TUSAŞ Prototipten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fahrettin Öztürk, TRT Radyo1’de Belma Şahaner’in sunduğu Yerli ve Milli programına konuk oldu.
Milli Muharip Uçak, HÜRJET ve ATAK-II ile ilgili gelecek planlarından bahseden Öztürk, “18 Mart 2023 tarihinde HÜRJET ilk uçuşunu gerçekleştirecek, Milli Muharip Uçak (MMU) hangardan çıkacak ve motor çalıştıracak, ATAK-II uçuş yapacak.” dedi.
Öztürk şöyle devam etti: “Biz bu projenin prototip üretimlerden sorumlu ekibiyiz. Uçak ürün grubumuz, Milli Muharip Uçak ürün grubumuz ve helikopter ürün grubumuz var. Bu üç grupla birlikte çalışıyoruz. Onlar daha çok tasarımda görev alıyorlar. Bu hava araçlarını tasarlıyorlar, benim ekibim ise bu hava araçlarının üretiminden sorumludur. Birlikte 2023’te önemli başarılara imza atmayı planlıyoruz.”
Yerlileştirme ve millileştirme, teknoloji geliştirme dendiği zaman Ar-Ge faaliyetlerinin çok önemli olduğunu söyleyen Öztürk, “Geliştireceğimiz ürünlerde veya platformlarda ciddi anlam bilgiye ve teknoloji transferine ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.
“Bunların bir kısmına sahibiz, bir kısmına da sahip değiliz.” diyen Öztürk, şunları söyledi:
“Sahip olmadığımız teknolojilere daha çok araştırma ve geliştirme yaparak bunları elde etmeye çalışıyoruz. Yani çok yüksek teknolojiler, önemli teknolojiler, güvenlikle ilgili teknolojiler paranız olsa da satın alamadığınız teknolojiler. Bu anlamda ülke olarak bütün gücünüzle çalışıp bu teknolojileri üretmek gerekiyor. Üniversitelerimizle, KOBİ’lerimizle, büyük şirketlerimizle, araştırma merkezlerimizle çok ciddi bir çalışma başlatıp eksik olduğumuz alanlarda çalışma yapmamız gerekiyor. Millileştirmenin anahtarı Ar-Ge’dir. Araştırma ve geliştirme olmadan millileştirme olmaz.”
TUSAŞ Prototipten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fahrettin Öztürk, Ar-Ge’nin bir kültür olduğunu, hayatın her alanına entegre edilmesi gerektiğini belirtti ve özellikle çocuk yaşta Ar-Ge kültürüyle yetişmenin önemini vurguladı.
TEKNOFEST ile çocuklara ve gençlere Ar-Ge kültürünün aşılandığını, yarışmalar kapsamında ortaya çıkan ürünlerin, beklenenin de ötesinde olduğunu söyleyen Öztürk, KOBİ’lerin desteklenmesinin üretim süreci için çok önemli olduğunu kaydetti.
Öztürk, şöyle dedi:
“Ülkemizde ciddi anlamda KOBİ’lerle ilgili faaliyetler yürütülüyor ama bunun sonu yok. Ne kadar güçlü olmak istiyorsanız, o kadar fazla destek o kadar çok teşvik ve bu yapıları korumak, üretmek ve bunların sürdürülebilirliğini sağlamak çok önemli. Biliyorsunuz ki yüksek teknolojilerin büyük bir çoğunluğu gelişmiş ülkelere baktığınız zaman KOBİ’ler tarafından geliştiriliyor. KOBİ’ler ülkenin ileri teknoloji geliştirmesinde çok önemli. Bunların ayakta kalması ve büyük şirket olabilmesi için ciddi manada devlet desteğine ihtiyaçları var.”
Fahrettin Öztürk, KOBİ’lerin desteklenmesi noktasında KOSGEB’in önemli bir misyon üstlendiğini de vurguladı.
Türkiye’de üniversite-sanayii iş birliği hakkında da değerlendirmelerde bulunan Öztürk, şunları kaydetti:
“Benim bir hayalim vardı. 2005 yılında bunu bir makalemde dile getirmiştim. Üniversite-sanayii iş birliği, uzun süreli stajlar kişisel ve mesleki gelişim açısından çok önemlidir. Bunu yıllar önce vurgulamıştım. Şu anda bu hayalimin gerçekleşmesi beni çok mutlu ediyor. Gün geçtikçe daha iyi programlarla, desteklerle daha iyi bir yere gidiyor. Mesela bizim bir stajyer mühendis programımız var. Bugün, meyvelerini alıyoruz. Gençleri, üniversite eğitimleri sırasında şirketimizle, faaliyetlerimizle tanıştırıyoruz. Öğrenciler, staj programıyla ciddi anlamda kendini geliştiriyor.”