Roketsan üretimi gemisavar füzesi Atmaca’nın, TCG Kınalıada korvetinden Işın gemisine yapılan son test atışı büyük ses getirdi.
Türkiye’nin ilk milli gemisavar füzesi Atmaca, envanterden çıkarılan Işın gemisine tam isabet kaydetti.
Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, Anadolu Ajansına açıklamalarda bulundu.
Atış yapılan günün hem Türk Silahlı Kuvvetleri hem Türk milleti açısından çok özel bir gün olduğunu vurgulayan İkinci, “Bugün ilk defa silahlı kuvvetlerimiz, deniz kuvvetlerimiz kendi gemisinden atmış olduğu kendi gemisavar füzesiyle bir askeri platformu vurdu ve başarıyla imha etti.” dedi.
Bunun, Türk Silahlı Kuvvetleri açısından çok ciddi bir dönüm noktası olduğunun altını çizen İkinci, şöyle devam etti:
“Savunma Sanayii Başkanlığı liderliğinde ROKETSAN, ASELSAN, TÜBİTAK SAGE gibi partnerle birlikte gerçekleştirmiş olduğumuz bu proje kapsamında aslında Türkiye kendi gemisavar füzesini üretme ve bunları bütün platformlarında kullanma yeteneğine sahip oldu. Bu füzemiz aslında şu anda sıkıntılarını çektiğimiz, yurt dışından ambargoyla alamadığımız sistemlerden çok daha üstün kabiliyetleri Deniz Kuvvetlerimize kazandırıyor. Bu da Mavi Vatan’da özellikle deniz kuvvetlerimizin gücüne güç katan, sahadaki caydırıcılığını etkileyen çok önemli bir farklılık. Bugün gerçekten tarihi bir dönüm noktası çünkü aziz milletimizin bize vermiş olduğu görev kapsamında bu güveni layıkıyla yerine getirmiş olan bir ekibi bugün izledik. Bu ekibin başarısıyla deniz kuvvetlerimizin sahadaki gücünü güç katan bir silah sistemini başarıyla envantere kazandırmış olduk.”
Murat İkinci, Atmaca füzesinin seri üretim faaliyetlerinin devam ettiğini, ilk ürünlerin Deniz Kuvvetlerine teslim edilmek üzere hazırlandığını söyledi.
İkinci, “Atmaca füzelerimiz bu yıl içinde envantere girecek ve gemilerimizin üzerine takılacak. Bundan sonra kendi gemilerimiz kendi gemisavar füzelerimizle görev yapacak şekilde Mavi Vatan’ı tüm tehditlerden koruyacak bir kabiliyet kazanmış olacak.” diye konuştu.
Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, Atmaca füzesinin daha küçüğü, Orta Menzil Gemisavar Füzesi için çalışmalara da başladıklarını söyledi.
Bu konuda Türk savunma sanayi firmalarının kendilerine destek olmak ve milli motor geliştirmek için çalışmalara devam ettiği ve başarılı sonuçlar aldığı bilgisini veren İkinci, şöyle dedi:
“Orta menzil gemisavar füzemizin helikopter platformlarından fırlatılabilir olması dolayısıyla çok daha ciddi bir dinamik etki yaratacağını düşünüyoruz. Atmaca’da kazanmış olduğumuz özellikle tecrübe, bilgi birikimiyle bu projemizi de çok kısa zaman içerisinde tamamlayıp Türk Silahlı Kuvvetlerimizin hizmetine sunacağız. Bu da şu anda geliştirme fazında. Genç bir ekibimiz var, artık bu genç ekibimizin ciddi tecrübeleri oluşmuş durumda. Bu tecrübeyle bu tür projeleri çok kısa zaman içerisinde hayata geçirecekler. Diğer sistemlerden farklı olan tarafı da kendi algoritmalarımız, hassas güdüm sistemlerimiz, seyir sistemlerimiz bundan sonraki platformlarda yaşanacak bütün karşı tedbirlere karşı en azından kendi ürünlerimizi ortaya koyacak. Benzer sistemleri daha hızlı, daha dinamik olarak hayata geçirecek bir ekibin olması hepimiz açısından gerçekten büyük bir güç.“
Murat İkinci, AKYA torpidosuna ilişkin olarak da şunları söyledi:
“Çok hızlı şekilde Akya torpidosunu da kendi denizaltılarımız üzerinde göreceğiz. Bu senenin sonuna doğru Akyaların teslimatları olacaktır. Hisar-A’nın teslimatı yapıldı, Hisar-O ve Siper olarak yoluna devam edecek. Bundan sonraki aşamalarda aslında savunma sanayimizin kazanmış olduğu tecrübeyle bu konudaki hızımızı ciddi şekilde artırmasını bekliyoruz. Bu yaşamış olduğumuz tecrübeler, bilgi birikimi devamlılık arz ettiğinden Türkiye Cumhuriyeti’ni farklı bir noktaya taşıyacak.“
Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, Atmaca füzesi atış testini Pakistan, Azerbaycan ve Endonezya’dan misafirlerin de izlediğini söyledi.
Yabancı askeri temsilcilerin atıştan çok etkilendiğini kaydeden İkinci, şöyle devam etti:
“Dost ve kardeş ülkelerimiz benzer silah sistemlerine ihtiyaç duyuyorlar. Onlar da aynı sıkıntılarla karşı karşıyalar. Türkiye Cumhuriyeti olarak bizler de kabiliyetlerimizi, ürünlerimizi dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaya açık olduğumuzu her beyanda söylüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu konuda çok kararlı bir tutum ortaya koyuyor. Bu sistemlerin hepsi dost ve kardeş ülkelerde de bir kabiliyet olarak kullanıma girecek. Bu da Türkiye açısından ciddi bir ihracat potansiyeli oluşturacaktır.”