TRT’de çok uzun yıllar boyunca “Savunma Muhabirliği” görevini yürütünce, kazandığımız birikimi bir programla değerlendirelim istedik ve “Türkiye’nin ilk savunma sanayi programı” olan “Anadolu Kartalı”nı yapmaya karar verdik.
Çalışmalarımız 2010 yılında başladı; Genelkurmay Başkanlığıyla TRT arasında imzalanan protokol çerçevesinde pilot bir program çekilip, onaya sunuldu; Genelkurmay Başkanlığı “Tamam” dedi.
Belli bir çekim programı hazırlandı ve o program çerçevesinde çekimlere başladık.
2011 Temmuz ayında ilk programımızı yayınladık ve “Türkiye’nin ilk savunma sanayi programı” olan “Anadolu Kartalı” da böylece yayın hayatına başladı.
Program her hafta pazar günleri yayınlanıyordu.
O dönemde MİLGEM Projesi kapsamında üretilen ilk milli savaş gemisi Heybeliada korveti henüz Deniz Kuvvetlerine teslim edilmemiş; deniz testleri sürüyordu.
Tarih 6 Eylül 2011’i gösterirken, İstanbul Tersanesi Komutanlığına gittik ve Heybeliada korvetinin deniz testleri kapsamında o günkü test seyrine biz de katıldık.
Türkiye Cumhuriyeti’nin “ilk” milli savaş gemisiyle seyre çıkan “ilk basın mensupları” olmanın heyecanını tarif etmek gerçekten zor.
Bu çok büyük bir onurdu.
Bu seyrin benim için bir başka anlamı da seyre çıktığım Türkiye’nin milli imkânlarla üretilen ilk savaş gemisinin, doğduğum yer olan Heybeliada’nın ismini taşımasıydı.
Geminin seyrine, başta ASELSAN ve HAVELSAN’dan olmak üzere farklı kuruluşlardan çok sayıda mühendis de katılıyordu.
Ortam gerçekten çok gergindi zira herhangi ciddi bir aksaklık, aylarca belki de yıllarca süren çalışmaların yeni baştan yapılmasına yol açabilirdi.
Tüm bu gergin ortam içinde “ilk milli savaş gemimizin ilk komutanı”, o günkü rütbesiyle Deniz Kıdemli Binbaşı Erdinç Kuşçu, tüm olgunluğu, sevencenliği ve misafirperverliğiyle bizleri bu stresli ortamdan uzak tutmayı başardı.
O gün yaptığımız röportaj sırasında kendisine duygularını sorduğumuzda, “Her gemi komutanının, gemisini evladı gibi gördüğünü ancak Heybeliada’nın ilk komutanı olmanın, kendisi için tarif edilemeyecek bir gurur ve onur olduğunu” söyledi.
Heybeliada korveti, Heybeliada önünden geçerken gemi düdüğüyle Ada selamlandı.