ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün, İstanbul Sanayi Odasının düzenlediği “3’üncü Savunma Sanayii Buluşmaları” çerçevesinde düzenlenen “Bir Yerlileşme Örneği Olarak Savunma Sanayii” başlıklı panele katıldı.
Görgün, burada yaptığı konuşmada, yerlileştirme çabalarına özel önem verdiklerini, 2 yıl önce “Milli ve Yerli Ürün Geliştirme Kurulu“nu, geçen yıl da “Gücümüz Bir” platformunu kurduklarını anımsattı.
Yerlileştirilecek ürünleri belirlediklerini ve üretilebilmeleri için tedarikçilere sunduklarını kaydeden Görgün, bu ürünlerin sayısını giderek artırarak, 450’ye çıkardıklarını belirtti.
Prof. Dr. Görgün, Eylül 2018-Aralık 2020 arasında onaylanan ürün sayısının 295, siparişi verilen ürün sayısının 111 olduğunu, böylece 103 milyon doların Türkiye’de kaldığını, 26 milyon dolar tasarruf yapıldığını belirtti.
Yurt içinde verdikleri 10 siparişten 9’unu KOBİ’lerden karşıladıklarını kaydeden Görgün, millileştirilen ürünlerin %87’sinin fiyatlarının yurt dışı fiyatlara göre %47 daha ucuz olduğunu anlattı.
20 ülkeye ihraç ettikleri Uzaktan Kumandalı Stabilize Silah Sistemi SARP’ın başta parçalarını büyük oranda yurt dışından tedarik ettiklerini belirten Görgün, şimdi bir iki parça dışında hepsinin yerli üretim olduğunun altını çizdi.
Haluk Görgün, “Tedarik etmekte sorun yaşadığımız birçok ürün artık ülkemizin kendi kaynaklarından sağlanır hale geldi. Dönem dönem gündeme gelen yaptırım kararları bizi hiçbir zaman yıldıramaz. Motivasyonumuz artarak devam ediyor.“ diye konuştu.
ASELSAN’ın sadece savunma sanayi alanında değil, sağlık alanında, raylı sistemler ve akıllı şehirler alanında da çalıştığını, tecrübesini sivil sektörlere de aktardığını anlatan Görgün, cirolarının önemli bir kısmını Ar-Ge’ye ayırdıklarını vurguladı.
ASELSAN’ın Ar-Ge merkezlerinin sayısının 7’ye çıktığını bildiren Görgün, bunlardan birinin sadece geleceğin teknolojileri, yapay zekâ, nesnelerin interneti, block chain gibi dünya ile rekabet edebilecek ürünler üzerinde çalıştığına dikkat çekti.
Görgün, “Çalışanlarının %60’ı mühendis, çalışanlarının %69’u lisans ve lisans üstü seviyeye sahip olan, %3’ü doktoralı, yaklaşık %30’u yüksek lisans eğitimine sahip olan, 7 tane Ar-Ge merkezi olan, 8 farklı teknoloji geliştirme bölgesinde yine Ar-Ge faaliyetleri yürüten, 25 iştiraki ile dünyanın 70 ülkesine ihracat yapan bir firma olarak, Ar-Ge’nin bizim için hayati önem taşıdığını ifade etmek isterim” dedi.