Gökbey helikopteri, TEI tarafından üretilen yerli-milli motor TEI-TS1400 ile ilk uçuşunu 22 Nisan’da yaptı.
TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit, öncelikle “Helikopter neden ilk uçuşta bu kadar kısa havada kaldı” şeklindeki eleştirilere cevap verdi:
“Tabii ki bu şimdi burada bitmeyecek çünkü bu ilk uçuşta hatta yazmışlar ya niye bu kadar kısa uçtu diye. Yaklaşık bir on beş yirmi dakikalık bir uçuş var. Standart testleri var bunların. Yani normal. İlk uçuşta yapmaları gereken bazı manevralar; uçup kalkıyorlar, bekliyorlar, yan yan gidiyorlar, geri geri gidiyorlar. Olduğu yerde dönüyor. Neyse onlar tabii ki kendi standart prosedürlerine göre ilk uçuşta yapmaları gereken testleri yapıp indiler. Sonra dataları tabii ki değerlendirecekler. Ondan sonra bu testler gittikçe daha kompleks ve daha zor hale gelecek.”
Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit, kamuoyuna çok bilgi vermeseler de motorun gerekli yer testlerinin başarıyla tamamlandığını ve Türk Havacılık ve Uzay Sanayiine sevk edildiğini ifade etti.
“Tabii sevkiyattan sonra da TAİ (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii / TUSAŞ) yerde bir kısım testler daha yaptı. Onları da Allah’a şükür başarıyla tamamladık. Bundan sonra uçuş güvenliği komitesi var TAI‘nin. Bizim kendi içimizde de var; ‘motor uçuşa elverişlidir’ diye onay veren bir komitemiz var. Bütün teknik verileri inceleyip, test sonuçlarını da inceleyip, bizim kendi komitemiz onay vermişti zaten. TAI‘deki bu yer testlerinden sonra bizzat helikoptere taktılar, helikopteri çalıştırdılar. Tabii uçuştan çok önce daha önce yaptılar bunları. Orada, helikopterin üstünde yerdeki testlerde gayet başarılı bir şekilde geçtik hepsini. O testlerin sonuçlarından sonra, başarılı sonuçlanmasından sonra TAI‘deki uçuş güvenlik komitesinin değerlendirmesine girdi. Sağ olsunlar, test sonuçlarına göre onlar da başarılı buldular ve uçuşa izin çıktı. Ondan sonra da bu uçuşu gerçekleştirmiş olduk.”
TEI Genel Müdürü Prof. Dr. Mahmut Faruk Akşit, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir’in de ifade ettiği gibi bu olayın Türk havacılık tarihi için gerçekten çok önemli bir önemli bir dönüm noktası, tarihi bir gün olduğunu söyledi.
“Çünkü kendimizin tasarlayıp, kendimizin geliştirdiği ve kendimizin imal ettiği yani %100 yerli ve milli olan gerçek anlamda bir jet motorunu ilk defa insanlı olarak uçurduk. Ben hep diyordum; işte motorlarımızı artık yaptık, başardık, havacılık sektöründe Süper Lig’e çıktık diye. Yani biz artık General Elektric olsun, Rolls Royce olsun, Pratt&Whitney olsun, dünyada uçak motoru imal eden bir elin parmağını geçmeyen firmaların yanına kendi adımızı da inşallah yazdırmış olduk gökyüzüyle buluşarak.”
Prof. Dr. Akşit, bundan sonraki testlerin gittikçe daha kompleks ve daha zor hale geleceğini belirtti.
“Gerçek anlamda sertifikasyon süreci en az bir iki yıl daha sürer diye bekliyoruz çünkü o uzun bir süreç. Resmi sertifikasyon süreci çünkü bu motorumuz hem sivil hem askeri; çift kullanımlı diye kurgulandı. Sivil olmasından dolayı da sivil sertifikasyon almak zorunda. Sivil sertifikasyon da ciddi, uzun bir süreç. Yani Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü vesaire, sertifikasyon otoritesi geliyor. Testleri bizzat onların gözetiminde tekrar ediyorsunuz. En ufak şüphelendikleri şeyi ‘tekrar et’ diyorlar. Tekrar hazırlanıyorsunuz. Onların istediği gibi bir daha tekrar ediyorsunuz. Bu uzun bir süreç. Bayağı bir testten geçecek. Ama motorun en azından bizim TEI tarafındaki bütün süreçleri başarıyla tamamladı yani olgunluk seviyesi artık güzel bir yere geldi. Bu sertifikasyon testlerinde de ciddi bir sıkıntı beklemiyoruz inşallah.”