ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol’u, göreve geldikten kısa bir süre sonra sürekli olarak sahada, üs bölgelerinde Mehmetçiklerle birlikte görmeye başladık.
Aslında Genel Müdür olmadan önce de sürekli sahadaydı.
Akyol’a, neden bu kadar sık sahaya gittiğini; bunan önemini ve anlamını sorduk.
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, sorumuzu cevaplandırmaya “Öncelikle gerçekten Mehmetçiğin kahramanlığı ve fedakârlığı inanılmaz takdire şayan bir şey.” diyerek başladı.
Bölgeye her gittiğinde altı ay yetecek kadar enerji topladığını ifade eden Akyol, “Onlar orada bir şekilde sınırımızı ve sınır ötesindeki faaliyetlerimizi icra ediyorlar. Sınırımızı bekliyorlar. Bizim buradaki bütün faaliyetlerin güvencisi onlar.” dedi.
Akyol, şöyle devam etti:
“Biz aslında temelde özellikle sahaya çok ürün vermiş bir firmayız. Sadece bir üs bölgesine gittiğimizde bazen 20 tip ASELSAN ürünü görüyorum. Benim sahada en çok edindiğim harp tecrübesi. Onlardan aldığımız geri dönüşler. Bir, harp sahasındaki değişimi okuyabiliyorsunuz; iki, sizin sağladığınız ürünlerin kullanıcısının yorumları ve kanaatleri bizim ürünü bir sonraki safhaya geçirmemizi sağlıyor. Onları daha iyi anlamak, ürünleri daha iyi anlamak, hangi ürünümüzün hangi eksiği var, ne geliştirilebiliri anlamak, harp sahasındaki değişimi anlamak; bu ikisi temel konular. Bir üçüncüsü de onlara bir nebze olsun bizim bir moral, motivasyon, desteğimiz oluyorsa da onu da kendimize bir kazanç biliyoruz ama ana fonksiyonumuz bu ve ben bununla ilgili çok fazla fayda elde ettiğimizi söyleyebilirim. Yani çok böyle mühendislerimizin sahaya gitmediği zaman anlamsız olan bazı projelere sıkışıp kaldığını görüyorum. Onların hepsini iptal etmenin gerçekten ihtiyaca yöneltmenin anahtarı sahada askerimizin ne harekat icra ettiğini gerçekten bazen müşahede etmek. Ben öyle özetleyebilirim.”