EURASIA AIRSHOW’20 (EAS) Covid19 Pandemisi nedeniyle bu yıl dijital ortamda gerçekleştirildi.
2 Aralık’ta başlayan fuar, 6 Aralık’ta sona erdi.
Fuara çok sayıda ülkenin kamu ve özel sektörde görev yapan önemli isimleri katıldı.
İlk gün, açılışın ardından, “Bakanlar Yuvarlak Masa Toplantısı”nda, Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren “Hava Savunma Sistemlerinde Bölgesel ve Global İş Birlikleri” konuşuldu.
Capital Fuarcılık CEO’su Hakan Kurt’a, 30 Aralık’ta dijital ortamda düzenlenen basın toplantısında, “Türkiye’nin bu fuardan stratejik beklentileri nedir?” diye sormuştuk zira hem konu başlıkları hem de katılımcılar itibariyle dikkat çeken hususlar vardı.
“Katılımcı heyetlerin düzeylerinden fuara verdikleri önemi anlayabiliyoruz yani hangi ülkenin ne ölçüde önem verdiğini, hangi ülkenin nerede bulunmak istediğini, hangi ülkenin, ya ‘Biz burada Türkiye’nin yanında olalım, resimde gözükelim’ ya da ‘Biraz daha mesafeli duralım’ dediğini görüyoruz. Fuara katılan ülkelerin renkleri, Türkiye ile olan stratejik düşüncelerini çok açıkça ortaya koyuyor. İngiltere’nin başından beri fuara çok önemli bir ilgisi var.”
İngiltere, özellikle 2010 yılından itibaren Türkiye’nin stratejik ortağı haline geldi.
İki ülkenin imza koyduğu “Stratejik Ortaklık Anlaşması”nı 2011 yılında imzalanan ve savunma sanayi alanında iş birliğini öngören bir mutabakat zaptı imzası izledi.
Mutabakat zaptı kapsamında iş birliği yapılacak alanlardan biri askeri gemi inşası.
İki ülke 2016 yılında ise Güvenlik Anlaşmasını imzaladı.
Anlaşma, iki ülkenin gizli bilgileri paylaşmasına da imkân tanıyor.
Türkiye ve İngiltere 2017 yılında ise Türk savaş uçaklarının geliştirilmesi için bir anlaşma imzaladı.
Geçenlerde ise İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri bağlısı iki adet Eurofighter Typhoon savaş uçağı Konya’daki 3’üncü Ana Jet Üs Komutanlığına indi ve Türk Hava Kuvvetleri bağlısı savaş uçaklarıyla ortak eğitimlere katıldı.
Bu uçakların gelişi, “F-35’ten ümidini kesen Türkiye, İngiltere’den Eurofighter mı alacak?” sorusunu gündeme getirdi ve sosyal medya platformlarında ciddi tartışma konusu oldu.
Bir başka beklenti ise Anadolu Çok Maksatlı Amfibi Hücum Gemisi Anadolu’ya konuşlandırılacak STOVL (Dikey iniş-kalkış yapabilen) uçaklarla ilgili.
Bunun için de beklenti, F-35C idi…
Hawker Siddeley firmasının (Daha sonraları Hawker Siddeley BAe) 1960’lı yıllarda üretmeye başladığı Harrier uçakları İngiltere’ye dikey ve/veya kısa iniş-kalkış yapabilen (STOVL / V-STOL) savaş uçağı teknolojisi kazandırdı.
İngiltere dışında Amerika Birleşik Devletleri, İspanya, İtalya ve Hindistan, farklı versiyonlarda Harrier uçakları tedarik etti.
İngiltere’nin 2011 yılında emekli ettiği ve müzelerde yerini alan bu uçaklar, Amerikan ve İspanyol donanmalarında hala görev yapıyor.
Peki, Anadolu Amfibi Hücum Gemisinin kısa vadede ihtiyacını karşılamak için gemide konuşlandırılacak sayıda Harrier temin etmek mantıklı mı?
Sonuçta, gövde ömürleri ve motorları iyi durumda olan Harrier uçakları Anadolu gemisinin STOVL platform ihtiyacını kısa vade için önemli ölçüde karşılar.
Eskişehir’deki 1. Hava Bakım Fabrika Müdürlüğü, uçakların onarımı, yenilenmesi konusunda inanılmaz yeteneklere sahip.
Harrier uçaklarının uzun yıllar boyunca ve güvenilir olarak görev yapmasını sağlayacaktır.
Bu özellikte bir uçağın yapacağı görevi insansız hava araçlarıyla yerine getirme fikri ise ne derece isabetli; tartışmak gerek.
Türkiye, Milli Muharip Uçak projesinde İngiltere’den destek alıyor.
Madem iki ülke stratejik ortaklık ve güvenlik anlaşması imzaladı ve madem gizli bilgiler paylaşılacak; gizli teknolojiler de paylaşılabilir.
Belki bir sürpriz yaşanır ve MMU’nun STOVL versiyonu da geliştirilir.
Sonuç olarak Türkiye ile İngiltere arasındaki stratejik ortaklık, daha da gelişerek süreceği yönünde güçlü sinyaller veriyor.
Bu yıl dijital ortamda gerçekleştirilen EURASIA AIRSHOW’20 de bu güçlü sinyallerin alındığı bir başka alan oldu.