Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Türkiye’nin hala F-35 projesinin bir parçası olduğunu, ABD’nin Türkiye’yi projeden çıkarma kararının tek yanlı ve hukuki temellerden yoksun olduğunu söyledi.
Demir, TRT World’de yayınlanan “One to One” programına katılarak, soruları cevaplandırdı.
“Biz hala yükümlülüklerimizi yerine getiriyoruz” diyen Demir, Türk şirketlerin ürünlerinin proje ortakları tarafından da beğenildiğine, Türkiye’nin iyi bir ortak olduğunun kabul gördüğüne dikkat çekti.
Başından beri Türkiye’nin attığı imzanın arkasında durduğunu vurgulayan Prof. Dr. İsmail Demir, “Şirketlerimize de basında çıkan haberlere itibar etmemelerini, anlaşmalardaki yükümlülüklerini yerine getirmelerini söylüyoruz. Başından beri bu noktadaydık, hala da bu noktadayız” diye konuştu.
Prof. Dr. İsmail Demir, ABD ile Türkiye arasında yaptırımlar konusunda bir çalışma grubu oluşturulacağını da duyurdu.
“Çalışma grubu kurulmasını biz önerdik, başta olumlu cevap alamadık. Ama aldığımız önlemler var, onlar bunları bilmeden sonuca varıyorlar” diyen Demir, sonunda ABD’nin böyle bir grubun kurulmasını kabul etmesinin memnuniyet verici olduğunu belirtti.
Demir, çalışma grubu sayesinde iki tarafın da birbirlerini anlayacağını, gerekiyorsa yeni önlemler alınacağını kaydetti.
İsmail Demir, çalışma grubunun henüz oluşturulma aşamasında olduğunu, teknik konuları ve yaptırımların uygulanması meselesini masaya yatıracaklarını vurguladı.
Yaptırımlar konusunda ise Demir, ABD tarafında bir muğlaklık olduğuna dikkat çekti.
ABD’de bazı çevrelerde anlaşmanın metninde yer almayan unsurların da uygulamada yaptırımlara eklenerek genişletilmesi yolunda bir görüş olduğuna işaret eden Demir, “Karşı taraf yaptırımların kapsamı konusunda fikir birliği içinde değil” vurgusu yaptı.
Demir, metinde yer almayan unsurların da bir yaptırım olarak Türkiye’nin önüne konması halinde ikili ilişkilerin ağır hasar göreceği uyarısında bulundu.
CAATSA yaptırımlarının Türk savunma sanayini nasıl etkileceği sorusu üzerine Demir, bu yaptırımların sadece SSB’yi hedef aldığını, kendilerinin de doğrudan alım yaptıkları çok az proje olduğu bilgisini verdi.
CAATSA metnine bağlı kalınması halinde Türk savunma sanayinin fazla etkilenmemesi gerektiğini belirten Demir, ancak ABD’nin keyfi davranma ihtimaline dikkat çekti.
Yaptırımları ağır bulup bulmadığı sorusu üzerine Demir, “Beklediğimiz gibiydi. Zaten bunu söylüyorlardı. Ancak SSB’deki 3 arkadaşımın da listeye eklenmesine şaşırdım. Dili ağır değil, ama nasıl uygulanacağı önemli” ifadesini kullandı.
Demir’e Pakistan’a ihraç edilecek ATAK helikopterin motorunun ABD’den tedarik edileceği anımsatıldı, ihracatın etkilenip etkilenmeyeceği soruldu.
Demir, ihracatın şirketler tarafından yapıldığına işaret ederek, “Mantıken etkilenmemesi gerekiyor” ifadesini kullandı.
İsmail Demir, S-400 ile ilgili bir soru üzerine, ABD’den Patriot almak için defalarca başvurduklarını, görüşmeler yaptıklarını, olmayınca S-400’e yönelmek durumunda kaldıklarını anımsattı.
S-400 anlaşmasını imzaladıklarında ortada CAATSA yaptırımları diye bir şey olmadığını kaydeden Demir, CAATSA’nın S-400 anlaşmasını kapsamaması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye’nin Azerbaycan’a desteği ile ilgili bir soru üzerine de Demir, topraklarını işgalden kurtarmaya çalışan Azerbaycan’ın kardeş ülke olduğunu, Türk savunma sanayi şirketlerinin Azerbaycan ile yakın çalıştıklarını belirtti.
Türkiye’nin Rusya ile iş birliği içindeyken Ukrayna’ya silah satması konusunda ise Demir, her şeyin açık bir şekilde yapıldığını anlattı.
Ukrayna’ya ihracatın Rusya tarafından gayet iyi bilindiğini, Rusya’nın da Türkiye’nin Kırım konusundaki tutumunu bildiğini anımsatan Demir, “Bu bir pazar ve biz ürünlerimizi ihraç ediyoruz. Türkiye bölgede barış ve istikrar istiyor” diye konuştu.
İsmail Demir, Türkiye’nin 2023’te kritik parça ve komponentlerde %100 kendi kendine yeterli bir ülke durumuna gelmeyi hedeflediğini, bunun “Türkiye’nin kendi geleceğini tayin hakkı” için gerekli olduğunu vurguladı.