Soğuk Savaş Dönemin sonlarında adından sıkça bahsedilen uçaklarından olan F-16 Fighting Falcon (Savaşan Şahin)’u geliştirme çalışmaları 1972 yılına dayanmaktadır. Vietnam Savaş’ına denk gelen bu yıllarda ABD hava-hava savaşlarına uzun ölçüde üstünlük sağlayabilecek niteliklerde bir platform geliştirmeyi hedeflemekteydi. Bu anlamda orta mesafe hava savaşında 0,6-1,6 Mach gibi yüksek hızlara çıkabilen servis masrafları ile yüz güldüren bir proje olması planlanarak bu işe koyuldu.
1970’lerin başında NATO’nun toplam üretiminden daha fazla uçak üreten SSCB’ye karşı hava-hava kabiliyeti yüksek, düşük maliyetli bir uçak üretmek isteyen Amerikan Hava Kuvvetleri teknolojiyi görmek amaçlı bir ihale açılmasının teklifini vermiştir.1972 yılında açılan bu ihaleye katılan dönemin önde gelen şirketlerinden biri olan General Dynamics (Lockheed Martin) katılmıştır. Dönemin F-104’lerinin üreticisi olan bu şirket NATO ilkelerinin bu uçağı yenileme isteklerini göz ardı etmeyerek ihaleyi kazanmıştır.
Şirket Teknoloji Gösterimi Projesi olacağını düşünerek, dönemin uçaklarında olmayan bir çok özelliği bu uçakta denemeyi benimsemiştir. Kanat-gövde tasarımına yenilikçi bir yaklaşımla uzunluğu 1,5 metreden daha fazla kısaltılmış ve hücum açısını yükseltilmiştir.
Uçağın geliştirilme sürecinde en ciddi sorun şarşırtıcı şekilde motorun sayısı olmuştur. İlk olarak avantajlı ve güvenli olduğu için çift motor kullanılma kararı alınmıştır. Bu karardan sonrasında ağırlık ve maliyetin düşürülmesi amacıyla tek motora dönüş yapılmıştır. Tasarım kriterleri belirlendikten sonra hızla üretime geçilmiştir. Tarihler 2 Şubat 1974’ü gösterdiğinde Gökler YF-16 adıyla Fighting Falcon (Savaşan Şahin)’lar ile tanışmış oldu. Sistemin yer testlerinde trajikomik bir olay sonucu uçak test standından koparak havalanmış ve 6 dakika havada kalarak gayriresmî olarak 20 Ocak’ta uçmuştur.
Test uçuşlarında dönemindeki rakibi olan McDonnel Douglas (Boeing) üretimi YF-17’yi çok geride bırakarak aşırı beğenilmesi sebebiyle Teknoloji Gösterimi şeklinde açılan ihale, seri üreitime çevrilerek 1975 yılında karar alınmıştır. Aynı yıl General Dynamics NATO Ülkeleri F-104’leri yenileme kararı alan Belçika ve Hollanda, ilk model F-16’ları Avrupa’da üretmek üzere anlaşmaya varmıştır.
Fighting Falcon (Savaşan Şahin)’ların en önemli özelliği aerodinamik olarak alışılmışın dışında keskin manevra yetenekleri olmuştu. 1981 yılında İngiltere’deki bir tatbikatta Fighting Falcon (Savaşan Şahin)’lar, o yıllardaki yüksek performanslı uçaklara karşı 86 hava zaferi kazanıp, 8000 yer hedefinden 7831’ini yok ederek müşterilerini mutlu etmiş ve rekortmen olmayı başarmıştır.7 Haziran 1981 yılında İsrail Hava Kuvvetleri Opera kod adlı bir hava operasyonu ile Osirak Nükleer Santrali’ni ikmal yapmadan başarı ile imha edince Fighting Falcon (Savaşan Şahin)’lar popularitesini artırmayı başarmıştır.
Göreve alınmasından bu yana sürekli olarak üzerinde geliştirmeler yapılan bu platform halâ bu özelliğini korumaktadır. F-16 Fighting Falcon’ların ilk versiyonları Block 10 ve Block 20’ler tek kişilik A ve çift kişilik B modelleridir. Sonrasında HOTAS (Hand On Throttle and Stick) ile donatılan tek kişilik C ve çift kişilik D modelleri olarak belirlenmiştir. 1984 yılında ortaya çıkan bu modeller Türkiye ve Japonya tarafından da lisans altı olarak üretilmiştir.Çöl koşulları için modifikasyonu sağlanan modelleri olan F-16 E (Desert Falcon) adıyla bilinir ve bir çok Ortadoğu/ Arap ülkeleri tarafından kullanılmaktadır.
2000’li yılların başında yarı ömür modernizasyonları yapılan Fighting Falcon’lar yeni nesil radarları, Hedefleme Podları ve öz savunma sistemleri ile donatıldıktan sonra bile muharebe sahasında eski formunun üzerinde bir performans sergilemeyi başarmıştır.
Savunma Sanayimizin gelişim sürecinde (2000’li yıllar) Ürdün ve Pakistan gibi hava kuvvetlerinin kullanımında bulunan F-16 A/ B modelleri TUSAŞ (TAI) tesislerinde milli kaynaklarla modernize edilmiştir. 2010’lu yıllara gelindiğinde diğer Fighting Falcon kullanıcılarıda modernizasyonlarını tamamlamışlardır. Türkiye bu tür modernizasyonları artık Ankara’daki TUSAŞ(TAI) tesislerinde tamamlayabilme yeteneği kazanmıştır.
Günümüze gelindiğinde Savunma Sanayimiz şirketlerinin ürettiği yerli üretim mühimmatlarla, terör unsurlarının bertaraf edilmesinde ve Suriye İç Savaşına yönelik olarak operasyonlarda aktif olarak kullanılan bu uçakların üretiminden modernizasyonuna ve hatta muharebede kulanımını gerçeklerştiren bütün personelimize sizlerin huzurunuzda savunmasanayi.org olarak teşekkür eder minnetimizi sunuyoruz.