Test ve Eğitim Gemisi TCG Ufuk, törenle teslim edildi.
İstanbul Denizcilik Tersanesinde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan törende, Türkiye’nin güvenlik ve istihbarat faaliyetlerinin denizlerde de en etkin şekilde yürütülmesine önemli katkı sağlayacağına inandığını belirttiği TCG Ufuk gemisinin Millî İstihbarat Teşkilatına hayırlı olmasını diledi.
“Artık dışarıdan alım istemiyoruz, projelerimiz yerli ve millî olacak dediğimiz 2004 yılından bu yana azim ve kararlılıkla çalışarak, hamdolsun, bugünlere geldik.” diyen Cumhurbaşkanı, şöyle devam etti:
“Savunma sanayinde bağımsız olamayan milletlerin, geleceğe güvenle bakabilmelerinin mümkün olmadığını, özellikle son 10 yılda çevremizde yaşanan hadiseler bize bir kez daha gösterdi. Türkiye, gerçekleştirdiği savunma sanayi alımları sayesinde yaptığımız atılımlarla birlikte bölgesinde oyun kuran ve oynanan kirli oyunları bozan bir ülke konumuna ulaştı. Ülkemizin bu başarısı, dünyanın dört bir yanındaki mazlum ve mağdur halklar, topluluklar için de çok önemli bir umut kaynağı hâline geldi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin, gizli-açık bütün ambargolara rağmen, terörle mücadeleden sınır ötesi harekâtlara kadar her alanda millî çıkarlarının gerektirdiği tüm hamleleri yapabilmesini, savunma sanayinde elde ettiği ilerlemeye borçlu olduğunu da vurguladı.
“Hamdolsun bugün, insansız hava-kara-deniz araçlarından helikopterlere, silah ve mühimmatlardan füzelere, hava savunma sistemlerinden elektronik harbe kadar çok geniş bir yelpazede ihtiyacımız olan sistemleri yerli-millî olarak tasarlıyor, geliştiriyor, üretiyor ve kullanıyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı, “Türk savunma sanayi ürünlerini kullanan ülke sayısı da her geçen yıl artıyor. Savunma ve havacılık ihracatımızın bu yıl sonunda 4 milyar doları aşmasını bekliyoruz.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mavi Vatanın güvenliği için donanmayı daha güçlü ve caydırıcı kılacak birçok projeyi hayata geçirdiklerine işaret etti.
Türkiye’nin millî savaş, amfibi, sismik araştırma, sahil güvenlik, lojistik gemileri ve botları üretebildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı, şimdi de insansız hava araçlarında edinilen tecrübeyle silahlı insansız deniz araçları üretildiğini, bunların “sürü” şeklinde hareket eden versiyonları üzerinde çalışıldığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle dedi:
“Ülkemiz tersanelerinde kendi ihtiyaçlarımız yanında dünyanın dört bir yanı için de gemiler ve botlar yapılıyor. Nitekim şu ana kadar 25 ülkeye, 180 adet deniz platformu ihracatı gerçekleştirdik. İnşallah yakın zamanda bu konuda yeni hayırlı haberler de alacağız. Şimdi bir adım daha ileri giderek yüksek teknoloji gerektiren sistemlere odaklandık. Fırkateynlerimizin ana silah grubu olan dikey atım sistemini bugüne kadar dışarıdan alıyorduk artık millî ve yerlisine sahibiz. MİLGEM Projemiz kapsamında inşası süren İstanbul ve ihalesine çıktığımız diğer üç adet fırkateynimizde yerli ve millî dikey atım sistemiyle yerli ve milli hava savunma füzelerimiz olacak. Atmaca gemisavar füzemiz, Gökdeniz yakın hava savunma sistemimiz, ÇAFRAD, Akrep, Cenk-S gibi radarlarımız, ADVENT ve MÜREN savaş yönetim sistemlerimiz gibi birçok silah, sensör ve sistemi artık kendimiz tasarlayıp, üretiyoruz. Önümüzdeki iki yılda donanmamızı daha da güçlendiriyoruz. Hava savunma muhribimiz TF-2000’in ihalesine yakında çıkıyoruz. Üzerine konuşlandıracağımız helikopter ve İHA’larla hava operasyonları yapabileceğimiz, deniz ve hava gücümüze çarpan etkisi oluşturacak amfibi gemimiz Anadolu’yu bu süreçte hizmete alıyoruz. Yeni tip denizaltılarımızla, denizde ikmal ve muharebe destek gemimizle denizlerimizde çok daha güçlü ve caydırıcı olacağız. MİLGEM istif sınıfı fırkateynlerin 6, 7 ve 8. gemileri için de ihaleye çıktık. Burada da üç savaş gemimizi aynı anda inşa ederek yine bir ilke imza atıyoruz. İHA ve SİHA’ların yanı sıra insansız ve otonom deniz araçlarının da kullanılabileceği kara, hava, deniz unsurlarının müşterek görev icra edeceği sistemler tasarlıyoruz. Denizaltı platformlarından uçak gemilerine kadar çeşitli muharip deniz platformlarını ileri teknolojiye sahip yerli, millî silah ve sensör sistemleriyle birlikte geliştirip ihraç edeceğiz. Ayrıca yerli ve millî imkânlarla üreteceğimiz uçak gemimizin sağlayacağı deniz, hava gücümüzle bu alanda dünyanın en üst ligine de çıkmış olacağız. Hedefimiz savunma sanayinde tam bağımsız bir Türkiye’dir. Ülkemiz ve milletimiz için çalışan, işinin ehli, üretken, samimi tüm girişimcilerimizin ve firmalarımızın yanındayız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 95. kuruluş yıl dönümünü geride bırakan Millî İstihbarat Teşkilatının terörle mücadele ve dış istihbarat konularında yaptığı hizmetlerle millî güvenliğe önemli katkılar sunduğunu belirterek, “Sahadan temin ettiği taktik istihbarat ve yürüttüğü operasyonlarla oyunun seyrini ülkemiz lehine değiştiren, başarılara imza atan teşkilatımız, siber güvenlikten yapay zekâya kadar her alanda kapasitesini güçlendiriyor. Hizmete alacağımız istihbarat gemimiz, teşkilatımız için yeni ve önemli bir imkândır. Dünyada pek az istihbarat teşkilatının sahip olduğu en modern donanımlara sahip bu gemimiz sayesinde kara ve havada olduğu gibi denizlerde de gücümüzün artacağına inanıyorum” dedi.
Teşkilatın bir sonraki hedefinin uydu istihbaratı yoluyla uzaydaki yerini alarak tüm bu unsurları en etkin şekilde kullanmak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeniliklere hızla adapte olan, birikimini ilgili tüm kurumlarımızla paylaşan teşkilatımızın çoğu görülmeyen, bilinmeyen, gün yüzüne çıkmayan başarılarıyla gurur duyuyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki dönemde de teşkilatımızı her alanda destekleyerek büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolundaki mücadelemize daha fazla katkı vermesini sağlayacağız. Teşkilatımıza kazandırdığımız Ufuk gemimizin hizmete girmesinde emeği ve katkısı olan herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da jeopolitik açıdan dünyanın en hareketli bölgesinde yer aldığına dikkat çektiği Türkiye’nin, son dönemde artan risk, tehdit ve tehlikelere karşı mücadelesini azim ve kararlılıkla sürdürdüğünü belirtti.
Salgın şartlarının krizleri daha da derinleştirdiğine dikkati çeken Akar, şunları söyledi:
“Türkiye, bizler, Zatıalilerin liderliğinde hemen her alanda stratejik planlarını hayata geçirmekte, özellikle savunma ve teknoloji alanında kapsamlı ve nitelikli bir dönüşüm gerçekleştirmektedir. Millî değerlerimiz ve menfaatlerimiz doğrultusunda yükselen kararlılık, inanç ve yüksek bir motivasyonla yapılan bu çalışmaların sonuçları da yurt içi ve sınır ötesinde başarıyla icra edilen harekâtlarda, Ege, Akdeniz ve Kıbrıs’ta hak, alaka ve menfaatlerimizin kararlılıkla korunmasında, TSK’nın başta Azerbaycan ve Libya olmak üzere birçok coğrafyada üstlendiği görevleri başarıyla yerine getirmesinde açıkça görülmüştür. Bir dönem terörle mücadelede en yakın müttefiklerimizden dahi destek alamayan Türkiye, bugün NATO standartlarında ürettiği ve sahadaki etkinliğini operasyonlarla kanıtladığı, başta İHA/SİHA/TİHA’lar olmak üzere, silah sistemlerini pek çok ülkeye ihraç eder konuma gelmiştir.“
Türk savunma sanayisinin artık hem kendi ihtiyaçlarını karşılamakta hem de yüksek rekabetin yaşandığı uluslararası pazarın önemli oyuncuları arasında yer aldığını vurgulayan Akar, şöyle devam etti:
“Ülkemizin, savunma sanayisinde elde ettiği başarılar çok değerli ve hayati önemi haiz olmakla birlikte, bu yolda katetmemiz gereken mesafeler olduğunun da bilincindeyiz. Hedefimiz, Zatıdevletlerinin liderliği, destek ve teşvikiyle savunma sanayisinde yüzde 80’lere yaklaşan yerli ve millîlik oranımızı, daha da yüksek seviyelere çıkarmak, savunma sanayisinde tasarımdan üretime tüm aşamalarda dünyada söz sahibi bir konuma gelmek ve yüksek teknoloji üretip ihraç eden güçlü ülkelerden biri olmaktır. Bu hedeflere ulaşmış Türkiye, lider bir ülke olarak geleceğe daha emin adımlarla yürüyecektir. Bu yolda asil milletimizin sevgisi, güveni ve duası en büyük ilham kaynağımız olmaya devam edecektir.“
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar MİLGEM’de elde edilen tecrübeler doğrultusunda, Amfibi Hücum Gemisi ve Yeni Tip Denizaltı projelerinin de devam ettiğini belirtti.
Akar, şunları kaydetti:
“Aynı şekilde MİLGEM dizaynı esas alınarak inşa edilen ve bugün hizmete girecek olan TCG UFUK Test ve Eğitim Gemimiz ile denizlerimizdeki etkinliğimiz daha da artacaktır. Bu vesileyle savunma sanayisinin gelişimine vermiş olduğunuz önem ve desteklerinizden dolayı Zatıdevletlerine bir kez daha şükranlarımı sunuyor, yerli ve millî savunma sanayimizin gelişmesine katkıda bulunan tüm kurum, kuruluş ve bunların çalışanlarına, TCG UFUK gemimizin tasarımdan üretimine tüm aşamalarında emeği geçen herkese yüksek müsaadeleriyle teşekkür ediyorum.“
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ise Barbaros Hayrettin Paşa’nın “Denizlere Hâkim Olan, Dünyaya Hâkim Olur” sözüne atıfta bulunarak “Zatıalinizin liderliğinde, şanlı ordumuz başta olmak üzere güvenlik birimlerimizin mavi vatandaki gücünü artırmak ve bu konuda daha da ileri gitmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
Savunma Sanayii Başkanlığınca yürütülen projelerle inşa edilen çok sayıda platformun şu anda denizlerde hizmet verdiğini ve Türk bayrağını dalgalandırdığını ifade eden Prof. Dr. Demir, şöyle devam etti:
“Projelerimiz, Başkanlığımız koordinasyonunda, Deniz Kuvvetleri ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarımız ile ilgili kurumlarımızın desteği ile ana ve alt yüklenici şirketler, KOBİ’ler, üniversiteler ve araştırma merkezleriyle geniş bir iş birliği ağı sayesinde askeri ve özel tersanelerimizde hayata geçirilmektedir. Muharip güçten destek unsurlarına, arama ve kurtarmadan düzensiz göç ve kaçakçılıkla mücadeleye, karakol ve devriyeden maden kaynaklarını aramaya kadar geniş bir yelpazede, sadece askeri değil, sivil alana dönük de projelerimizi geliştirdik, gerçekleştirmeye de devam ediyoruz. Bu gemi, ‘Anavatanın güvenliği Mavi Vatan’ın savunmasından geçer’ şiarını kendine edinen neferlerin güç birliğine güzel bir örnektir. Ülkemize karşı uygulanan gizli ambargo ve kısıtlamalar göstermektedir ki ülkemiz doğru yolda.”
Prof. Dr. İsmail Demir, “Savunma sanayimizin hiçbir alanında yurt dışına bağlı kalamayız.” dedi.
Özellikle kritik teknolojiler ve stratejik alanlarda %100 yerli ve milli olma hedefiyle ve bazı alanlarda da dünyada en iyi olma hedefiyle çalışmaları sürdürdüklerini kaydeden Prof. Dr. Demir, şunları kaydetti:
“Deniz projelerimizde de geçmişte ithal edilen birçok kritik teknolojinin yerli ve milli imkânlarla gerçekleştirildiğini ifade etmek isterim. Hava savunma sistemlerimizden gemi savunma sistemlerimize, elektronik harp ve radar sistemlerimizden elektro-optik sensörlere, kızılötesi arama, takip ve ikaz sistemlerinden dikey atım sistemlerine, sonar sistemine kadar birçok alt sistemi artık kendimiz geliştiriyor, kullanıyor hatta ihraç ediyoruz. Bizler Mavi Vatan’da çok daha güçlü ve caydırıcı bir deniz gücü için çalışmayı sürdüreceğiz. İhtiyaç duyulan tip ve özelliklerde yeni platformların inşalarına, envanterde bulunan araçlarımızın da modernizasyonuna devam edeceğiz. İnşası süren Anadolu gemimiz, denizde ikmal-muhabere destek gemimiz ve yeni tip denizaltılarımızla, son teknolojiyle muhtelif çeşitlerini geliştirmekte olduğumuz silahlı insansız deniz araçlarımızla çok yakında ihalesini sonuçlandıracağımız İ Sınıfı Fırkateynlerimizle, talimatını verdiğiniz uçak gemimiz ve TF2000 hava savunma muhribimizle donanmamızın gücüne güç katacağız.”
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz de törendeki konuşmasında, firmasının ana yüklenicilik görevini üstlendiği bu projede askeri gemi tasarım, inşa, elektronik sistem geliştirme, üretim ve entegrasyon konusunda sahip oldukları ekosistemin kabiliyetlerini en etkin şekilde kullandıklarını belirterek, “Ülkemizin denizlerdeki gücüne katkı sağlamaktan büyük gurur duyuyoruz.” dedi.
Savunma Sanayii Başkanlığı ile 30 Aralık 2016 ’da Test ve Eğitim Gemisi Tedariki Sözleşmesini imzaladıklarını hatırlatan Güleryüz, şöyle devam etti:
“Proje kapsamında ana yüklenici olarak geminin tasarımını, gemi ve gemi sistemlerinin performansını, entegrasyon test ve tecrübelerini, malzeme ve ekipman tedariki ile tersane kullanıcı eğitimlerini sağladık. Ayrıca içinde bulunduğumuz İstanbul Denizcilik Tersanesinde gerçekleştirilen inşa ve donatım sırasında tersaneye teknik destek ve danışmanlık verecek şekilde çalışmalarımızı tamamladık. Projenin tasarım, inşa ve donatım faaliyetlerinin sertifikalandırılmasını da STM olarak üstlendik. İlk kaynağını 2 Mayıs 2017 tarihinde attığımız, denize inişini 9 Şubat 2019 tarihinde gerçekleştirdiğimiz TCG Ufuk, Mavi Vatan’da önemli görevler üstlenmeye hazırdır.”
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, Türkiye’de özellikle askeri gemi inşa alanında son dönemde önemli atılımlar yapıldığına dikkat çekti.
“Şüphesiz bu atılımda Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın bilgi, birikim ve deneyimlerini bizlerle paylaşması çok önemli bir rol oynuyor.” diyen Güleryüz şunları ifade etti:
“STM olarak her projemizde olduğu gibi denizcilik faaliyetlerimizde de günümüzün en yüksek teknolojisine uygun, yüksek standartlara sahip ve milli kaynakların kullanıldığı çalışmalara imza atma konusundaki kararlılığımız sürüyor. İnsansız su üstü ve su altı sistemleriyle milli denizaltı tasarım çalışmaları ve STM500 küçük tonajlı denizaltı konularında yoğun bir çalışma içerisindeyiz. ‘Sınırsız Teknolojiler, Güvenli Yarınlar’ hedefiyle yeni projeleri savunma sanayiine kazandıracak olmanın heyecanıyla çalışmaya devam edeceğiz.”
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ve STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz’e gemi teslim belgesini verdi.
Projenin Ana Yüklenicisi, Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ (STM) firması; Ana Alt Yüklenici ise İstanbul Denizcilik Tersanesi.
Alt yükleniciler arasında ise ASELSAN, HAVELSAN, İŞBİR, ANEL, YALTES, GÜRDESAN, Meg Gemi ve Poyraz başta olmak üzere 194 firma yer aldı.
GEMİ GENEL ÖZELLİKLERİ
Tam Boy: 99,5 m
Azami Genişlik: 14,4 m
Personel Sayısı: 110
Denizde Kalma: 60 gün
Deplasman: 2250 Ton (yaklaşık)
Helikopter: 10 tonluk bir helikopter inişi
İstanbul Denizcilik Tersanesi: Geminin inşa edildiği tersane
ASELSAN: Gemide yer alan Görev Sistemlerinin tasarım, üretim ve entegrasyonu (Radar, Muhabere, Gemi Seyir Sistemleri)
HAVELSAN: ADVENT Savaş Yönetim Sistemi, Gemi Veri Dağıtım Sistemi, Gemi Entegre Bilgi Sistemi, CCTV Sistemi, Mesaj İşletim Sistemi.
İŞBİR: Gemide yer alan jeneratör üretimi
ANEL: Gemi elektrik sistemi altyapısının tasarlanması, tedarik, üretim ve entegrasyonu
YALTES: Entegre Platform kontrol ve izleme sistemi ve gemide yer alan konsolların tasarım ve üretimi