Sakarya Meydan Muharebesi’nin ardından kamuoyunda ve TBMM’de taarruz için sabırsız bir beklenti oluşmuştu.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 6 Mart 1922’de Büyük Millet Meclisi’nin gizli toplantısında “Ordumuzun kararı, taarruzdur” demiş, hazırlıklar tamamlandıktan sonra 26 Ağustos’ta Büyük Taarruz başlamıştı.
Plana göre 1’inci Ordu kuvvetleri, Afyon’un güneybatısından kuzeye doğru taarruza geçtiğinde Afyon’un doğusu ve kuzeyinde bulunan 2’nci Ordu kuvvetleri de taarruzla 1’inci Ordu bölgesine düşmanın kuvvet kaydırmasına engel olacak ve Döğer bölgesindeki düşman ihtiyatlarını kendi üzerine çekmeye çalışacaktı.
Süvari Kolordusu da Ahır Dağları’ndan aşarak düşmanın yan ve gerilerine taarruz edecek, düşmanın İzmir’le telgraf ve demir yolu irtibatını kesecekti.
Baskın prensibi ile Yunan ordusu imha edilecekti.
Türk ordusu, insan ve tüfek yönünden aşağı yukarı Yunan ordusuna denk bir duruma getirilmişti hazırlık sürecinde ancak makineli tüfek, top, uçak ve motorlu araçlar yönünden üstünlük Yunan ordusundaydı.
Türk ordusunun tek üstünlüğü, süvari idi.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 19 Ağustos 1922’de Ankara’dan Akşehir’e giderek 26 Ağustos 1922 Cumartesi sabahı düşmana taarruz emrini verdi.
26 Ağustos sabahı Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile birlikte muharebeyi idare etmek üzere Kocatepe’deydi.
Sabah saat 04.30’da taciz ateşi ile başlayan harekât, saat 05.00’te önemli noktalara yoğun topçu ateşi ile devam etti.
Piyadeler, sabah 06.00’da Tınaztepe’yi ele geçirdi.
09.00’da Belentepe, daha sonra Kalecik Sivrisi düşmandan temizlendi.
Taarruzun birinci günü, sıklet merkezindeki 1’inci Ordu Birlikleri, Büyük Kaleciktepe’den Çiğiltepe’ye kadar olan on beş kilometrelik bir bölgede düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi.
5’inci Süvari Kolordusu düşman gerilerindeki ulaştırma kollarına başarılı taarruzlarda bulundu; 2’nci Ordu da cephede tespit görevini aksatmadan sürdürdü.
27 Ağustos Pazar sabahı gün ağarırken Türk ordusu bütün cephelerde yeniden taarruza geçti.
Afyonkarahisar ele geçirildi ve Başkomutanlık Karargâhı ile Batı Cephesi Komutanlığı Karargâhı buraya taşındı.
28 Ağustos Pazartesi ve 29 Ağustos Salı günleri başarılı geçen taarruz harekâtı, düşmanın 5’inci Tümeninin çevrilmesi ile sonuçlandı.
29 Ağustos gecesi yapılan durum değerlendirmesinde, muharebenin süratle sonuçlandırılmasının gerekliliği ortaya kondu.
Düşmanın çekilme yolları kesilecek, düşman çarpışmaya zorlanarak tamamen teslim olması sağlanacaktı.
30 Ağustos 1922 Çarşamba günü taarruz harekâtı, Türk ordusunun kesin zaferi ile sonuçlandı.
Büyük Taarruz’un son safhası Türk askerî tarihine Başkomutan Meydan Muharebesi olarak geçti.
30 Ağustos 1922 Başkomutan Meydan Muharebesi sonunda, düşman ordusunun büyük kısmı dört taraftan sarıldı.
Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ateş hatları arasında, bizzat Zafertepe’den idare ettiği taarruzla Anadolu’daki Yunan ordusunun yarısı imha edilirken sağ kalanlar esir alındı.
Yunan ordusunun kalan bölümü, üç grup halinde geri çekildi.
Gazi Mustafa Kemal Paşa, Yunan ordusunun takibi için Türk ordusuna tarihi emrini verdi: Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!