1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Türkiye, kendisine uygulanan silah ambargosu ile karşı karşıya kaldı ve bunun olumsuz etkilerinin azaltılması maksadıyla modern ulusal savunma sanayinin ilk adımları bu dönemde atıldı.
Aynı yıl “Türk Kara Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı” kuruldu.
O günlerde kamuoyunda oluşan büyük coşku, kurulan Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakıflarına halkın önemli ölçüde bağış yapmasını ve onaylanan yasalarla bu vakıfların özel gelirler elde etmelerini sağladı.
Türkiye’nin savunma sanayinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla 1973 yılında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde Türk Uçak Sanayi Anonim Ortaklığı (TUSAŞ) kurulmuştu.
Kısa sürede söz konusu vakıflar tarafından ASELSAN (1975), İŞBİR (1978), ASPİLSAN (1981), HAVELSAN (1982) gibi şirketler kurularak savunma sanayinde yatırımlar gerçekleştirildi.
Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakıfları, 17 Haziran 1987 tarihinde 3388 Sayılı Yasayla birleştirilerek Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı kuruldu ve 26 Eylül 1987 tarihinde faaliyete başlamıştır.
1988 yılında da Vakfa bağlı bir şirket olarak, Türkiye’de roket ve füze tasarımı, üretimi ve geliştirilmesi amacıyla ROKETSAN kuruldu.
Bugün itibariyle Türkiye’de;
– ASELSAN, elektronik, haberleşme, savaş sistemlerinin yanı sıra radar, entegre silah sistemleri ve elektro-optik alanlarında bir dev haline geldi; sivil alanlarda da (ulaştırma, trafik, güvenlik ve sağlık) etkin konuma ulaştı.
– TUSAŞ (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii) Türkiye’de havacılık, uydu ve uzay alanının öncüsü konumuna ulaştı; milli hava araçları tasarlayıp üretmeye başladı.
– ROKETSAN, roket ve füze sistemlerinin tasarım ve üretiminde çok büyük yol katetti ve alanında dünyanın önemli aktörlerinden biri hâline geldi. Firma uzay alanında da kayda değer çalışmalar yürütüyor.
– HAVELSAN, komuta kontrol, eğitim, simülasyon, bilgi ve iletişim, güvenlik sistemleri ve siber güvenlik alanlarında yazılım yoğun sistemlerin geliştirilmesinde lider konuma ulaştı. Firma, yazılımın yanı sıra insansız kara, hava ve deniz platformlarında ciddi projeler yürütüyor.
– İŞBİR ELEKTRİK, savunma sanayii başta olmak üzere tüm sektörlerde jeneratör ve alternatör alanlarında söz sahibi konuma ulaştı.
– ASPİLSAN ENERJİ, sivil ve askeri ihtiyaçlara yönelik özgün pil, batarya bloku, enerji depolama sistemleri ve raylı ulaşım akü sistemleri geliştirme yeteneği kazandı. Türkiye’ye 2022 yılının son çeyreğinde Avrupa’nın ilk ve tek silindirik Lityum-İyon pil üretim tesisini kazandıran ASPİLSAN Enerji, üretimine başladığı ASPİLSAN INR18650A28 Li-iyon pilinin de ilk ihracatını gerçekleştirdi. Bu aynı zamanda Türkiye’nin kendi üretimi yüksek teknoloji ilk pil ihracatı olarak da tarihe geçti.
Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı, her biri savunma sanayiinde faaliyet gösteren 6’sı Bağlı Ortaklık ile 9’u İştirak olmak üzere toplam 15 şirkette doğrudan pay sahibi.
Savunma Sanayii Başkanı ve Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Vakfın kuruluşunun 36’ncı Yıl Dönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.
“Kıymetli gönüllülerimiz. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfımız, milli harp sanayimizin geliştirilmesi, yeni harp sanayi dallarının kurulması suretiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin sahadaki gücünün artırılmasına katkıda bulunmak üzere kadirşinas Türk milletinin maddi ve manevi destekleriyle kurulmuştur. Bugün ana hissedarı olduğumuz Vakfımız bünyesinde yer alan şirketlerimiz, savunma sanayi alanında dünyanın önde gelen şirketleri arasında yer almaktadır. Şirketlerimizin savunma sanayi alanında geliştirdiği yerli ve milli sistem ve platformlar, yüksek teknoloji alanında ülkemizin dünyada önemli bir noktada konumlanmasına katkılar sunmaktadır. Bugün Vakfımızın bağlı ortaklıklarında istihdam edilen otuz binin üzerindeki çalışma arkadaşlarımızla Türkiye Yüzyılı’nda tam bağımsız savunma sanayi hedeflerimiz için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Vakıf olarak bağlı ortaklıklarımızın sürdürülebilir büyümelerine katkı sağlamak için teknolojik, mali, finansal, insan kaynakları ve verimlilik boyutlarında gelişmelerinin, ölçülebilir performans göstergeleriyle izlenebilmesi ve vakıf hizmetlerinin etkin bir şekilde yürütülebilmesi için stratejiler belirliyor ve bu stratejilerin hayata geçirilmesi süreçlerini yakından takip ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedeflerimize doğru emin adımlarla yürürken, necip milletimizin desteği bizleri her daim zinde tutmaktadır. Güçlü bir ordunun, güçlü bir savunma sanayi sayesinde olabileceği bilinciyle kahraman Mehmetçiğimizin sahadaki en büyük destekçisi olma görevimizi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürdürmeye devam edeceğiz. Kurulduğu günden bugüne kadar Türk Silahlı Kuvvetlerimizin en büyük destekçilerinden biri olan Vakfımızın 36’ncı kuruluş yıl dönümünü kutluyor, ilk günden itibaren maddi ve manevi destekleriyle çalışmalarımıza destek olan milletimize şükranlarımı arz ediyorum.”