Haberin başlığını okur okumaz tepki gösterenler olacaktır; bu doğal.
Öncelikle kazadan sağ salim kurtulan ekibe ve TUSAŞ’a geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Gelelim bu kazayı neden bir kazanç olarak gördüğümüze.
Bu bir test uçuşuydu sonuçta.
Uçağın tasarımı ortaya çıktıktan sonra rüzgâr tünelinde bu tasarımın doğrulanmasıyla başlayan test süreci, önce yer ardından uçuş testleriyle devam ediyor ve yıllarca sürebiliyor.
Her şeyiyle uçuşa hazır bir uçağı seri üretebilmek için öncelikle bu testlerin başarıyla tamamlanması gerekiyor.
Yer testleri elbette insan açısından daha güvenli zira uçak düşer ve pilotlar zarar görür mü endişesi yok ancak havadaki testler birçok risk içeriyor.
Bu test uçuşları, TUSAŞ’taki Telemetri Odası’ndan izleniyor ve her saniyesi video olarak kaydediliyor.
Uçağın beklenen/istenen görevleri yapıp yapamadığı, bu kritik odadan ölçülebiliyor.
Dün (22 Haziran 2020) “eğitim uçağı düştü” haberi ulaştığında açıkçası yüreğimiz ağzımıza geldi.
Pilot/pilotların durumu iyi miydi?
İki kişilik uçuş ekibinin hayatta ve sağlıklı olduğunu öğrenince derin bir “Oh!” çektim.
Ne yalan söyleyeyim, ben uçağın düşmesine üzülmedim çünkü pilotlar da kurtulduğundan, uçağın düşmesine neden olan aksaklık çok daha sağlıklı tespit edilebilecek ve gerekli düzeltmeler yapılabilecek.
Bu düzeltmeler yapılacağı için de ilerde Hürkuş’la uçacak Türk Silahlı Kuvvetleri ve dost/müttefik ülke pilotları görev sırasında çok büyük ihtimalle dün yaşanan sıkıntıyı yaşamayacak.
Dünyanın her yerinde bu tür test uçuşlarında kaza-kırım meydana geliyor.
Mürettebat zarar görmediği sürece test uçuşlarında bu tür aksaklıklar iyidir.
Bazı sosyal medya platformlarında Hürkuş’un ihracat şansının azaldığı öne sürülüyor.
Bu uçak Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının karşılanması için tasarlandı ve üretiliyor ama Hürkuş’un ihracat şansının azaldığına kesinlikle katılmıyorum; tam tersine arttığını düşünüyorum.
Meydana gelen kaza TUSAŞ’a, parayla satın alınamayacak bir tecrübe kazandırdı.
Sadece uçağın düşmesine yol açan sorunun giderilmesi hususunda değil; bir sıkıntı anında pilotların fırlatma koltuklarının ve kanopinin gökyüzünde sağlıklı çalıştığı da test edilmiş oldu.
Bu testi uçarken yapmak; uçağı feda etmeden, pilotların hayatını tehlikeye atmadan mümkün olamazdı.
Yazıya başlarken “geçmiş olsun” demiştim; şimdi de TUSAŞ’ı ve iyi eğitimli uçuş ekibini kutluyor; kazasız, sağlıklı görevler diliyorum.