Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kırşehir’de şehit aileleri ve gazilerle birlikte iftar yaptı.
İftar sonrası davetlilere seslenen Milli Savunma Bakanı, konuşmasına “Ahilik geleneğimizin merkezi, kültür dünyamızın önemli temsilcilerinden Ahi Evran’ın diyarı, bozkırın tezenesi Neşet Ertaş’ı ve daha nice ozanı yetiştiren güzel şehrimiz Kırşehir’de, sizlerle birlikte bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.” sözleriyle başladı.
Milli Savunma Bakanı Güler, başta komşu coğrafyalar olmak üzere dünya genelinde hassas gelişmelerin yaşandığı, karmaşık bir dönemden geçildiğini hatırlattı.
Türkiye’nin, jeopolitik konumu itibarıyla başta savunma ve güvenlik alanı olmak üzere bu gelişmelerden etkilendiğini, terör dâhil çeşitli tehditlere maruz kaldığını ifade eden Milli Savunma Bakanı Güler, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak Türkiye; savunma ve güvenliğini sağlamak, her alanda hak ve menfaatlerini korumak için gerekli siyasi, askerî, ekonomik ve diğer millî güç unsurlarına sahiptir. Ve çok şükür kendisine yönelebilecek her türlü tehlikeyi de bertaraf edebilme kabiliyetini haizdir. Bu kapsamda şanlı ordumuz; son bir asrın en yoğun ve en etkili faaliyetlerini gerçekleştirmektedir. Son yıllarda sizlerin de yakından takip ettiği üzere kahraman Mehmetçiğimizin ve Güvenlik Kuvvetlerimizin ortaya koyduğu üstün fedakârlıklar ve gayretler neticesinde, terörle mücadelede büyük başarılar elde edildi. Yurt içinde ve sınır ötesinde icra edilen etkili operasyonlar ile terör örgütüne ağır darbeler vuruldu.”
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “terörü kaynağında yok etme, nerede bir terör bataklığı varsa kurutma” anlayışı ile yürüttükleri operasyonlar ile artık ülke güvenliğinin, sınırların ötesinden sağlandığını vurguladı.
Terörle mücadelenin, kararlı ve etkin adımlarla, örgütün nefes almasına izin bile verilmeden amansız bir şekilde devam edeceğinin altını çizen Milli Savunma Bakanı, “Sahada elde ettiğimiz başarıları daha da geliştirerek terör bataklığını kurutacağız.” dedi.
Milli Savunma Bakanı Güler, şöyle devam etti:
“Terörle mücadelenin yanı sıra kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; hudutlarımızın güvenliğinin sağlanmasından Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunmasına; bölgemizde ve dünyada barış ve istikrarın desteklenmesinden yerli ve millî savunma sanayimizin geliştirilmesine kadar birçok alanda büyük gayret gösteriyor. Özellikle savunma sanayinde tüm dünyada büyük etkiler uyandıran başarılar elde ediyoruz. Yerli, millî ve modern teknolojiyi haiz Türk savunma sanayisi, ürettiği silah sistemleriyle ülkemizin ve kahraman ordumuzun gücüne güç katmıştır. Bu kapsamda fırtına obüslerimiz, İHA-SİHA ve TİHA’larımız, taarruz helikopterlerimiz, TCG Anadolu gemimiz ve hava savunma sistemleri gibi birçok kritik ürün, kahraman ordumuzun istifadesine sunuldu. Son olarak, ülkemizin göz bebeği olan yerli ve millî muharip uçağımız KAAN da 21 Şubat’ta ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetinde daha yeni ve daha gelişmiş sistemleri üretmek için var gücümüzle çalışmaktayız.”
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, konuşmasına “Ülkemizin bugünkü güçlü, istikrarlı, güvenli ve huzurlu ortama sahip olmasında elbette en büyük pay, aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize aittir. Bu mübarek toprakları bizlere vatan yapan, şehit ve gazilerimizin emsalsiz fedakârlıkları ve kahramanlıklarıdır.” sözleriyle devam etti.
“Nice kahraman evladımız; vatan ve bayrak aşkıyla, aziz vatanımızın ve asil milletimizin güvenlik ve huzuru için büyük bir cesaret ve özveriyle görevlerini yaparken şehadet makamına ulaştı.” diyen Milli Savunma Bakanı Güler, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Vatan sevdasının ölümsüz temsilcileri olan şehit ve gazilerimizin ortaya koyduğu yüksek fedakârlık ve yiğitlik, ülkemizin birlik ve beraberliğinin teminatı, asil Türk milletinin özgürlüğünün simgesidir. Aziz şehitlerimiz, şanlı tarihimizin müstesna köşesinde yerlerini alırken kahraman gazilerimiz ise ‘Ölürsek şehit, kalırsak gazi!’ anlayışıyla icra ettikleri kutsal vazifelerinde, gösterdikleri üstün cesaret ve feragat neticesinde ‘Gazilik’ mertebesine ulaştılar. Şehitlerimizin aziz hatıralarını kalbimizde yaşatacak, fedakârlıklarını daima şükran ve minnetle yâd edeceğiz. Asil milletimizin gururu olan kahraman gazilerimiz de her zaman ilham kaynağımız ve başımızın tacıdır. Çok iyi biliyoruz ki aziz şehitlerimizin, kahraman gazilerimizin ve siz değerli ailelerinin hakkını, hiçbir zaman ödeyemeyiz. Ancak yine de, kahraman gazilerimiz ile şehit ve gazi ailelerimizin hayatını kolaylaştırmak, yaşam standartlarını yükseltmek için ilgili tüm kurumlarımızla birlikte yoğun bir gayret içindeyiz. Bu anlayışla daima yanınızda olacak ve sizleri hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız. Şehitlerimizin aziz hatıralarını da daima kalbimizde yaşatacak, fedakârlıklarını şükran ve minnetle yâd edeceğiz. Sonuç olarak sizlerin de desteğiyle, bir ve beraber olarak geleceğe emin adımlarla yürüyecek ve ülkemizin gücüne güç katacağız. Bu vesileyle; Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum. Aziz şehitlerimizi, ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor, Kahraman gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Sizleri bir kez daha sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.”