Bir üst rütbeye terfi eden Türk Silahlı Kuvvetleri personeli için Millî Savunma Bakanlığında Rütbe Terfi Töreni gerçekleştirildi.
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, törene Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ve Bakan Yardımcıları Şuay Alpay, Alpaslan Kavaklıoğlu, Celal Sami Tüfekci ve Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Kemal Yeni ile birlikte katıldı.
Rütbe alan personel ile ailelerinin de yer aldığı törende, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, TSK Komuta Kademesi, Bakan Yardımcıları ve Genelkurmay İkinci Başkanı tarafından rütbe alan personele rütbe işaretleri verildi.
Törende bir konuşma yapan Milli Savunma Bakanı, Türk Silahlı Kuvvetleri personeline seslendi:
“Bugün, bir üst rütbeye terfi eden kıymetli silah ve mesai arkadaşlarımın rütbe takma törenini icra ederken; aynı zamanda 30 Ağustos Zaferi’nin yıl dönümü ile Türk Silahlı Kuvvetleri Günü’nü kutlamanın gurur ve sevincini de birlikte yaşıyoruz. Ağustos ayı, tarihimizin altın sayfalarına kazınmış zaferlerimizin, milletimizin mukaddes değerleri uğruna mücadelesinin ve ordumuzun sarsılmaz gücünün vücut bulduğu zaferler ayıdır. Bu ayda Malazgirt’ten Mercidabık’a, Mohaç’tan Başkomutanlık Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz’a kadar nice büyük destanlar kazanılmıştır. Birbirinden güzide bu zaferleri, asil milletimiz ve onun bağrından çıkan kahraman ordusu; büyük cesaret ve fedakârlıklar sonucunda elde etmiştir. Bizler de hep birlikle şanlı mazimizdeki en parlak zaferleri elde eden kahraman Türk ordusunun destanlarını bir kez daha gururla yâd etmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz.”
“Tarihe bağımsız ve hür yaşama karakteri ile damga vuran Türk milleti; bir asır önce, istiklal ve istikbaline, vatanına ve bayrağına sahip çıkmak için topyekûn bir şekilde Millî Mücadele Hareketini başlatmıştır. Bin yıldır bizlere vatan olan kutsal topraklarımızı bölme planları yapanlara karşı, her türlü yokluk ve zorluğa rağmen kararlılıkla verilen bu şanlı mücadelenin sonuç alıcı safhası, 26 Ağustos’ta başlatılan ve 30 Ağustos’ta tarihî bir zafere dönüşen Büyük Taarruz Harekâtı olmuştur. Bu harekâtla, aziz vatanımıza yönelik hain planları olanlar denize dökülmüş; onların efendileri de gereken cevabı almıştır. Büyük zaferin dönüm noktası olan 30 Ağustos tarihi, aynı zamanda bu parlak başarıyı üstün kahramanlık ve fedakârlıklarla elde eden Türk Silahlı Kuvvetlerimize ithaf edilen onur ve şeref günüdür. Bugünü, tarifsiz bir övünçle kutlarken; personelimizin rütbe terfi törenine şahit olmak da bizleri ayrıca mutlu etmektedir. Bu vesileyle bir üst rütbeye terfi eden arkadaşlarımı en içten dileklerimle kutluyor; yeni rütbelerinin kendilerine, ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.”
“Değerli Silah ve Mesai Arkadaşlarım; askerî personelin, meslek hayatında, muayyen aralıklarla bu terfi heyecanı yaşanmaktadır. Her bir terfi, hem bir onur nişanesi hem de artan sorumlulukların ve daha büyük görevlerin habercisidir. Sizler de görevlerinizde vazife şuuru ile göstermiş olduğunuz gayretlerinizin sonucunda, yeni rütbelerinizi almaya muvaffak oldunuz. Ancak unutmayınız ki yeni rütbeler ve yeni görevlerle birlikte sorumluluklarınız da artmaktadır. Bu kapsamda sizler;
– Adanmışlık duygusuyla vazifelerinizi layıkıyla icra etmeli;
– Bunun yanı sıra rol model olarak astlarınızı yetiştirerek onların görevlerini en iyi şekilde yapmasını sağlamalısınız.
Unutmayınız ki liderlik, sadece emir vermek değil; aynı zamanda ilham vermek, motivasyon sağlamak, yol göstermek ve gerektiğinde en önde yürümektir.
Bu bilinçle görevlerinizi atanmışlıkla değil, adanmışlıkla icra etmelisiniz. Eğer işlerinizi bu şekilde yaparsanız hem iş huzurunuzu hem de iç huzurunuzu tesis etmiş olursunuz. İnançlı, çalışkan ve azimli olduğunuz sürece, başarı daima yanı başınızda olacaktır.”
“Askerlik mesleğinin özü olan disiplin de başarının vazgeçilmez anahtarıdır. Diğer yandan bir işin ne zaman yapılacağı kadar, nasıl yapılacağı da önemlidir. Sadece plana sahip olmak yeterli değildir. Unutmayınız ki yapılacak iyi bir planlama, başarıya giden yolda en önemli bir kılavuzdur. Elbette ki yetenekleriniz ve bugüne kadar kazandığınız tecrübeler, çok değerlidir ve ordumuza kıymetli katkılar sağlamıştır. Ancak icra ettiğiniz vazifelerin ülkemiz ve milletimiz açısından oldukça kritik olması; sürekli olarak bireysel ve meslekî gelişiminizi de gerekli kılmaktadır. Eğitimin hayat boyu öğrenmeyi gerektiren bir süreç olduğundan hareketle sizlerin de kendinizi her alanda çok yönlü geliştirmeye devam edeceğinize yürekten inanıyorum. Zira sizlerin becerisi ve donanımı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin etkin ve güçlü konumunu daha da ileri seviyelere taşıyacaktır. Amacınız; nerede olursanız olun görevlerinizi layıkıyla yapmak ve sizden sonra gelecek olanlara da bayrağı gururla teslim etmek olmalıdır. Şu hususu da özellikle vurgulamak isterim ki bugün bizler, tarihî zaferimizin yıl dönümünü gururla yâd ediyoruz. Ancak 102 sene önce, sizlerin bulunduğu yerlerde büyüklerimiz vardı. Onlar nice yokluklara rağmen, yıllardır savaştan savaşa koşmuş bir ordunun mensupları olarak ülkemiz için üstün fedakârlıklarına devam ediyorlardı. Bu yüzden üstlendiğiniz yoğun görevler, artan tempo sizleri asla yılgınlığa sürüklememelidir. Yılgınlık gösterenler, şikâyet edenler her zaman olmuştur ve olacaktır. Sizlerin bunlara göre değil, tarihî bir mirasın şerefli temsilcileri olarak hareket edeceğinize ve Silahlı Kuvvetlerimizin gelişimine daha büyük katkılar sağlayacağınıza da yürekten inanıyorum.”
“Yaklaşık bir asır önce asil milletimize esaret zinciri vurmak isteyenlere geçit vermeyen kahraman ordumuz, bugün sahip olduğu imkân ve kabiliyetlerle dünyanın önde gelen ordularından birisi hâline gelmiştir. Silahlı Kuvvetlerimiz sahip olduğu bu yüksek nitelik ve yeteneklerle, millî ve manevi değerlerimizi, hak ve menfaatlerimizi her ne pahasına olursa olsun korumakta azimlidir ve kararlıdır. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerimiz;
– Sınır ötesinden başlayarak hudutlarımızın güvenliğinin sağlanması,
– Tüm terör örgütleriyle etkin bir şekilde mücadele edilmesi,
– Mavi ve Gök Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunması,
– Uluslararası güvenlik, barış ve istikrarın desteklenmesi,
– Geniş ölçekli tatbikatların icrasından yerli ve millî savunma sanayimizin geliştirilmesine kadar üstlendiği tüm vazifeleri büyük bir başarıyla yerine getirerek İstiklal Harbimizden bu yana en kapsamlı ve en etkin faaliyetlerini sürdürmektedir.
Esasen içinde bulunduğumuz dönemde, yakın coğrafyamız başta olmak üzere cereyan eden kritik hadiseler göz önüne alındığında, savunma ve güvenliğimize yönelik bu etkinliğimizin ne kadar hayati olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Dolayısıyla; her alanda hak ve menfaatlerimizi koruyabilmek, aynı zamanda dünya barış ve istikrarına katkı sunabilmek için askerî gücümüzü sürekli artırma anlayışıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda, bir yandan personelimizin sahip olduğu nitelikleri artırmak için eğitim vazifelerimizi sürdürürken, diğer yandan da şanlı ordumuzu yüksek teknolojiyi haiz yerli ve millî silah sistemleri ile donatmaya devam ediyoruz. Nitekim sürekli geliştirilen yerli, millî ve modern savunma sanayi ürünü silah sistemlerimiz; şanlı ordumuzun imkân ve kabiliyetlerini güçlendirirken, dünya çapında etkiler de uyandırmaktadır. Pek çok kardeş, dost ve müttefik ülkeye ihraç ettiğimiz ürünlerle Türkiye, askerî harp teçhizatında küresel bir üretici konumuna da ulaşmıştır. Bununla gurur duyarken, daha iyisini, daha gelişmişini üretmemiz gerektiğinin bilinciyle de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
“Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi süreçte ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda geleceğe emin adımlarla yürüyoruz. Bu çerçevede, bugün bir kez daha zaferlerini büyük bir övünç ve gururla andığımız atalarımızdan aldığımız ilhamla, hemen her alanda elde ettiğimiz bu başarıları sürdürmek için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Sözlerime son verirken bizlere bu cennet vatanı emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimiz ile tüm komutanlarımızı ve devlet büyüklerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor, terfi eden tüm silah arkadaşlarımın yeni rütbelerinin bir kez daha hayırlı olmasını temenni ediyor, kendilerine ifa edecekleri tüm görevlerde başarılar diliyorum. Bu başarılarında, büyük katkıları olduğuna inandığım değerli hanımefendileri ve kıymetli evlatlarımızı da şükranla selamlıyorum. 30 Ağustos itibarıyla hizmet süresini tamamlayarak emekli olan kahraman silah arkadaşlarımıza, başarılı hizmetleri için teşekkür ediyor, bundan sonraki hayatlarında aileleriyle birlikte sağlık, başarı ve esenlikler diliyorum. Zafer Bayramınızı ve Türk Silahlı Gününüzü en içten dileklerimle bir kez daha kutluyor; sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kalın sağlıcakla…”