TRT Radyo-1’de Belma Şahaner’in hazırlayıp sunduğu “Yerli ve Milli” programının konuğu, SAHA İstanbul Savunma Havacılık ve Uzay Sanayi Kümelenmesi Genel Sekreteri İlhami Keleş’ti.
CNC (Computer Numerical Control/ Bilgisayarlı Sayısal Kontrol) makineleri, savunma sanayi açısından son derece kritik akıllı makineler.
Bu akıllı makineler matkap, delme takımları, torna tezgâhları gibi işleme takımlarının talaşlı imalat görevlerini, bilgisayar kontrollü ve son derece hassas olarak yerine getiriyor.
SAHA İstanbul, CNC kontrol ünitesi ve tahrik sistemlerinin Türkiye’de milli imkânlarla üretilebilmesi amacıyla Ağustos ayı sonunda 11 firmayı bir araya getirerek MİLTEKSAN firmasını kurdu.
İlhami Keleş, Belma Şahaner’in konuya ilişkin sorusu üzerine, 5 eksen CNC’lerin savunma sanayi açısından çok önemli olduğunu söyledi.
Özellikle 20 mikron altı hassasiyette işleme yapan makinelerin silah üretiminde de kullanıldığını belirten Keleş, bu makinelerin teminindeki zorluklara şu sözlerle dikkat çekti:
“Bu makineleri aldığınız ülkeler, bunun savunma sanayinde kullanılmaması gibi ön koşullar deklare edebiliyorlar veya son kullanıcı sözleşmesinde belirtiyorlar. Şimdi, burada bu tip engelleri aşabilmek adına bir millileştirme ihtiyacımız vardı; işin bir tarafında bu var. İşin bir diğer tarafı da bu aynı zamanda çok ciddi bir ithalat kalemi. Bunun ithalat boyutu anlamında da önemli bir kan akışı yani dışarıya döviz akışı; böyle de bir değeri var.”
İlhami Keleş, işin bir diğer boyutunun da DATA’ların korunabilmesi konusu olduğunu kaydetti.
Keleş şöyle devam etti:
“Artık makineler çok fazla akıllandı yani bu haliyle makineleri uzaktan kontrol etmek veya bilgi güvenliği yani o makinelerin işlediği resimleri, tasarımları muhafaza etmek çok zor hale geldi. Bunları bu şekilde korumanın yolu da bunların milli olarak yapılıyor olması. Eğer bu sistemleri biz milli olarak geliştiriyor olsak böyle bir ithalat problemimiz kalmaz dolayısıyla bu tip kısıtlara maruz kalmayız. Aynı zamanda da kendi geliştirdiğimiz, ürettiğimiz her türlü DATA’ya daha kolay sahip olabiliriz.”
İlhami Keleş, bu noktadan hareketle 11 firmayı bir araya getirerek, MİLTEKSAN adıyla bir firma kurduklarını ve bu firma aracılığıyla CNC’lerin kontrol panellerini ve tahrik yönetim sistemlerini millileştireceklerini söyledi.
Keleş şöyle dedi:
“Bu, adımların birinci aşaması. İlerleyen süreçte spindle, spindle sürücüleri, servolar, servo sürücüleri, lineer kızaklar gibi veya boşluksuz redüktörler gibi, bilyalı miller gibi diğer kalemlerde de millileştirme çalışmaları bununla paralel olarak devam ediyor. Yani şu anda basının haberdar olduğu sadece MİLTEKSAN ama onun dışında onu bütünleyen diğer kalemlerde de devam ediyor.”
SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş, çalışmaların takvimine ilişkin sonu üzerine, 24 ayın sonunda üç eksenli, üçüncü yılın sonunda 4 eksenli ve dördüncü yılın sonunda da 5 eksenli ile ilgili sürecin tamamlanacağını belirtti.
Keleş, önemli bir hususa şu sözlerle dikkat çekti:
“Bunu yaparken de halihazırdaki , bu anlamdaki ithal ettiğimiz herhangi bir ürünün yerli versiyonunu yapmıyoruz. Bu da çok önemli. Biz şu anda ithal ettiğimiz firmaların üzerinde çalıştıkları ürünleri çalışıyoruz. Yani T0’da yani günün sonunda pazara çıktığımız zaman, onların da daha ilk defa pazara sunacağı veya sunmak için üzerinde çalıştıkları ürünleri sunacağız. Halihazırda rafta olan ürünlerle olmayacak rekabetimiz. Artık şükürler olsun, sahip olduğumuz teknolojik yetkinlik, öz güven bizi bu noktalara taşıdı yani artık şu an üretmediğimiz herhangi bir konuda bile onu üretmeye yeltendiğimiz zaman, onu üreten firmaların henüz üzerinde çalıştıkları konuyu çalışabilecek bir öz güvene kavuştuk.”
İlhami Keleş, millik oranlarına ilişkin soruya karşılık da “asıl önemli olan, ‘milli kritik’ olarak tabir edilen ‘olmazsa olmaz’lardır” dedi.
Keleş şöyle dedi:
“Siz %90 yerli yerli yaparsınız ama geri kalan %10 öyle bir %10’dur ki o %90’ı kadük kılar, işlevsiz kılar. Hal böyle olunca oradaki bu yüzdelerden ziyade bunun kritikliği ve o kritikliğin yarattığı bağımlılık çok önemli. Kritiklik anlamında önem arz eden hususlarda mutlaka %100 millilik rakamına erişme mecburiyetimiz vardır. Bunların da bir önceliklendirilmesi, elde edilebilirlik ve aciliyet sırasına göre bunların önceliklendirilip, bütçelendirilip, projelendirilip adım adım ilerlenmesi gerekiyor. Savunma Sanayii Başkanlığımız bu süreçlerin yönetilmesine liderlik yapıyor. Biz de Savunma Sanayii Başkanlığımızın bu konudaki vizyonunu sahada firmalarımızla hayata geçirmekle meşgulüz.”