Balıkesir’in Bandırma ilçesinde kurulması planlanan “Yeşil Hidrojen Tesisi” için Güney Marmara Kalkınma Ajansı, Enerjisa Üretim Santralleri AŞ, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, TÜBİTAK MAM ve ASPİLSAN Enerji AŞ bir araya geldi.
Beş kuruluş, düzenlenen törende kurumsal iş birliği protokolüne imzalarını attı.
Törene, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in yanı sıra Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, Eti Maden Genel Müdürü Serkan Keleşer, Güney Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdullah Güç, TÜBİTAK MAM Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil ve ASPİLSAN Enerji Genel Müdürü Ferhat Özsoy da katıldı.
Tören, Güney Marmara Kalkınma Ajansı Enerji Yöneticisi Mehmet Volkan Duman’ın sunumu ile başladı.
Sunumunda yenilenebilir hibrit enerji sistemleri hakkında bilgi veren Duman, Türkiye’nin enerji dönüşüm sürecine ve Türkiye için ilk olacak yeni enerji sistemlerinin potansiyeline değindi.
Duman, ayrıca Güney Marmara Bölgesinin yenilenebilir enerji alanındaki avantajlarını anlatırken ana hedefin Bandırma-Biga hattında “Hidrojen Üretim Merkezi” oluşturmak olduğunu söyledi.
Güney Marmara Bölgesi’nin, hidrojen ekonomisini canlandırma girişimleri için en elverişli bölge olduğunu vurgulayan Duman, Yeşil hidrojen üretim merkezi olarak Güney Marmara’nın tercih edilmesinde bölgenin, Türkiye’nin %12,50 elektriğini üretmesi, 2,50 GW’lık yenilenebilir kaynak bazlı elektrik kurulu kapasitesiyle Türkiye’nin en verimli yenilenebilir enerji santrallerini barındırması, rüzgâr enerjisi kurulu kapasitesinde Türkiye’nin lideri olması ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Danimarka Enerji Ajansı’nın ortak yürüttüğü Deniz-üstü RES çalışmalarında en cazip bölgelerden biri olarak belirlenmesinin etkili olduğunun da altını çizdi.
Enerjisa Üretim Proses İzleme ve Ar-Ge Çalışmaları Müdür Yardımcısı Kahraman ÇOBAN, ASPİLSAN Enerji İstanbul Ar-Ge Müdürü Dr. Emre ATA, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Kıdemli Baş Uzmanı Doç. Dr. Fehmi AKGÜN ve Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Teknoloji Geliştirme Dairesi Başkanı Derya MARAŞLIOĞLU da törende sunumlarını gerçekleştirerek; yürüttükleri hidrojen çalışmalarını, yenilenebilir enerji alanındaki projelerini ilgili yatırımlarını ve kuruluşları hakkında genel tanıtım bilgilerini katılımcılarla paylaştılar.
Sunumların ardından protokol konuşmalarına geçildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali DÖNMEZ, “Projeyi sahiplenen tüm kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Bakanlığımızda en önemli gördüğümüz konu bu iş birliklerini tesis etmek, bir araya gelme kültürünü oluşturmak.” dedi.
Dönmez, şöyle devam etti:
“TÜBİTAK-MAM gibi kuruluşlarımız çok önemli çalışmalara imza atıyorlar. İşte kamuda oluşan bu birikimi özel sektör ile birlikte kullanmamız lazım. Buralardan güzel başarı hikayeleri çıkarmamız lazım. Bakanlığın bakış açısı olabildiğince somut ve makul projeleri desteklemektir hatta ‘Bandırma Enerji Üssü’ gibi kuruluşlarımızca ortak bir vizyon belirlenmiş alanlarda yapılacak çalışmaların, Türkiye’de KOBİ’lere, akademiye, girişimcilere fayda sağlaması için Bakanlık kaynaklarının harekete geçirilmesi de mümkündür. Bu birlikteliğin tekrar hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Güney Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdullah Güç, ise konuya ilişkin olarak şunları söyledi.
“Bölgemizde böyle bir protokolün adımını atıyor olmaktan son derece memnunuz. Kalkınma ajansı olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın koordinasyonu altında çalışan bir kurum olarak Bölgemizin potansiyelinin farkındayız ve bunu hep ön plana çıkararak değerlendirmeye çalışıyoruz. Hidrojen konusunda da çok çalışmalar gerçekleştirdik, üzerine çok kafa yorduk. Geldiğimiz noktada teknolojinin avantajları ve kuruluşlarımızın gerçekleştirdikleri Ar-ge çalışmalarında ciddi ilerlemeler kat etmesi ile bu işi artık somut olarak konuşabilir hale gelmiş olduk. Bu anlamda protokolün tüm taraflarına gönülden teşekkür ediyorum.”
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Serkan Keleşer ise Eti Maden bünyesinde yer alan 33 tesiste işlenen bor ürünlerine katma değer katarak dünyaya sattıklarını ifade etti.
Keleşer şöyle dedi:
“Yeni bir katma değer ile 2022’de bor karbür tesisini faaliyete geçirerek bir zinciri tamamlayacağız. Cevher tonu 150 dolar, borik asit tonu 600-700 dolar, biz tesislerimizde bora yeni bir katma değer katarak borik asitten bor karbür tozunu üretecek ve tonu 30 bin dolar olan bu toz ile tonu 400 bin dolarlık zırh yapacağız. Bu zincirin tüm halkaları ülkemizde tamamlanmış olacak. İkinci projemiz “ferro bor”. Temelini, Balıkesir’in Bandırma ilçesindeki tesislerimizde bu yıl atacağız.”
TÜBİTAK MAM Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil de konuşmasında, “Ülkemiz ve dünyada bu kadar önem teşkil eden bir konuda, bu protokol kapsamında bir araya geldiğimiz için mutluluk duyuyorum.” dedi.
Yozgatlıgil şöyle devam etti:
“Kamu ve özel sektörün bir arada olması çok önemli. Bu yıl bizim 50. yılımız. Tübitak-MAM’da sektörel yapılandırmaya gittik. Yeni birimlerimizden biri “Enerji Teknolojileri” ve bu ilk günü. Bu yapılandırmada Enerji Teknolojileri başkan yardımcılığının altında hidrojen ve yakıt pili konusunda büyük bir araştırma grubu oluşturduk. Bu çalışma kapsamında buradan çok önemli çıktıları elde edeceğimizi düşünüyoruz.”
ASPİLSAN Enerji Genel Müdürü Ferhat Özsoy ise konuşmasına, mayıs ayında yerli lityum pil üretiminin gerçekleşeceği müjdesini vererek başladı.
Özsoy şöyle dedi:
“Protokolde olmak bizim için çok önemli. Türkiye’de şirketlerin bu yönde bir girişiminin olması asıl itici gücü oluşturuyor. Hidrojen konusunda dünyada gelişmeler sürerken Türkiye’nin bu konuda çalışmalarını hızlandırması gerekiyor. Bu konuda Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın öncülük etmesi ve bizi bir araya getirmesi, kuruluşlarımızın tüm olanaklarını seferber etmeleri bu konuda çok değerli.”
Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl de etkinliğe ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek katılımcı kuruluşlara teşekkür etti.
Bayçöl, hidrojen konusunda Türkiye’nin önemli bir potansiyel barındırdığını ve hızlı hareket edilerek bu konuda Türkiye’de öncü olunması gerektiğini dile getirdi.
Protokol imzalarından sonraki sürecin çok kıymetli olduğunu söyleyen Bayçöl, Enerjisa Üretimin bütün gücüyle bu protokolde adreslenmeye çalışılan başlıklarda yer almak istediğini belirtti.
Tören, kurumsal iş birliği protokolüne imzalarının atılması ve toplu fotoğraf çekiminin ardından son buldu.
%100 enerji dönüşümünü sağlama yolunda mevcut teknolojilerle karbon salınımlarının düşürülmesinde fosil yakıtlar yerine ikame edilebilecek en büyük potansiyele sahip alternatif enerji kaynağı yeşil hidrojen, Enerjisa Üretime ait Bandırma Enerji Üssü’nde üretilecek.