Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, TEKNOPARK İstanbul Kuluçka Merkezinden NTV televizyonunun canlı yayınına konuk oldu ve soruları cevapladı.
Bulundukları binanın sadece Kuluçka Merkezi olarak planlandığını belirten Demir, “Şu anda 85 kadar firmamız kuluçka merkezimizden çıkıp bu TEKNOPARK bünyesindeki firmalarda faaliyet göstermeye başladı.” dedi.
Prof. Dr. Demir, savunma kavramının artık oldukça genel bir ifadeye dönüştüğüne dikkat çekerek, “Yani artık sırf silah, top, tüfek, füze değil, ülkenin siber güvenliği önemli, biyolojik güvenlik önemli, biyoteknolojiler önemli. Bu alanlara da artık projektörlerimizin çevrilmesi gerektiğini düşündük. Teknolojinin bu geniş spektrumunda özellikle siber güvenlik ve biyoteknolojiye de burada özel bir yer ayırdık.” dedi.
İsmail Demir, TEKNOPARK İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin siber güvenlik alanında Türkiye’nin ilk ve tek lisesi olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Demir şöyle dedi:
“Geleceğin teknolojilerine hazırlık yapmak gerek ve siber güvenlik en önemli alanlardan birisi. Bu eğitimin başlaması gereken yaş giderek aşağı doğru düşmeye başladı ki gençlerin daha çocukluktan çıkma aşamasında en çok meraklı olduğu konulardan bir tanesi. Bu gençlerimizi oraya kanalize etmek, o dünyaya şimdiden sokmak ve bunun eğitimini vermek amaçlı burada Milli Eğitim Bakanlığımız ile ortak olarak yaptığımız çalışmalar neticesinde siber güvenlik teknik lisesi oluşturduk. Bu lise geleceğin mesleklerinin başında gelen siber güvenlik alanına eleman yetiştirecek.”
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Bayraktar TB3 ile ilgili de bilgi verdi.
Prof. Dr. Demir şöyle dedi:
“İnsansız hava araçları bir yolculuk. Malum TB-2 bile belli bir süreçten geçerek olgunlaştı. Kullanımı hâlâ çok geniş ölçüde devam ediyor. TB-2’nin yeni bir modeli TB-3 deniz platformlarına konuşlanacak şekilde planlanıyor. AKINCI geldi ki AKINCI’nın fikirden uygulamaya geçmesi ve operasyona geçmesi de gerçekten dünyada az görülen bir süratle gerçekleşti. AKINCI çalışılırken bu arada bir de sessiz sedasız AKSUNGUR çıktı. Kamuoyunun dikkatini çekmese de 750 kilo kadar faydalı yük taşıyan, 48 saat havada kalabilen, çift motorlu bir modelimiz. AKINCI, başka bir oyun değiştirici unsur getirecek sahaya. Belki savaş uçaklarımızın yaptığı görevlerin bir kısmını akıncı yapabilir hale gelecek ki sadece mühimmat silah bomba taşıyan değil başka unsurlarla da görev yapan bir platform olacak.”
AKINCI’nın ardından daha hızlı jet motorlu, ses altı jet motorlu, hedef drone, kamikaze drone gibi modellerin gelmeye başlayacağını kaydeden Demir, “Bu da bir yolculuk. İnsansız hava araçlarının modelleri, hızları, kullandıkları güç sistemleri değişmeye başlayacak. Taşıdıkları mühimmat çeşitleri ve görevleri ve hatta görev formatları değişecek. Çoklu görev yapabilme, sürü halinde görev yapabilme, artı insansız hava araçları yanında insansız diğer sistemlerle beraber çalışabilmeleri gibi bir kavram gündeme getiriyoruz. Bunu da tekrar söylüyoruz; kara, deniz ve deniz altında çeşitli boyutlarda sistemlerimizin olacağı bir alana doğru gidiyoruz. Bu da büyük bir elektronik harp yeteneği gerektiriyor.”
Prof. Dr. İsmail Demir, uzay çalışmalarına da değindi:
Prof. Dr. İsmail Demir – Savunma Sanayii Başkanı
“Uzay çalışmalarının mutfağındaki temel malzemeyi hazırlayan yer olarak düşünüyoruz kendimizi. O konuda o mutfağın ana malzemelerini oluşturan roket motorları, güdüm sistemleri, o konudaki çeşitli bilimsel çalışmalar ve onların hayata geçirilmeleri gibi çalışmalar bizim bünyemizdeki ROKETSAN, ASELSAN, HAVELSAN ve TUSAŞ gibi şirketlerin katkısıyla yürüdüğü gibi sadece uzaya gitme değil, uzayda yapılacak işler açısından da uydu yapma, çeşitli kabiliyette uyduların oluşturulması gibi modellerde şu anda çalışılıyor. Bir taraftan uydu şirketi oluşumu olurken diğer taraftan Türkiye Uzay Ajansı çatısı altında yürütülen faaliyetlerin mutfağında çeşitli model roket motorlarının ve yine platform çalışması devam ediyor.”