Irak’ın kuzeyindeki terör yuvalarını dağıtmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerince art arda yapılan sınır ötesi operasyonlardan biri de Şafak Harekâtı’ydı.
25 Eylül 1997 tarihinde başlayan harekâta 15 bin asker ve korucu katılmıştı.
Tankçı Astsubay Murat Caner de harekâta katılan askerlerden biriydi.
Astsubay Caner, o gün akaryakıt tankerinin içindeydi ve askerleriyle seyir halindeydi.
Teröristlerin en yoğun yuvalandığı Zap bölgesinden geçerken teröristlerin kurduğu pusuya düştüler.
Tanker şarampole yuvarlandı ve paramparça oldu.
İki asker şehit düştü; Murat Astsubay ise ağır yaralı olarak hastaneye yetiştirildi.
Dün (03 Ekim) bu üzücü olayın yaşandığı tarihin yıl dönümüydü.
Gazi Astsubay Murat Caner, sosyal medyada “Bugün benim ölüm yıl dönümüm olmalıydı” başlığıyla, duygusal bir yazı paylaştı.
“3 Ekim 1997 tarihinde Kuzey Irak Zap Kampı bölgesinde terörle mücadele görevindeydik. Aldığımız emirle araçla devam ederken sadece çaaat diye bir ses duydum ve sonrasını hatırlamıyorum. Gözlerimi açtım, yerde yatıyorum. Hemen kalkayım dedim, kalkamadım. Boynum kırılmış, hareket edemiyorum, ağzımdan hafif kan geliyor, sol ayağım titriyor. Aman Allah’ım, ölüyorum ben! Oysa hiç hazır değilim. O anda bir korku sardı beni. Keşkelerim, hatalarım, Allah’a verecek olduğum hesabım… Ahh, ah dönüşü yok artık ve şahadet getiriyorum. Azrail geldi canımı aldı alacak derken birileri yardıma geldi. Sonrasını pek hatırlamıyorum. 15 gün civarında Dicle hastanesinde yattım. Kırık olan boynuma platin takıldı fakat altıma havalı yatak koymadıkları için bir süre sonra sırtüstü yatağa temas eden kaba etler yatak yarası olmuş yani çürümüştü. Sadece kemik kalmıştı. O gün bugündür havalı yatağın bedelini çok şiddetli acılarla ödüyorum. Bugün aradan 23 yıl geçti. Şehit olan iki askerime, kahraman gazilerimize selam olsun! Bana vermiş olduğu sayısız nimetler için güzeller güzeli Allah’ıma sonsuz şükürler olsun. Bugüne kadar hayatımda var olan sizler, gördüklerim, görmediklerim; bu yazıyı okurken hissettiğiniz özel duygular için teşekkür ederim. Sağ olun var olun! Allah’a emanet olun, Unutmayın ölüm var, hesap da var!”