Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, TEKNOPARK İstanbul’da düzenlediği basın toplantısıyla Türk savunma sanayisinin 2022 faaliyetlerini değerlendirdi ve 2023 yılı hedeflerini ortaya koydu.
Geçen yılki hedeflere büyük ölçüde ulaşıldığını belirten Demir karada, havada, denizde ve siber alanda güvenlik güçlerinin ihtiyaçlarını yerli ve milli olarak karşılamak için çeşitli teslimatlar gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Prof. Dr. İsmail Demir, Türkiye’nin insansız hava araçlarında artık dünyanın en iyi ürünlerini üretir ve kullanır hale geldiğini kaydetti.
Prof. Dr. Demir şöyle devam etti:
“Bu ürünlerin kullanım konsepti, harekât alanındaki uygulamaları ve taktikleri açısından da Türkiye’nin eriştiği kabiliyet başka hiçbir ülkeyle kıyaslanamayacak derecede ileri seviyeye gelmiştir. Muharip insansız hava aracımız Kızılelma beklenenden de önce bir tarihte ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Bundan sonra artık muhtelif manevra testleri, manevra zarfının çeşitli uçlarının zorlanması, muhtelif silah, füze ve sistemlerin uçağa entegrasyonu, atış testlerinin yapılması gibi bir dizi faaliyetle yoluna devam edecek ve harekât alanında hizmete girmek için gün sayıyor olacak. Tabii sadece Kızılelma değil diğer insansız hava araçlarımıza da yerli ve milli mühimmatlarımızın entegrasyonunun, yeni geliştirilen mühimmat, füze ve bombalarımızın çeşitli fonksiyonlarla testlerinin ve uygulamalarının devam edeceğini söylemek gerekiyor.”
Prof. Dr. İsmail Demir, Boyga, Togan gibi çeşitli fonksiyonlara sahip mini İHA’ların kamikaze versiyonlarının ürün ailesine eklendiğini ve eklenmeye devam edeceğini söyledi.
İHA’lara GPS olmayan sahalarda görev yapabilme kabiliyetinin kazandırıldığı Kerkes Projesini de tamamlanarak teslimatının yapıldığını hatırlatan Demir, Milli Muharip Uçak ve Hürjet gibi iki tane insanlı uçak konusunda da adımları kararlılıkla sürdürdüklerini ifade etti.
Prof. Dr. Demir şöyle dedi:
“2023 yılındaki hedeflerimizi gerçekleştirme konusundaki kararlılığımız ve ümidimiz 2022 yılındaki faaliyetlerle daha netleşti. Tabii insansız sistemler, geleceğin muharebe sahasını oluşturacak ve zorlayacak diyoruz. Bu anlamda da sadece SİHA’larımız, İHA’larımız değil, insansız deniz ve kara araçları, denizaltı araçları gibi konuların da gündemimizde olduğunu, çeşitli seviyelerde çalışıldığını ve muhtelif ürünlerin 2022 yılında sahada denendiğini, bazı tatbikat ve harekâtlarda deneme kullanımlarının yapıldığını söyleyebiliriz. Hava savunma konusu ülkemizin önemli mevzularından birisiydi. Malumunuz biz daha beş altı sene önce çeşitli ülkelerle hava savunma konusunda muhtelif çalışmalar yaptık. Alımlar konusu konuşuldu ama bugün bahsettiğimiz katmanlı hava savunma konseptinde birkaç katmanı kapsayacak birkaç ürünümüzü hizmete aldık. Korkut’un üzerine Sungur, ondan sonra Hisar A+, Hisar O+ gibi kademeler oluşturuldu ve siperin de başarılı testleri giderek artan irtifa ve menzil rakamlarıyla da ürünümüz birçok tehdidi karşılayabilecek yetenekleri oluşturma yolunda devam ediyor. Tabii Tayfun füzemiz kamuoyunda duyuldu ve tayfunun da kendi içinde bir süreci var. Daha sonraki adımlarımızda da 2022 yılında gösterilen başarının çeşitli örneklerini 2023’te görmeyi planlıyoruz. Tabii 2022’de pek duyulmayan ama ihracat konusunda altını çizmek istediğimiz Kaplan Orta Sınıf Tank Endonezya’ya teslim edildi. Bir ortak proje olan bu tankın bir kısmı Türkiye’de bir kısmı da en Endonezya’da üretiliyor olacak. Bunun yanında dünyada sınıfının en iyisi diyebileceğimiz Pars 6×6Mayına Karşı Korunmalı Araçlarımızı, modernize ettiğimiz Zırhlı Muharebe Araçlarımızı da envantere aldık. SOM ve Atmaca füzelerinde kullanılacak, bizi yabancı bağımlılığından kurtaracak KTJ3200 turbojet motorunu teslim ettik ve seri üretimine başladık. Bu motorun bir ileri versiyonunu, çok daha uzun menzilli sistemlerde kullanılacak olan modelinin de çalışmalarını başlattık.”
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Milli Muharip Uçak ile ilgili olarak kardeş ve dost ülkelere davet yaptıklarını söyledi.
Prof. Dr. Demir şöyle dedi:
“Pakistan’a söyledik. Yani aklınıza gelen dört beş ülke; Endonezya, Pakistan, Malezya, Azerbaycan, Katar’ı sayabilirsiniz. Eğer talepleri olursa ki çeşitli seviyede bu konuyu da kendilerine açtık. Bu ortaklığın her taraf için, her iki taraf için, üç taraf için, beş taraf için kaç taraf olursa, faydalı olacağını düşünüyoruz. Onlarda da bu yönde bir kanaat var zaten.”