarak yayınlanan “Kübra Par’la Açık ve Net” programına konuk oldu.
Prof. Dr. Demir, ASELSAN’ın Macunköy’deki tesislerinde bulunan Hacim Kamoy Üretim Holü’nden yapılan canlı yayında hem gazetecilerin hem de izleyicilerin sorularını cevaplandırdı.
Yaklaşık iki-buçuk saat süren programda öne çıkan konulardan biri yine yerli ve milli motordu.
İsmail Demir, motor yolculuğunun başladığını hatırlatarak, “Ama bu iş boyacı küpü gibi değil, batırıp çıkarasınız ama devam ediyor.” dedi.
400 ve 600 beygir sınıfı motorların testleri geçtiğini, envantere gireceğini ve araçlara takılacağını ifade eden Demir, şöyle devam etti:
“1000 beygir motorumuzun şu an testleri yapılıyor, motor çalışmaya devam ediyor. Tank motoru şu anda testbenche girdi, inşallah önümüzdeki nisan ayında onun testte çalıştığını göreceğiz. Transmisyonlar devam ediyor. Jet motoruyla ilgili işte seyir füzesi motorunu yaptık, daha uzun menzilli seyir füzesi motoru devam ediyor. Helikopter motorunun çekirdeğini yaptık ama bunların hiçbirisi kısa ve hemen yarın olacak süreçler değil. Özellikle havacılık motorları dediğimizde de uzun bir kalifikasyon test aşaması gerekiyor. Orada da sabırlı olmak lazım.”
Prof. Dr. İsmail Demir, “Tabii cek, cakla gitmek istemiyorum ama bunlar başlamış yolculuklar.” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Demir şöyle dedi:
“Özellikle motor konusunda ben sürekli, kaç programda da bunları söyledim. Motorda kamuoyunun şunları anlaması gerekiyor, siyasetçilerimizin de bunu anlaması gerekiyor; yahu deyin ki Türkiye 2000 yılında başladı, yapamadı. 90 yılında başladı yapamadı. Böyle bir şey varsa tamam ama bu iş daha yeni başladı. Ama yeni derken de 4 senedir çıkmadı. Tamam da sıfırdan başlayıp da bana 4 senede uçak motoru yapan ülke söyleyin. Biraz da insaflı olmak lâzım.”
Bahçeşehir Üniversitesi Denizcilik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (BAU DEGS) Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, Brezilya’dan hurda fiyatına (2.5 milyon dolar) alınan eski uçak gemisi için, “Alalım, bu geminin pistini inceleyelim, S/İHA’lara iniş kalkış yaptıralım, gerekirse bizim mühendislerimiz onu tek tek incelesinler” şeklindeki sözleriyle bu geminin eğitim amaçlı kullanılmasını önermişti.
Prof. Dr. İsmail Demir, bir izleyicinin bu konudaki sorusunu, “O geminin tarihçesine bir baksınlar, ne kadar eski bir gemi olduğunu, ne kadar masraflı bir gemi olduğunu görsünler. Uçak gemisi yapmak Türkiye’de gemi sanayi için bir sorun değil. Uçak gemisi yapmak istersek yarın kolları sıvar yaparız. Uçak fırlatma sistemleri vesaire, onları çalışırız. Onun için o konu biraz, ben de konu gündeme gelince arkadaşlarıma biraz daha detaya bakın dedim; çok çok eski bir gemi, masrafları zaten korkunç, işe yarar bir tarafı yok.” sözleriyle cevapladı.
Kübra Par’ın “SU-33’ler uygun mu şeklinde sorular da var” şeklindeki hatırlatması üzerine Prof. Dr. İsmail demir, “Şimdi SU-33’ün dünyada üretim sayısını düşünün, yani çok da ahım şahım fazla üretilmiş bir uçak değil. Uçak gemisi kadar, onun üzerine koyacağınız uçak konusu ayrı bir meseledir.” dedi.
Demir şöyle devam etti:
“Onun için biz İHA’larla başlayalım dedik. Şimdi HÜRJETİ yapıyoruz. HÜRJETİ TUSAŞ’la konuştuk. Onu acaba gemiye iniş kalkış yapabilen bir şey yapılabilir mi konusu çalışılıyor. Özellikle dikine kalkış iniş yapabilme konusu. Malum İngilizlerin Harrier’ı vardı; Harrier’ı çok etkin kullanmadılar. Şimdi birkaç tane dezavantajı vardı onun. Harrier zaten kullanmayacaksınız demektir. O artık Nuh Nebi’den kalma derler ya, öyle bir şey o. Onu üretmiyorlar bile. Bir,süpersonic gidemiyor, iki,onun işletme maliyetleri çok fazla. O uçağı lazım olduğu zaman kullanacaksın ama lazım olana kadar bir dizi eğitim yapacaksın; onların oluşturduğu masraflar korkunçtu yani bir dizi parametre var orada.”