Baykar Teknoloji firması, son yıllarda belki de dünyada adından en fazla söz ettiren savunma sanayi firması oldu.
Firmanın ürettiği S/İHA ve mini İHA’lar Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçlerinin terörle mücadelesine ciddi katkılar sağlarken, özellikle Bayraktar TB-2 Silahlı İnsansız Hava Aracı, yurt içinde olduğu kadar TSK’nın yurt dışı harekâtlarında da etkin olarak yer aldı.
TB-2 SİHA TSK tarafından Irak ve Suriye’de; Libya Ulusal Mutabakat Hükûmetince Libya’da ve Azerbaycan tarafından Karabağ Savaşı’nda kullanıldı ve dünyada adından en çok söz edilen silah sistemi oldu.
Etiyopya hükûmetinin ülkede yaşanan iç savaşta isyancılara karşı önemli üstünlük sağlamasında da Bayraktar TB-2 SİHA’ların etkili olduğu haberleri pek çok ülke basınında yer aldı.
Rusya ile gergin günler yaşayan Ukrayna’nın ve bir NATO ve Avrupa Birliği ülkesi olan Polonya’nın Türkiye’den Bayraktar TB-2 satın alması, SİHA sisteminin şöhretini perçinledi.
SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Baykar Teknoloji Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Anadolu Ajansı Muhabiri Göksel Yıldırım’a yaptığı açıklamada, Bayraktar AKINCI Taarruzi İHA’nın (TİHA) ilk ihracat sözleşmesini imzaladıklarını, Bayraktar TB-2 SİHA’nın ise 16’ncı ihracatını gerçekleştirdiklerini söyledi.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, bu önemli haber üzerine sosyal medyada bir paylaşım yaptı ve “Türk savunma sanayiimiz büyük bir başarıya daha imza attı. AKINCI TİHA ilk kez, Bayraktar TB2 ise 16. ihracatını gerçekleştirdi. Oyun değiştirici platformlarımız uluslararası arenada yerini daha da güçlendiriyor. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.” dedi.
Haluk Bayraktar, AA’ya yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin yıldan yıla, adım adım millileşme vizyonunun olumlu çıktıları ile karşılaştığını ifade etti.
Savunma ve havacılık sanayisinin, 2021’de ilk kez 3 milyar doları aşarak rekor kırdığına ve 3.22 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyle devam etti:
“Burada önemli olan husus ihracat kompozisyonunda yerli katma değerin yıldan yıla artan bir mahiyette gelişmesidir. Türkiye için güçlü ve bağımsız bir savunma sanayisi nasıl olmazsa olmaz ise aynı şekilde dost ve müttefik ülkeler ile stratejik ilişki kurduğumuz coğrafyalarda savunma ve havacılık ihracatını güçlü kılması önemli bir hedeftir. Savunma ihracatı ekonomik bir kazanım sağlamasının çok ötesinde ihracat yaptığınız ülkelerle stratejik ilişki kurma ve bu ülkeler ile her türlü ticari ve sosyal faaliyetlerin gelişmesi için de elverişli bir zemin teşkil ediyor. Bu nedenle sektörün ihracat hacminin etkin ve sürdürülebilir olması kritik öneme haiz bir konudur.“
Haluk Bayraktar, sektörün ana hedefinin dünya ölçeğinde pazar payını artırmak ve en çok ihracat yapan 10 ülke arasına girmek olduğunu belirterek, “İhracat hacmi bu trendle gelişmeye devam ederse, 5 yıl içinde savunma ihracatındaki ilk 10 ülke arasında olacağız.” dedi.
Bayraktar, SAHA İstanbul olarak da 704 firmayla ana platform, alt sistem ve kritik bileşenleri milli olarak geliştirip üretmeye ve bunları ihraç etmeye çalıştıklarını söyledi.
420 bin uçuş saatini geride bırakan Bayraktar TB2 SİHA’lar için 16 ülkeyle ihracat sözleşmesi imzalandığını kaydeden Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Bayraktar Akıncı TİHA’nın ilk ihracat sözleşmesini de tamamladık. Sözleşme kapsamında Bayraktar Akıncı TİHA ve yer sistemlerini 2023 yılı içinde teslim edeceğiz. AR-GE aşamasından itibaren tüm projelerini kendi öz kaynağı ile yürüten Baykar, gelirlerinin yüzde 85’ten fazlasını ihracattan elde ediyor. Bu ihracat gelirleri sayesinde geliştirdiği yüksek teknolojili insansız savaş uçağı MİUS (Muharip İnsansız Uçak Sistemi) ve Bayraktar TB3 gibi platformlar için araştırma ve geliştirme kaynağı oluşturuyor. Baykar örneği sektörün irili ufaklı birçok firmasının ihracat sürecinde rol aldığı bir yolculuğu anlatıyor. Baykar’ın gerçekleştirdiği ihracat sayesinde birlikte çalıştığımız 1000’den fazla yerli tedarikcimizin de geliştirdiği ürünler ihraç edilmiş oluyor. Böylece savunma ve havacılık ekosistemi kollektif bir ihracat başarısına imza atıyor. Türkiye bir yandan katma değerli stratejik ürünler geliştiriyor. Öte yandan yapılan ihracatların katma değeri yıldan yıla artıyor.“
Haluk Bayraktar, sektörün son yıllarda ortaya koyduğu hızlı gelişime şu sözlerle dikkat çekti:
“Çok değil 15-20 yıl önce fason imalatçı görüntüsünde bir sektördük. Şimdi ise fikri ve sınai hakları kendisine ait zırhlı araçları, hava araçlarını, deniz platformlarını, mühimmatları, İHA ve SİHA’lar gibi sektörümüzün geliştirdiği katma değerli ürünleri, aralarında NATO ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerin de olduğu dünyanın 169 ülkesine ihraç ediyoruz. Bu nedenle rotamızı ve hedefimizi millilik odağında oluşturmaya gayret ediyoruz. Geliştirilen ana platformlar kadar kritik alt sistemler ve bileşenlerde de milli üretim oranını artırmalıyız. İhracat lisansına tabi ürünler yerine yerlileşen ürünlerin sayısının artmasıyla birlikte sektörümüz büyüyecek ve genel ihracat verileri içindeki payı da artacak. Bu da ülkemizin refah düzeyine olumlu katkı sunacaktır.“
Büyük hacimli yüksek teknoloji projelerinin yürütülmesinin, nitelikli insan kaynağının yetişmesi açısından çok önemli olduğunu dile getiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Böylece insan kaynağı havuzumuzun kabiliyetleri günden güne artıyor. Bir diğer önemli nokta ise AR-GE projeleri ve tasarım süreçlerine ağırlık vermek. Türkiye bu alanda durmadan ilerliyor. Bugün 92 teknoloji bölgesi ile 1254 AR-GE ve 338 tasarım merkezinde proje üretiliyor. Bu merkezlerin sayısı ve buralarda istihdam edilen yetişmiş nitelikli personel sayısı arttıkça teknoloji geliştiren bir Türkiye olmaya daha da yaklaşacağız.“
Bayraktar TB2’den daha uzun ve geniş olan Akıncı TİHA, kendine özgü bükümlü kanat yapısıyla 20 metrelik bir kanat açıklığına sahip ve çok sayıda milli akıllı mühimmat taşıyabiliyor.
Bunlar arasında MAM-L, MAM-C, Cirit, L-UMTAS, Bozok, MK-81, MK-82, MK-83, Kanatlı Güdüm Kiti (KGK)-MK-82, Gökdoğan, Bozdoğan, SOM-A gibi füze ve akıllı hâle getirilen bombalar var.
TİHA, özgün yapay zekâ sistemi sayesinde daha akıllı ve çevresel koşulların daha da farkında olarak kullanıcılarına ileri uçuş ve teşhis fonksiyonları sunuyor.
Elektronik destek podu, uydu haberleşme sistemleri, hava-hava radarları, engel tespit radarı, sentetik açıklıklı radar gibi çok daha gelişmiş faydalı yüklerle görev yapıyor.
Akıncı TİHA savaş uçaklarının yaptığı bazı görevleri de icra edebilecek.
Şavaş uçaklarının yükünü azaltacak olan Akıncı TİHA ile havadan bombardıman yapma imkânı var.
Milli olarak geliştirilen hava-hava füzeleriyle de donatılacak olan Akıncı TİHA, hava-hava görevlerinde kullanılabilecek.
. 40.000 Fit Uçuş İrtifası
. 24 Saat Havada Kalış Süresi
. Çift Yedekli SATCOM + Çift Yedekli LOS
. Tam Otomatik Uçuş Kontrol ve 3 Yedekli Otopilot Sistemi (Triple Redundant)
. Yer Sistemlerine Bağımlı Olmaksızın Tam Otomatik İniş ve Kalkış Özelliği
. GPS Bağımlılığı Olmaksızın Dahili Sensör Füzyonu İle Seyrüsefer Özelliği
. Tam Otomatik Seyir ve Rota Takibi Özelliği
. Dahili Sensör Füzyonu Destekli Hassas Otomatik Kalkış ve İniş Özelliği
. Tam Otomatik Taksi ve Park Özelliği
. Yarı Otonom Uçuş Modları Desteği
. Hata Toleranslı ve 3 Yedekli Sensör Füzyonu Uygulaması
. Çapraz Yedekli YKİ Sistemi
. Özgün Yedekli Servo Aktüatör Birimleri
. Özgün Yedekli Lityum Tabanlı Batarya Birimleri