Türkiye’nin teknoloji odaklı ilk düşünce merkezi STM ThinkTech’in 21’inci Odak Toplantısı yapıldı.
Kapalı oturum şeklinde düzenlenen toplantı, “Türk Savunma Sanayiinin Adaptasyon ve Dönüşümünde Küresel Oyuncularla Rekabet” başlığıyla gerçekleşti.
Toplantıda, dış politikadaki son gelişmelerin Türk savunma sanayiine yansıması ele alındı.
Toplantının moderatörlüğünü STM ThinkTech Koordinatörü Emekli Korgeneral Alpaslan Erdoğan üstlendi.
Toplantıya Savunma Sanayii Başkanlığı Başkan Yardımcısı Mustafa Murat Şeker, STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, FNSS Genel Müdürü Nail Kurt, Milli Savunma Üniversitesi Alparslan Savunma Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Öğretmen Albay Hüsnü Özlü, ASELSAN Savunma Sistem Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Behçet Karataş, Hasan Kalyoncu Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mazlum Çelik, Emekli Korgeneral Nazım Altındaş, Emekli Büyükelçi Ömer Önhon, Abdullah Gül Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslarası İlişkiler Bölümü üyesi Dr. Çağlar Kurç ve Gökser Ar-Ge Savunma Havacılık Genel Müdür Yardımcısı/ SEDEC Koordinatörü Hilal Ünal katıldı.
Savunma sanayiinin, uluslararası ilişkiler ve dış politika alanlarını doğrudan etkileyen önemli bir faktör olduğu belirtilen toplantıda; dış politika, uluslararası ilişkiler, silahlı kuvvetler ve savunma sanayii arasında iç içe geçmiş ilişkiler ağının olduğuna dikkat çekildi.
Toplantıda, dış politik hedeflerin gerçekleştirilmesinde uluslararası örgüt ve ittifaklarda yer almanın önemine, ülkelerin milli savunma sanayilerini kurmaya ve geliştirmeye odaklandığı konusuna vurgu yapıldı.
Savunma Sanayii Başkanlığı Başkan Yardımcısı Mustafa Murat Şeker toplantıda, “2000’li yıllar yerli üretimin hızlandığı dönemlerdir. Teknoloji Hazırlık Seviyesi (THS) 9’un (combat proven) önemini şimdi anlıyoruz, sahadan gelen verilerle ve AGILE yaklaşımlarla üreticilerimizi besliyoruz. Teknolojik derinliğe inmek, teknolojiyi yönetmek en büyük odağımız.” dedi.
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, STM ThinkTech’in düzenlediği odak toplantılarının, alanında uzman isimleri bir araya getirdiğini ve Türk savunma sanayii için yol gösterici analizlere imza atıldığını belirtti.
Güleryüz, “Dış politika böylesine hareketli bir gündemden geçerken, Türk Savunma Sanayiine etkilerini ele almayı değerli ve anlamlı buluyoruz.” dedi.
FNSS Genel Müdürü Nail Kurt, Türkiye’de ortak girişim yapısının iyi işlediğinin altını çizerek, “Bu iş modeli, ölçek ekonomisi ve yerlileştirme açısından ciddi avantajlar sağladı. Savunma sanayimizin dönüşümü için kritik hususlar ise: Terzi işi çözümler, güvenilir ürün satışı, satış sonrası lojistik destek ve tüm bunların yapılabileceği iyi, hatta mükemmel dış ilişkilerin olduğu bir ihracat ortamı.” dedi.
Toplantının moderatörlüğünü yapan STM ThinkTech Koordinatörü Emekli Korgeneral Alpaslan Erdoğan, “Güçlü ülkeler, son dönemde sıkça söz edilmekte olan ‘Savunma Sanayii Diplomasisi’ni uluslararası ilişkiler bağlamında bir manivela olarak kullanılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
ASELSAN Savunma Sistemleri Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Behçet Karataş, “Türk Savunma Sanayiinin dönüşüm ve adaptasyonunda yerli katkı uygulamaları Anadolu’da birçok firma kurulmasına, KOBİ’lerle çalışma kültürünün gelişmesine, üniversitelerin alt yapı kazanımlarına katkı sağlamıştır. Gelecek 10 yılda savunma sanayiinde irade devam etmeli, yerlilik – millilik ve teknolojik derinlik odağımız olmalıdır.” ifadelerini kullandı.
MSÜ Alparslan Savunma Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hüsnü Özlü, global anlamda savunma sanayi dönüşümünde iki önemli kırılmanın yaşandığını belirterek, “Birincisi 17. yüzyılda, batılı tarihçilerin ‘askeri devrim’ konseptini geliştirmesi. İkincisi ise sanayi devrimidir.” dedi.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi İİSBF Dekanı Prof. Dr. Mazlum Çelik, “Savunma sektöründe uzmanlaşma, uluslararası rekabet avantajı sağlar. Uluslararası ilişkilerdeki olumlu gelişmeler, savunma sanayi ihracatının önünü açar.” değerlendirmesinde bulundu.
Emekli Korgeneral Nazım Altındaş da, savunma sanayiinde kurumsallaşmanın önemine değinerek, “Teşkilat, mevzuat ve eğitim konularında adaptasyon ve esneklik öncelikle ele alınmalı. Sahadan gelen geri bildirimler çok iyi analiz edilmeli ve analiz sonuçları doktrine dönüştürülmelidir. Silahlı Kuvvetlerimizin girişimci bir ruha bürünmesi ve bu bağlamda fırsatların, çözümlerin değerlendirilmesi gerekiyor.” dedi.
Emekli Büyükelçi Ömer Önhon, stratejik müttefiklerle ilişkiler hususunda dikkatli olunması ve müttefiklere belirli bir mesafe ile yaklaşılması gerektiğini belirtti.
Önhon konuşmasına, “Türkiye’nin güçlü olması ‘arzu edilen’ değil ‘gerekli olan’dır. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor, Türkiye hak ettiği yeri almalıdır. Bunu sağlarken ülkelerarası ilişkilerde doğru konumlama, savunma sanayiinde kurumsallaşma ve hukuki altyapı tamamlanmalı, yeni dünya düzeninin regülasyon ve mekanizmaları şekillendirici konumda olmak üzere yetişmiş insan kaynağının uluslararası kuruluşlarda yer alması sağlanmalıdır.” diye konuştu.
Gökser Ar-Ge Savunma Havacılık Genel Müdür Yardımcısı/ SEDEC Koordinatörü Hilal Ünal da “Ana yüklenicilerimiz ve KOBİ’lerimizin yurt dışı tedarik zincirlerine entegre olmaları sürdürülebilirlik açısından çok kritik. Ülke çapında birlikte çalışma kültürünü besleyerek, SSB’nin gözetiminde “ortak girişim” veya “konsorsiyum” tipi iş modellerini hayata geçirmeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Tekrar gündeme gelen F-35 savaş uçağı başta olmak üzere son gelişmelerin gözden geçirildiği toplantıda, gizli ve açık ambargolara maruz kalan Türkiye’nin uluslararası alandaki haklılığına vurgu yapıldı.