1970 tarihli BM Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’nı bir adım daha ileriye götüren Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması, 22 Ocak’ta yürürlüğe girecek.
Nükleer silahların üretilmesini, test yapılmasını, transferini, kullanma tehdidini, stoklamayı, transferini yasaklayan Antlaşma, 2017 yılında imzalanmıştı.
En son Honduras, 50. ülke olarak onaylamıştı.
Antlaşmanın, 50 ülkenin onayından 90 gün sonra yürürlüğe girmesi öngörülüyor.
NATO bir açıklama yayınlayarak, nükleer silahsızlanmaya değil ancak antlaşmaya karşı olduğunu duyurdu.
Nedenlerini de şöyle sıraladı:
Açıklamada, NATO üyesi ülkelerin antlaşmaya uyma zorunlulukları olmadığı savunuldu.
Öte yandan nükleer silahların yasaklanmasını savunan Nükleer Tehdit Girişimi NTI, ABD’nin yeni başkanı Joe Biden’a, nükleer bir felaketin önlenmesi için önlem alma çağrısında bulundu.
Girişimin başında bulunan eski enerji bakanı Ernest J Moniz ile eski senatör Sam Nunn, Foreign Affairs dergisine yazdıkları yazıda, I. Dünya Savaşı öncesinde de kimsenin savaş istemediğini ancak uyurgezerler gibi savaşa sürüklendiklerini anımsattı.
Moniz ve Nunn, bir nükleer savaşın felaket olacağını, asla başvurulmaması gerektiğini belirterek, Biden’a Rusya ile diyaloğa girmesi, nükleer silahların azaltılması konusundaki görüşmelere yeniden başlanılması tavsiyesinde bulundu.
İkili, Biden’dan ayrıca nükleer silahları siber saldırılardan, yetkisiz kişilerin eline geçmesinden koruyacak, kazara bir nükleer savaş çıkmasını önleyecek tedbirler alınmasını istedi.
Yazıda, “I.Dünya Savaşı’ndan alınan ders, karşılıklı yanlış anlamaların, savaşa istekli olmayan liderleri bile uyurgezer gibi uçuruma götürebileceğini gösteriyor. Dünya liderleri bir kez daha uçuruma -bu defa nükleer felakete- doğru gidiyor. Çok geç olmadan artık uyanmalılar” denildi.