Ortaçağın sonunu getiren havan silahları, ordu envanterlerinde son günlerini yaşıyor olabilir.
Tespit, FNSS Kurumsal iletişim Müdürü Cem Altınışık tarafından yayınlanan bir makalede yapıldı.
Altınışık, makalesinde havanları en iyi kullanan ordulardan birinin Türk ordusu olduğunu yazdı.
Altınışık’ın verdiği bilgiye göre, 1467’de yazılmış bir Rum kaynağında, havan’ın fikir babasının bizzat Fatih Sultan Mehmet olduğu anlatılıyordu.
Havan’ın 15. Yüzyıl’dan beri bu kadar tutulmasının sebebini, 45 derece açıyla hem sütre gerisinden atış yapma, hem de sütre gerisinde bulunan hedefi vurma kabiliyetine bağlayan Altınışık, zamanla havanların geliştiğini kaydetti.
Altınışık, 37 mm den 240 mm’ye kadar hemen her çap ve kalibrede örneği bulunan havanlar arasında, en çok yarattığı etki ve taşınabilirlik bakımından 120 mm çekili havanların tercih edildiğini belirtiyor.
Ancak havanların dezavantajları da fazla.
Altınışık, “120 mm çekili bir havanın muharebeye hazırlık için, 6-8 dakikalık mevzi alma ve 3-5 dakikalık bir mevziden çıkma süresi var. Sonuç olarak 10-15 dakika içerisinde tek bir atış yaparak, mevziiyi değiştirmek üzere toplanabiliyor. Havan silahlarında ilk atış isabet oranının düşük olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ancak takip eden safhada tanzim atışlarıyla, hedef üzerinde etkili bir atış yapılması mümkün olabiliyor… Sandıklarının açılarak mühimmatların atışa hazırlanmasında geçen süreyi de unutmamak gerek. Bütün bu faaliyetler, çekici araç personeliyle birlikte, havan başına ortalama 8 personel ile gerçekleştirilebiliyor.” tespitini yaptı.
Cem Altınışık, havanların hantallığının yanı sıra, gelişen teknoloji ile birlikte yerlerinin belirlenip imha edilmeleri olasılığına da dikkat çekti.
Altınışık, şöyle devam etti:
“Havan tespit radarları muharebe alanında kilometrelerce öteden yapılan havan atışlarını 2 dakika (2006, Fransız ordusunun çalışmaları) gibi kısa sürede, atım/düşüm noktalarıyla, yüksek doğrulukla tespit edebilmektedir. İlk atışı müteakiben tespit edilen havan mevzileri, dakikalar içerinde uzun menzilli topçu ve/veya füzelerle bastırılabilmektedir.”
Cem Altınışık, son 10 yılda topçu ve havan sistemlerine karşı kullanılan teknolojileri, neredeyse tüm orduların envanterlerine aldığına işaret etti.
Altınışık’a göre, kullanımda kalmaları için yakın gelecekte havanların kısa sürede mevziiye girip çıkması, her arazide hareket edebilmesi, mayın ve şarapnel tesirine karşı koruma altında operasyon yapabilmesi ve ilk atışta yüksek isabet kabiliyetine sahip olması gerekiyor.
FNSS Kurumsal iletişim Müdürü Altınışık, havanların PARS III ve AV-8 zırhlı araçlarına entegre edilerek, bu zaafları asgariye indirdiklerini anlattı.
Altınışık’ın verdiği bilgiye göre, Umman ve Malezya’ya satılan AV-8 8X8 ve PARS III 8×8 araçlarına 120 mm’lik farklı havanlar entegre edildi.
Böylece havanların mobilitesi artırıldı.
Araç seyir halindeyken içeride katlı olarak muhafaza edilen havan, aracın üzerinde yer alan hidrolik kapakların açılmasıyla 1 dakikanın altında ateşe hazır konuma getiriliyor.
Havanlar, PARS II’ün motorları çalışmadan da kullanılabildiği için, radar izi düşük.
Ayrıca PARS III’ün iç hacmi geniş olduğundan, taşıyabildiği havan miktarı fazla.
PARS III, yüksek seviye balistik koruma, mayına karşı koruma da sağlıyor.
İç sıcaklığı +25 Santigrad derecede tutan araç, çöl sıcaklığında bile çalışabiliyor.
Altınışık, FNSS’nin Umman ve Malezya’ya sattığı AV-8 8×8 ZHA ile PARS III 8×8 araçlarına, 120 mm’lik farklı havan silahlarını başarıyla entegre ettiğini kaydetti.
FNSS Kurumsal iletişim Müdürü Cem Altınışık’ın makalesinin tamamı için:
https://www.linkedin.com/pulse/piyadenin-g%C3%B6kten-inen-demir-balyozu-havanlar-cem-altini%C5%9Fik/