Savaş tecrübesi çok yüksek bir güç: Türk Hava Kuvvetleri…
Pek çok görev/rol üstlenerek Türk hava sahasını koruyor; yurt içi ve dışındaki operasyonlara kritik destek sağlıyor.
Üstlendiği görevler itibariyle oldukça yoğun çalışan kuvvet, bir savaş durumunda planlı bir şekilde düşman hava savunmasını etkisiz hale getirebilecek şekilde teçhiz edildi.
SEAD (Suppression of Enemy Air Defenses – Düşman Hava Savunmasının Baskılanması) olarak bilinen bu görev, özel ekipman ve taktikler ile icra ediliyor.
Kuvvet içerisinde bu görevi 151. Tunç Filo üstleniyor.
Olası bir operasyonda düşman hava savunma ağı menziline giren ilk filo olan Tunç Filo, düşman hava savunma sistemlerini susturuyor veya imha ediyor.
Sahip olduğu elektronik harp sistemleri ve AGM-88 HARM (High speed Anti-Radiation Missile – Yüksek Hızlı Anti-Radyasyon Füzesi) filonun bu özel görevi başarıyla yerine getirebilmesini mümkün kılıyor.
Türk Hava Kuvvetlerinin operasyon düzenleyeceği bir bölgede düşman hava savunma ağına ait unsurlar bulunuyor ise operasyon bölgesine önce Tunç Filo intikal ediyor.
KİMİ SUSTURMAK İSTİYORSAN KOORDİNAT VER, GERİSİ ‘BASEAD’
Radar sistemleri, düşman uçan unsurları tespit etmek için radar sinyalleri yararak belirli bir bölgeyi tarıyor.
Yayılan radar sinyalleri, bir unsura çarparsa yansıyan sinyaller radar sistemine geri dönüyor ve gökyüzündeki unsur tespit ediliyor.
SEAD Filolar düşmanın yaydığı radar sinyallerini hedef alıyor.
SEAD Filolara ait uçaklar taşıdığı elektronik harp sistemleri ile radar sinyallerini karıştırabiliyor/susturabiliyor.
Düşman hava savunma sisteminin direkt imhası isteniyorsa AGM-88 ve benzeri mühimmatlar devreye giriyor.
Düşman hava savunma sisteminin yaydığı radar sinyallerine kilitlenen ve sinyalin kaynağına ilerleyen bu füzeler oldukça hızlı bir şekilde hedefine yöneliyor.
Düşman eğer radar sinyallerine kilitlenen bir füze sisteminden kurtulmak istiyorsa sistemini pasif hale getirmek veya başka savunma sistemlerine başvurmak zorunda.
Ancak SEAD Filolar, pasif durumdaki hava savunma sistemlerini de hedef alabiliyor.
Bunun için güdümlü mühimmatlar tercih edilebilir.
Ayrıca SEAD Filolar düşman uçaklarını da taşıdıkları hava-hava füzeleri ile hedef alıyor.
Böylelikle SEAD Filonun oluşturduğu “tehlikesiz ve temiz yoldan” dost unsurlar güvenli bir şekilde geçebiliyor, operasyonlar düzenleyebiliyor.
Düşman hava sahasını “temizlemek” için her zaman bölgeye ilk giren ve son çıkan SEAD’lar oluyor.
Türkiye’de yalnızca 151. Tunç Filo’nun gerçekleştirdiği bu görev oldukça hayati bir öneme sahip.
Filo, tek başına yürüttüğü bu kritik görev için özel sloganlar da üretti:
“Kimi susturmak istiyorsan koordinat ver, gerisi baSEAD”
“Işıkları kapatın, parti bitti”
PSİKOLOJİK BASKI SUSTURMANIN BİR DİĞER YOLU
Düşman unsurlar, AGM-88 ve benzeri mühimmatların gökyüzünde dolaştığı bir zamanda radar sistemlerini aktif hale getirmekten kaçınır.
Aktif haldeki bir radar sistemi, kendisi ve beraberindeki personeli de hedef haline getirebilir.
Bu açıdan AGM-88 ve benzeri mühimmatlar yalnızca fiziksel bir hasar vermekle kalmayarak önemli ölçüde psikolojik bir baskı da sağlamış olur.