Türkiye’nin önde gelen savunma sanayii mühendislik şirketlerinden STM, özellikle meskûn mahal çatışmalarında önemli avantaj sağlayan vurucu İHA sistemleri de geliştiriyor.
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, TRT Haber televizyon kanalında yayınlanan TEKNOLOG programına konuk oldu.
Güleryüz, özellikle 2015-2016 yıllarında gerçekleştirilen meskûn mahal operasyonları sırasında vurucu İHA’lara ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Güleryüz, şu bilgileri verdi:
“Aslında bize böyle bir ihtiyaç iletildi çünkü etrafta çok fazla sivil var. Evet, noktasal olarak tespit edebildiğiniz hani hedefler var ama hani sivillere zarar vermeden, başka bir sıkıntıya yol açmadan bu hedeflere müdahale edebilmek çok çok kolay değildi. O yüzden özellikle bu tarz ortamlarda kullanılabilecek, üstün nitelikli görüntü aktarma, görüntü işleme yeteneği olacak, belki yapay zekâyla yönlendirilebilecek dron sistemlerine ihtiyaç olduğu bize iletildi. O dönemde bunlar yurt dışından alınmaya çalışıldı fakat hiç kimse bize bunu vermedi; bunu da hep belirtiyoruz zaten. Bize uygulanan ambargolar, sıkıntılar aslında bizim önümüzü açmış oldu. Vermedilerse biz yapalım; STM olarak biz bu görevi üzerimize aldık. Çok kısa süre içerisinde aslında Kargu’muzu geliştirdik. Kargu döner kanatlı; belki de kamikaze İHA olarak adlandırılabilecek bir mühimmat sistemi aslında.”
Güleryüz, KARGU’nun 2018 yılından bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde olduğunu hatırlattı ve şöyle devam etti:
“Elinizde bir tabletiniz var. Bir kontrol istasyonunuz var. KARGU’yu yaklaşık kutusundan çıkardığınızda kurmanız bir dakika ve düğmeye bastığınız anda KARGU havada uçmaya başlıyor. Artık size yeni bir göz veriyor. İnanılmaz derecede sessiz bir platform. Beş yüz metreden, bin metreden görev yapabilme şansınız var. Noktasal olarak aşağıdaki bir hedefi tespit edebilme şansınız var ve tamamen kontrolcünün kullanımında. Hani burada şunu özellikle belirtmek istiyorum; KARGU’yla ilgili özellikle yurt dışı basında bazı karalama haberleri de yapılmaya çalışıldı. KARGU kendi kendine işte havalanıp, karar verip, düşman unsurları yok ediyor gibi. Hatta Terminatör gerçekmiş ve bunu Türkler yapıyormuş gibi böyle haberler de çıktı yurt dışında. KARGU özellikle operatör tarafından bir hedef belirlendiğinde size noktasal ve doğru hedefi tespit edebilme imkânı veriyor. Yukarıdan bakıyorsunuz, zum da yapabiliyorsunuz. Sizi yönlendiriyor. Burada bir insan var, araç var. Hareketliyse takip şansı da var. Ve o unsuru yok etmeye karar verdiğiniz anda, operatör bastığında ‘dal, imha et!’ tuşuna, son derece hızlı bir şekilde dalıp, kendisini de patlatarak unsuru yok edebiliyor.”
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, KARGU’dan sonra sırada ALPAGU’nun olduğunu belirtti.
KARGU’nun döner kanatlı, ALPAGU’nun ise sabit kanatlı olduğunu ifade eden Güleryüz, şunları söyledi:
“ALPAGU’nun en büyük esprisi şu: Çok hafif. Aslında iki kilonun biraz üzerinde taşıma tüpüyle beraber. Özellikle siz bir pusuya düştüğünüzde vesaire, benzer bir ortamda, çantanızdan çıkartıp bastığınız anda artık tepede bir gözünüz var ALPAGU’yla. Ve o da yaklaşık on beş yirmi dakika havada kalabilen ve bir düşmanı tespit ettiğinizde yine ‘vur’ tuşuna bastığınızda düşmanı çok hızlı bir şekilde yok edilebilecek bir platform.”
“Bunlar bir aile” diyen Özgür Güleryüz, diğer taktik mini İHA sistemleri hakkında şu bilgileri verdi:
“TOGAN’ımızdoğan anlamına geliyor eski Türkçede. O, gözlemci İHA’mız, gözcü İHA’mız Onun üzerindeki kamera sistemleri çok daha güçlü, etkili ve şu prensipte çalışmasını biz öngörüyoruz: Aslında TOGAN havada duruyor. Çok daha fazla havada kalabiliyor. Daha yüksekte, tespit edilmesi mümkün değil ama aşağıda bir düşman unsur tespit ettiğinde bunun KARGU’ya, ALPAGU’ya koordinatlarını iletebiliyor ve siz otomatik olarak oraya onları yönlendirebiliyorsunuz. Bu alandaki en son ürünümüz BOYGA da mühimmat bırakan unsurumuz. Şu anda 81 mm havan mühimmatını aslında yapay zekâ gibi unsurları da kullanarak, rüzgarın ısı vesaire gibi hesaplarını da yaparak oldukça yüksekten, noktasal anlamda düşman unsurlarının üzerine bırakabilecek bir dronumuz. Bunlar aile dediğim gibi. Çalışmaya devam ediyoruz. KARGU’muz için RF arayıcı başlık geliştirdik. Yine zırh delici mühimmat konusunda çalışıyoruz. RF arayıcı başlığın şöyle bir özelliği var: Özellikle düşman radar unsurlarının, elektronik harp unsurlarının tespit edilip yok edilmesi çok sıkıntılı hususlar çünkü siz buna yaklaştığınız anda onların sizi tespit edip yok etme ihtimalleri çok çok daha yüksek. O yüzden KARGU üzerine yerleştirilecek bir RF aracı başlıkla aslında otomatik olarak, bir şey yapmanıza gerek kalmadan radar sinyal kaynağını KARGU otomatik bulabilecek ve üzerindeki zırh delici mühimmatla da inşallah onların yok edilmesine imkân sağlayacak.”
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, bahsi geçen dronların harekât ortamında çok ciddi bir elektronik harp önlemiyle karşı karşıya kaldığını, elektronik harpten kurtulmak için KERKES projesini geliştirdiklerini söyledi.
“Uygulanan elektronik harp önlemlerinin başında da aslında bu dron sistemlerinin ihtiyaç duyduğu GNSS ya da GPS gibi konumlandırma sistemlerinin karıştırılması, bastırılması gibi hususlar var ve bu gerçekleştiği zaman dronun, nerede olduğunu bilip ona göre ilerlemesi mümkün değil. Özellikle otonom olarak çalışması mümkün olmuyor ve çok zorlanıyorlar. Biz KERKES projesine, 2019 yılında Savunma Sanayi Başkanlığımızın bize verdiği bir görevle, Ar-Ge projesi olarak başladık STM olarak. KERKES’te yapmaya çalıştığımız şu: GNSS olmayan GPS olmayan ortamlarda, daha önce aslında dronlara verdiğimiz bir haritayla, üzerine yapay zekâ, görüntü işleme, bilgisayarlı görü gibi çok yoğun teknolojileri kullanarak, elindeki resme bakarak aslında dronun ‘evet, ben haritada şu anda şuradayım, buradayım’ gibi tespitleri yapabilmesi. Çok başarılı bir şekilde tamamlandı KERKES’in Ar-Ge aşaması da. Şu anda hem STM platformları olsun, hem diğer platformlara entegrasyonu konusunda devam ediyoruz çalışmalara. KERKES’te o anlamda özellikle drone konusunda, İHA konusunda ülkemize çok ciddi bir yetenek kazandırdı diyebiliriz.”
KARGU, TOGAN, ALPAGU, BOYGA…
Peki sistemlere bu isimleri kim veriyor?
“İsimler belki değişik geliyordur. Bu isimler öz Türkçe ve açıkçası bizim ürünleri geliştiren arkadaşlarımızın önerileri. Onlar çalışıp, değerlendirip, ‘Aslında bu ürün için en uygun isim budur’ dedikleri isimler ve biz de onları kullanmayı tercih ettik açıkçası. Örnek vereyim mesela KARGU dağ başında bulunan gözetleme kulesi anlamına geliyor. ALPAGU belki çok çok daha anlamlı. Düşmana tek başına saldıran yiğit ALPAGU. Çok örtüşen isimler.”