Aslı nedir bilen yok gibi ancak toplumda çok ciddiye alınan bazı kesimlerden, Kahramanmaraş merkezli depremin “normal” depremlere benzemediği, arkasında başka hususlar olabileceği iddiaları ve imaları geldi.
Öyle veya böyle…
Eğer “deprem riski” birtakım teknolojilerle “gerçek depreme” dönüştürülebiliyor, şiddeti ayarlanabiliyor ve kontrol edilebiliyorsa bu durum deprem riskinin bir “silaha dönüştürülebildiği” anlamına geliyor.
Üstelik bu iddialar Marmara Depremi’nden bu yana sıklıkla gündeme taşınıyor.
Türkiye, çevresindeki simetrik ve asimetrik tehditlere karşı savunma sanayisini ciddi biçimde güçlendirdi ve her geçen gün bu alanda gücüne güç katıyor.
Ancak “deprem” olayı bir silaha dönüştürülmüşse eğer, Türkiye’nin bu tehdide karşı da mümkün olabilecek her önlemi almak zorunda olduğu ve bu konuda çok geç kalındığı açık seçik ortada.
Karar ve uygulama makamlarının şikayet etmek yerine gerekli önlemleri ve karşı tedbirleri acilen geliştirmesi gerekiyor.
Bu tedbirlerin başında da çok şiddetli depremlerde dahi yıkılmayacak binaların inşa edilmesi geliyor ki bu da kurallara uyulduğunda çok zor değil.
Kahramanmaraş merkezli depremin hemen ardından Türk savunma sanayi firmaları çeşitli unsurlarıyla deprem bölgesine koştu.
Bu firmalardan biri, elinde çok önemli teknolojiler olan STM (Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ) firmasıydı.
STM, Savunma Sanayi İcra Komitesi (SSİK) Kararı’yla 1991 yılında kurulan bir şirket.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir aynı zamanda STM’nin de Yönetim Kurulu Başkanı.
Firmanın Genel Müdürü ise Yönetim Kurulu Üyesi de olan Özgür Güleryüz.
STM’nin milli imkânlarla geliştirdiği Duvar Arkası Radar (DAR) cihazı, deprem bölgesindeki arama kurtarma çalışmalarında etkin rol üstlendi ve 50’den fazla insanın enkazdan sağ çıkarılmasına önemli katkı sağladı.
STM’den iki uzman ekip DAR cihazları ile birlikte Hatay’da arama kurtarma faaliyetlerine katıldı.
DAR, enkaz altında canlının olup olmadığını tespit ederek, kişilerin göçük altındaki konumunu arama kurtarma ekiplerine bildirdi.
Böylece içlerinde bebek, çocuk ve kadınların da yer aldığı 50’yi aşkın kişi kurtarıldı.
STM lider teknikerlerden Yusuf Hayırlı, yön ve metraj tavsiyesinde bulunarak arama kurtarma ekiplerine kolaylık sağlamaya çalıştıklarını ifade etti.
Hayırlı, şunları söyledi:
“Bu sayede savunma teknoloji ve mühendisliğinin gelişmesinin ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu bu deprem bölgesinde de görmüş olduk. Duvar arkasında bulunan canlının nefes hareketlerinden, nefes alıp vermesinden, el kol hareketlerinden yerinin tespit edilmesi konusunda yardımcı oluyoruz. Bir canlıya ulaştığımız zaman ‘üç metre ileride, iki metre sağda’ şeklinde yaklaşık olarak tavsiyelerde bulunuyoruz. Ekipler de dinleme yaparak eğer konuşuyorsa o tarafa doğru yöneliyor. Koordineli bir şekilde kurtarma ekipleriyle beraber çalışmaya devam ediyoruz. 7 aylık bir bebeğin enkazdan çıkışına şahit olduk. Bu mutluluk tarif edilemez.”
STM’nin termal kameralı taktik mini İHA sistemleri de uçuş mühendisleri ve teknisyenleri eşliğinde arama kurtarma çalışmaları için afet bölgesinde görev yaptı.
İHA’lar yıkılan, ağır hasar alan ve sağlam binaların tespitini yaparak, arama kurtarma merkezlerine görüntüleri aktardı.
STM’den 14 mühendis, görüntü işleme çalışmaları yaparak arama kurtarma faaliyetlerine destek verdi.
Deprem öncesi görüntüler ve deprem sonrası görüntüler, bilgisayarlı görü teknikleri ve algoritmaları ile karşılaştırılarak binaların hasar seviyeleri tespit edilerek raporlandı.
Deprem sonrasında ihtiyaç sahiplerine bağış amaçlı faaliyetleri suistimal etmeye yönelik hazırlanmış web siteleri de STM’nin Siber Güvenlik uzmanlarınca birer birer tespit edildi.
Elde edilen bulguları Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezine raporladı.
Mühendislik ve teknolojinin yanı sıra STM çalışanlarından oluşan üç ayrı arama kurtarma ekibi deprem bölgesine gönüllü olarak gönderildi.
Arama kurtarma personeli Malatya, Hatay ve Kahramanmaraş’ta arama kurtarma çalışmalarına aktif olarak katıldı.
Bölgede AFAD Arama Kurtarma Ekiplerine destek veren STM çalışanlarının yanı sıra lojistik, barınma ve beslenme ihtiyaçlarına yönelik faaliyetlerde de STM personeli faaliyet gösterdi.
Kahramanmaraş’ta barınma ve beslenme ihtiyaçlarına yönelik çadır, sahra mutfağı kuran STM, Pazarcık’ta da 300 kişilik bir çadır kentin lojistik-koordinasyon ve sahra mutfağı görevlerini yerine getirdi.
Diğer yandan STM’de başlatılan yardım kampanyası sonucu, iki TIR dolusu yardım malzemesi deprem bölgesine intikal etti ve dağıtımı gerçekleştirildi.
Bunların yanı sıra deprem bölgesine 100 adet jenaratör, 43.200 adet konserve gıda, 3.600 adet battaniye, 700 adet powerbank, 5.500 adet kışlık kıyafet, 4.800 adet bebek bezi gönderildi.
STM tarafından AFAD’a nakdi yardımda bulunulurken, Türk Kızılaya kan bağışı yapıldı.