SAHA İstanbul tarafından düzenlenen ve “Yöneticilerin Eğitimi” olarak bilinen SAHA MBA programı kapsamında Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Dr. Celal Sami Tüfekci, online ortamda basın mensuplarının da katıldığı bir sunum yaptı: “Savunma Sanayii Gelişim Süreci ve Bu Sürece Eşlik Eden Önemli Mühendislik Alanları.“
Tüfekci, Türk savunma sanayisinin gelişim sürecini anlattı ve bugünü hakkında bilgiler verdi.
Soru-cevap bölümünde SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş, “Savunmaya dair konjonktürü incelediğimizde, biyolojinin yani gerek insan beyni araştırmaları gerekse biyolojiye dair diğer araştırmaların savunma sanayisinin çok önemli bir parametresi hâline geleceğine dair ciddi izlenim ve bu anlamda yatırımlar da var. Türkiye’nin bu anlamda tedbirleri var mıdır?” diye sordu.
Dr. Celal Sami Tüfekci, KBRN (Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer) biriminde kimyasal-biyolojik tehditleri çalışırken ister istemez biyoteknoloji alanına da girdiklerini söyledi.
Bu yönde projeler olduğu bilgisini veren Tüfekci, şöyle devam etti:
“Bunun yanında bir başka başlık, mesela bizim algılayıcılar biriminde yürüttüğümüz, bilişsel algıya yönelik çok önemli bir projemiz var Genius adını verdiğimiz. Böylelikle beynin faaliyetleri ve ölçülmesi, buna dair ürünlerin de geliştirilmesi hedefleniyor. Bu neden önemli? Şöyle düşünün; mesela bir F-16 pilotunun bilişsel yükü çok yoğun. Esasında şöyle söyleyelim. Pilotlarımızın yeteneği zaten tartışılmaz ama bunun yanında, aslında uçağı uçuran çok kapsamlı bilgisayar sistemleri var ama bunun yanında işte bakıyorsunuz, videolarda var; bizim F-16 pilotumuz bir mağaranın önüne gidiyor ve mühimmatı direkt mağaranın deliğinden içeri atıyor. Şimdi bunu yapan pilotun üzerindeki yükü düşünün. Kendi tasarladığımız uçaklarımızın ve platformlarımızın da iyileştirilmesi için bunu çalıştığımız bir projemiz var; Genius Projesi böyle bir proje.”
Dr. Celal Sami Tüfekci, yeni bir projenin de bilgisini verdi:
“Tam olarak hayata geçiremediğimiz ama konsepti hazır olan METE adını verdiğimiz; kısaca, Mehmetçik Teknoloji Araştırma Merkezimiz var. Burada da askerin hem psikolojik hem sosyolojik, hem biyolojik, fizyolojik durumlarını analiz eden; ayrıca da savunma sanayiinde tasarlanan tankından tüfeğine, gemisinden uçağına, her türlü ürünün askere uyumunu araştıracak bir merkez ihtiyacı Türkiye’de var. Böyle bir konseptimiz de var. İnşallah önümüzdeki yıllarda bu merkez de hayata geçecek; bunu askeri birliklerle, işte en üst seviyeden komutanlarımızla tartıştık ve anlaştık. Bu projemiz de hayata geçtiğinde dediğiniz alanlarda birçok çalışmalar yapılacak.”