“Türkiye’nin teknoloji odaklı ilk düşünce merkezi” sloganıyla kendisini tanımlayan STM ThinkTech’in düzenlediği ‘‘Kuvvet Çarpanı Olarak Otonom Sistemler’’ odak toplantısında otonom sistemlerin kullanım alanları, alanda yaşanan son gelişmeler, atılabilecek adımlar ve politika önerileri ele alındı.
Alanında uzman isimlerin görüşlerini paylaştığı toplantıda, harekât alanında insansız sistemlerin yaygınlaştığına, insansız hava araçlarının gruplar hâlinde hareket etmesini sağlayan sürü kabiliyetinin, insansız kara ve deniz araçlarında da yakın zamanda gündeme geleceğine dikkat çekildi.
STM ThinkTech Koordinatörü Emekli Korgeneral Alpaslan Erdoğan’ın moderatörlüğünü üstlendiği toplantıda; SSB İnsansız ve Akıllı Sistemler Daire Başkanı Gökhan Uçar, SSB Kara Araçları Daire Başkanı Ahmet Raci Yalçın, STM Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Bülent Soydal, FNSS Araç Elektroniği ve Silah Sistemleri Direktörü Serkan Balbay, METEKSAN İş Geliştirme Direktörü Harun Solmaz, TUSAŞ Sistem Mühendisliği Müdürü Nevzat Polat, ARES Tersanesi Üretim Müdürü Oğuzhan Pehlivanlı, STM Deniz Projeleri Direktörlüğü Ar-Ge Yöneticisi, Uğur Türk, STM Denizaltı Dizayn Yöneticisi Mehmet Arif Alcar ve ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Leblebicioğlu görüşlerini paylaştı.
İnsansız Hava Araçları (İHA), İnsansız Deniz Araçları (İDA), İnsansız Kara Araçları (İKA), insansız sistemlerin sürü teknolojisi, insansız sistemlerde siber güvenlik ve elektronik harp gibi konuların masaya yatırıldığı toplantıda, otonom sistemlerin giderek artan bir oranda aktif olarak kullanıldığının altı çizildi.
Toplantıda, son Karabağ savaşında da görüldüğü üzere İHA’ların yeni nesil savaşlar açısından vazgeçilmez bir unsur olduğuna dikkat çekildi ve otonom sistemlerin operatör (insan) kontrolünde görev icra ettiği; akıllı, sürü zekâsına sahip İHA’ların kısa ve orta vadede harp sahasında etkin olarak kullanılacağı belirtildi.
Odak toplantısında, sürü İHA teknolojisinden elde edilen kabiliyetlerin, ilerleyen dönemde İKA ve İDA’lara da aktarılacağı ve bu platformların birlik veya gruplar halinde savaşma yeteneğini kazanabileceği vurgulandı.
STM ThinkTech Koordinatörü Emekli Korgeneral Alpaslan Erdoğan, “Ülkemizde otonom sistemlerin önemi erkenden anlaşılmış ve kaçan trene değil, gelmekte olan trene bilet alınarak insansız ve akıllı askeri sistemler klasik bir askeri modernizasyon anlayışından ziyade, muharebe sahasında kuvvet çarpanı yaratma yolunda bir fırsat olarak görülmüştür” değerlendirmesini yaptı.
SSB İnsansız ve Akıllı Sistemler Daire Başkanı Gökhan Uçar, “İHA’larımız neden çarpan etkisine sahip?” sorusunu yönelterek, “Birincisi, sistemlerimizin hayatta kalma kabiliyeti yüksek. İkincisi, kullanıcımız etkin çalışıyor. Üçüncüsü, tedarik ve lojistikte yenilikçi uygulamalarımız mevcut.” dedi.
SSB Kara Araçları Daire Başkanı Ahmet Raci Yalçın daİKA’larınihtiyaç ve coğrafi koşullara uygun olarak geliştirildiğini belirterek şunları kaydetti:
“Harekât alanı insansızlaşıyor, bunun bilincinde olmalıyız. Kaliteyi artırmalı, kaynakları etkin kullanmalıyız. İnsansız Kara Araçları alanında stratejik seviyede ihtiyaç belirleme, eğitim ve saha verisi en kritik faktörlerdir.”
Sürü teknolojisinin önemine dikkat çeken STM Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Bülent Soydal ise“Sürünün penetrasyon, radar izi ile yanıltma, zaman kazanımı, önleme, karıştırma bağlamında etkisi büyüktür. Sürü ile alan genişletme, etkinlik artırma, mühimmat çeşitlendirme, sensör çeşitliliği sayesinde farklı görev icrası mümkündür. İhracat için elinizde yetenek seti olmalı, firmalar olarak birbirimizi tamamlayan bir yapı halinde ülke yeteneklerini sunmalıyız.” dedi.
Soydal, STM olarak otonom sistemler kapsamında sürü ve küresel uydu seyrüsefer sistemi (GNSS) olmadan uçuş konularına özellikle öncelik verdiklerini söyledi.
ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Leblebicioğluda “İnsansız sistemlerde çok esnek olmalıyız; farklı görevler için, platform bağımsız etkin ve verimli çözümler geliştirmeliyiz. Üniversitelere, öğrencilerin yer alacağı ve 8-10 senelik ihtiyaçların belirleneceği fizibilite projeleri verilmelidir. Böylelikle yetişmiş öğrenci mezun olduğunda firmalara ciddi katkı sağlayacaktır.” ifadesini kullandı.