Tarihte zaman zaman “imkânsız” olanı gerçekleştirmeye çalışsa da “Mehmetçik kaybetmek nedir bilmez“.
Falih Rıfkı’nın dediği gibi, “Türk Milleti tarihte zamana ve mekâna karşı çekilmiş bir kılıçtır…”
Türkiye’nin güzide savunma sanayi kuruluşlarından HAVELSAN’ın genel müdürlüğüne kısa süre önce, Ahmet Hamdi Atalay’ın istifası üzerine 22 Temmuz’da Dr. Mehmet Akif Nacar getirilmişti.
Dr. Mehmet Akif Nacar HAVELSAN’da üç yıl önce, Eğitim ve Simülasyon Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı olarak göreve başladı.
Şanlıurfa doğumlu olan Nacar, 1995 yılında Trakya Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra yüksek lisansını New York Syracuse Üniversitesinde yaptı.
1996-1998 yılları arasında Gazi Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalışan Dr. Nacar, 2001-2008 yılları arasında Indiana Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak akademik hayatına devam etti.
Dr. Nacar 2008 yılında Şanlıurfa Harran Üniversitesinde henüz kurulan ancak akademik personeli ve öğrencisi bulunmayan bilgisayar Mühendisliği bölümünü ayağa kaldırdı.
Türkiye’deki savunma basınının temsilcileri perşembe gecesi (20 Ağustos) Dr. Mehmet Akif Nacar’ın konuğu oldu.
Amaç, tanışmaktı.
Kendisi de gazeteci kökenli olan HAVELSAN İletişim Takım Lideri Burak Gayretli gecenin başlangıcından sonuna kadar organizasyonun çok büyük bir başarıyla gerçekleştirilmesinin mimarlarındandı.
Kurumsal İletişim Uzmanı Pınar Çalışkan da yine konuklarla yakından ilgilendi.
Gece boyunca aksayan hiçbir şey olmadı; yemekler son derece lezzetli, çay tam demindeydi…
HAVELSAN Genel Müdürü Dr. Mehmet Akif Nacar bizlere tek tek “hoşgeldiniz” dedikten sonra yemek öncesinde HAVELSAN’dan ve projelerden bahsetti.
Gece boyunca konuşulanları, sorulara verilen cevapları ayrı bir haber olarak yayınlayacağız ancak bu konuşma sırasında bizim dikkatimizi tüm projelerden daha fazla çeken bir husus vardı.
Mehmet Akif Nacar, Türk Silahlı Kuvvetlerince Suriye’ye düzenlenen harekâtlar sırasında Atak helikopter pilotları için farklı senaryolara göre eğitim ihtiyacı belirdiğini ifade etti.
Bundan sonrasını, Dr. Mehmet Akif Nacar’ın ifadeleriyle verelim:
DR. MEHMET AKİF NACAR – HAVELSAN GENEL MÜDÜRÜ
“Atak simülatörleri ile ilgili bazı gecikmeler vardı ve o sıralarda Suriye’de çeşitli harekâtlar yapılıyordu. Orada ATAK Helikopter pilot eğitimi ihtiyacı oluyordu yoğunlukla.
“Bu projelerin hızlandırılması talebi bize en yukarılardan geldi ve biz orada ekip arkadaşlarımızla gece gündüz demeden çalışarak; zaman zaman üç vardiya çalışarak, o projeyi de hem eğitim hem de geliştirme yaparak; bir taraftan bizim arkadaşlarımız geceden sabaha kadar geliştirme yapıyor, güncelleme yapıyor, testler yapıyor; sabah da pilotlar geliyor, eğitim yapıyor. Böyle bir şey yani, daha teslim etmeden.”
İşte Mehmetçik, bu yüzden asla kaybetmiyor çünkü bu tür durumlarda Türk milletinin çocuğuyla, büyüğüyle arkasında olduğunu; kendileri savaşırken milletin de dişiyle, tırnağıyla kendilerini destekleyeceğini iyi biliyor.
Tabii Dr. Nacar’ın anlattığı hikâyenin çok önemli bir boyutu da savunma sanayiinde yerlilik ve millilik konusu.
HAVELSAN gibi milli savunma sanayi kuruluşlarının ne derece büyük önem taşıdığı bu olayla bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
Tıpkı Kurtuluş Savaşı sırasında milletin gece gündüz topyekûn fişek, silah üretmesi örneğinde olduğu gibi HAVELSAN mühendisleri de sabahlara kadar uyumadan, henüz teslim edilmemiş simülatörlerde pilotların eğitim almasını sağlamıştı.
Üstelik, pilotların talepleri doğrultusunda gerekli güncellemeler de hemen yapılıyordu.
Eğer milli savunma sanayi olmasaydı, pilotların eğitimleri istenen seviyede güncellenemeyecekti.
Bu ülkenin isimsiz kahramanlarına “Mehmetçik” denir.
Türk savunma sanayi kuruluşlarına, iş birliği yapan üniversitelere, destek sağlayan yan sanayiye ve Türk savunma sanayii çalışanları ile bu alana katkı sağlayan herkese de “Gizli Kahramanlar” dersek, yeridir.