Kısa süre önce Türkiye ile Libya arasında imzalanan Akdeniz’deki “deniz yetki alanlarını” belirleyen tarihi anlaşma Yunanistan’ı karıştırdı.
Yunan basınında paylaşılan haberlerde Yunanistan’ın Akdeniz’de “etkisiz” kaldığı vurgulanırken; özellikle Türkiye’nin stratejik planlamasının Yunanistan’ı uzun vadede saf dışı bıraktığı/bırakacağı yönünde.
SAT Komandoları TCG Büyükada’da / Fotoğraf: Türk Silahlı Kuvvetleri – Flickr
“TÜRKİYE GİRİT VE YUNANİSTAN’A MÜDAHALE HAKKI KAZANDI”
Yunanistan merkezli ProNews haber sitesi paylaştığı bir haberde, Türkiye’nin Akdeniz’deki sınırlarını Girit Adası’na kadar dayandırdığı ve böylelikle önce Girit’e ardından da Yunanistan’a kolayca müdahale edebilme yeteneğine eriştiği görüşüne yer verdi.
Yunanistan’da konuyu yakından takip edenler, imzalanan anlaşmaya ve özellikle Yunan Hükûmetine tepkili.
Bu kesim, Yunan Hükûmetinin bu tür olayları yalnızca kınamak ile yetindiği ve “uyuduğu”; bölgede Türk politikasına karşı Yunan politikasının işlevsiz kaldığı yönünde ağır eleştiriler getirdi.
Bu tepkilerden biri, “10 yıl boyunca değişen Yunan hükûmetleri Yunan Münhasır Ekonomik Bölgesi’ni Kıbrıs’a sınır olacak şekilde ilan edeceğini iddia etti. Türkler ise yavaş ve ciddi bir çalışma ile bu iddiaları çürüttü ve kendi istediklerini gerçekleştirdiler” cümlesiyle ifade edildi.
Eleştirilerde, Türkiye’nin Libya ile imzaladığı deniz yetki alanlarının belirlenmesi anlaşmasına yalnızca Mısır ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nden tepki geldiğine; Avrupa Birliği’nin olumlu veya olumsuz herhangi bir açıklama yapmadığına dikkat çekildi.
Türk Donanması’na ait denizaltı manevra esnasında / Fotoğraf: Türk Silahlı Kuvvetleri – Flickr
“YUNANİSTAN NATO’DAN DESTEK İSTEYECEK”
Yarın (03.12.2019) başlayacak olan NATO Londra Zirvesi’nde Yunanistan’ın konuya ilişkin olarak NATO’dan destek isteyeceği belirtiliyor.
Yunanistan konuyu özellikle NATO’nun gündemine getirmek istiyor zira Akdeniz’de tek başına kurduğu ittifaklarla fazla bir şey elde edemeyeceğini biliyor.
