Türkçe’de yeni gün anlamına geliyor.
Gece ile gündüzün eşit olduğu 21 Mart gününe tekabül eden Nevruz, zorlu kış mevsiminden çıkılarak ilkbahara girildiğini müjdeliyor.
Orta Asya’daki Türk devletlerinde, İran’da, Balkanlar’da ve Anadolu’da, her kültürün kendine özgü gelenekleri çerçevesinde kutlanıyor.
Nevruz, Türklerde önemli bir yere sahip.
Türk destanlarında karşılığını Ergenekon’da buluyor.
Bu nedenle Nevruz kutlamaları “Ergenekon Bayramı” olarak da anılıyor.
Mete Han zamanından beri görülen Nevruz kutlamaları özünde; sevgi, kardeşlik ve yardımlaşma gibi değerleri barındırıyor.
Türkiye’de Nevruz kutlamaları, bölgelere göre farklılıklar gösterebiliyor.
Yörükler, Nevruz’u 22 Mart’ta kutlar.
22 Mart sabahı yaylalara doğru yola çıkan köylüler yaylalarda Yörükler ile karşılaştıklarında bir el silah sıkarak “Nevruzunuz kutlu, dölünüz hayır ve bereketli olsun” diyerek selamlaşır; birbirlerine ikramlarda bulunur.
Nevruz’a bağlı geleneklerin en canlı göründüğü yerlerden olan Iğdır, Kars ve çevresinde ise kapı dinleme, baca gezme adetleri ile kutlanır.
Çocuklar baca baca dolaşarak kendileri için hazırlanan hediyeleri toplarlar.
Misafirlere 7 çeşitten oluşan kuruyemiş ikram edilir, küçük kaplarda semeni adı verilen buğday çimlendirilir, mezarlıklar ziyaret edilir.
Birleşmiş Milletler 2010 yılında Nevruz’u “Dünya Nevruz Bayramı” olarak ilan etti.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir de Nevruz Bayramı dolayısıyla “Baharın müjdeleyicisi Nevruz kutlu olsun” mesajını paylaştı.