Milli Savunma Üniversitesi Deniz Harp Okulunda Diploma Verme ve Sancak Devir Teslim Töreni yapıldı.
Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Millî Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, Azerbaycan Savunma Bakan Yardımcısı Aqil Qurbanov ve İstanbul Valisi Davut Gül de katıldı.
Törende Okul birincisi Teğmen Şeyda Yıldırım’a diplomasını Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi.
Ayrıca TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Millî Savunma Bakanı Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve Kuvvet Komutanları tarafından dereceye giren öğrencilere diploma ve ödülleri verildi.
Okul birincisi Teğmen Şeyda Yıldırım, 251’inci yıl baklasını denize indirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, geçen hafta Türk Deniz Kuvvetleri envanterine çeşitli deniz platformlarının katıldığını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı, şöyle dedi:
“Tersane Komutanlığımızın açılışında PİRİREİS denizaltımızı hizmete verdik. HIZIREİS denizaltımıza bayrak çektik. MURATREİS denizaltımızın havuz donatım faaliyetlerini başlattık. Ayrıca iki, üç, dört numaralı akaryakıt gemilerimiz ile üç bin tonluk denizaltı havuzunu donanmamızın istifadesine sunduk. Yeni tip denizaltı projemizi adım adım hayata geçiriyoruz. HIZIRREİS denizaltımızı 2025 yılında, MURATREİS denizaltımızı 2026 yılında hizmete almayı planlıyoruz. Kalan 3 denizaltımızı da inşallah 2029 yılına kadar tamamlayacağız. Böylece muadillerine göre üstün vasıflara sahip 6 modern denizaltımızı Deniz Kuvvetlerimizin saflarına katmış olacağız. Millî sistem ve cihazlarla donatıp Millî silahları kullanacağımız MİLDEM projemizle inşallah bu alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasına gireceğiz. Donanmamızın şu anki amiral gemisi olan ANADOLU’nun ağabeyi olacak uçak gemimizle ilgili temaslarımız devam ediyor. SİHA gemimizden sonra uçak gemimizin de katılımıyla Türk donanması çok farklı bir lige yükselecek. İnsansız sistemlerle birlikte hava savunma sistemlerinde de kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Füze, torpido, deniz topu, radar, uçak savar, lançer gibi kritik alanlarda her gün yeni bir eşiği aşıyoruz. Etkin, caydırıcılığı ve harekât kabiliyetiyle yüksek bir deniz kuvveti olmak neyi gerektiriyorsa onu yapmanın gayretindeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mavi Vatan” kavramını “Masal” olarak nitelendirenleri hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz herkesin denizi ufku kadardır. Bizim tüm hedeflerimize, çıkıp birileri “hayal” diyebilir. Birileri Mavi Vatan’ı “masal” olarak görebilir. Birileri Türkiye’yi “maceracı” olmakla, macera aramakla itham edebilir. Birileri milletimizin vizyonunu 782.000 km2 ile sınırlandırmaya çalışabilir hatta Türkiye’nin Libya’da, Somali’de, Katar’da, Irak’ta, Balkanlar’da, Asya’da, Afrika’da ne işi var diyen işgüzarlar da çıkabilir. Geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da Türkiye’nin vizyonundan, Türkiye’nin mücadelesinden rahatsızlık duyanlar olabilir. Biz bunların hiçbirine kulak asmayacağız. Önümüze bakacağız. Gözümüzü bir an olsun ufuktan ayırmayacağız. Türk dış politikasına Ankara eksenli bakmak yerine Batı başkentlerinin penceresinden bakanların tezviratlarına aldırmayacağız. Hazreti Mevlana’nın Pergel Metaforunda olduğu gibi, pergelin sabit ucunu ülkemizin çıkarlarına sabitleyecek, diğeriyle tüm dünyayı kuşatacağız. 360 derecelik bakış açısıyla meselelere yaklaşacak, olabilecek en geniş perspektifle gelişmeleri değerlendireceğiz. Doğu’yla ilişkilerimizi güçlendirirken Batı’yla köklü iş birliğimizi ilerletmenin yollarını arayacağız. Daha biraz önce bir arada yaşadığımız halklarla bugün aramızda sınırların olması, Gönül Coğrafyamızdan kopacağımız anlamına gelmez. Biz dünyanın 34 farklı ülkesinde 78 şehitliği olan bir ülkeyiz Biz aynı zamanda Çanakkale Şehitliği’nde Gazze’nin, Halep’in, Şam’ın, Kudüs’ün, Gümülcine ve Bağdat’ın evlatlarını misafir eden bir ülkeyiz. Komşumuz Irak’la, İran’la, Suriye’yle, 4 asır yönetimimiz altında olan Filistin’le ilgilenmemizi eleştirenler art niyetli değilse cahildirler. Türkiye’nin Suriye’de, Irak’ta, Katar’da ne işi var demek açık söylüyorum; tarihimize yapılmış çok büyük bir haksızlıktır. Türkiye, Doğu’yla ve Batı’yla ilişkilerini eş zamanlı bir şekilde geliştirirse güçlü, müreffeh, itibarlı ve etkin bir ülke olabilir. Bunun dışında her yol Türkiye’ye fayda değil, zarar verir, denklem dışına atar. Dolayısıyla biz birilerinin iddia ettiği gibi Avrupa Birliği ile Şangay İş Birliği Teşkilatı arasında bir tercih yapmak mecburiyetinde değiliz. Tam aksine hem bunlarla hem de diğer kuruluşlarla ilişkilerimizi kazan kazan temelinde geliştirmek durumundayız. Son 22 yılda hep bu anlayışla hareket ettik. Farklı coğrafyalarla ilişkilerimizi geliştirirken ‘acaba birileri ne der?’ diyerek değil, ‘milletimiz ne der?’ yaklaşımıyla politikamızı belirledik. Bundan sonra bu şekilde yolumuza devam edeceğiz. “Masal” denilen Mavi Vatan’daki haklarımızı sonuna kadar koruyacağız. Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin hukukulun çiğnenmesine izin vermeyeceğiz. Ege’de, Karadeniz’de, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin çıkarları neyi icap ettiriyorsa, kimseden icazet almadan, kimin ne dediğine bakmadan, azim ve kararlılıkla onu hayata geçireceğiz.”
Törende, Sancak Devir Teslimi yapıldı.
Tören, geçit resmî ile sona erdi.