NASA Orion uzay aracı için üretilen Airbus yapımı ikinci “Avrupa Servis Modülü (ESM-2)”, Almanya’nın Bremen kentindeki Airbus tesisinden teslim edilmeye hazır.
Antonov kargo uçağı, ESM-2’yi NASA’nın Florida’daki Kennedy üssüne taşıyacak.
1970’lerde Apollo programının sona ermesinden bu yana ilk kez astronotları Dünya yörüngesinin ötesine taşıyacak yeni nesil uzay aracı Orion’un önemli bir unsuru olan ESM, tahrik, güç ve termal kontrolün yanı sıra gelecekteki görevlerde astronotlara su ve oksijen sağlayacak.
Airbus Uzay Araştırmaları Başkanı Andreas Hammer, “NASA’nın Orion uzay aracı için ikinci Avrupa Servis Modülünün teslimi, astronotların Ay’a tekrar dönüş yolculuğunda ileriye dönük atılmış büyük bir adımdır. Müşterilerimiz ESA ve NASA ve endüstriyel ortağımız Lockheed Martin Space ile el ele programda hızla ilerliyoruz ve tüm zorluklara rağmen 2024 yılında Ay yüzeyine geri dönmeye hazırız.” dedi.
ESM-2, teslimat öncesinde modülün ana motorunun gimbal testi de dahil olmak üzere geniş kapsamlı bir onay işlemine tabi tutuldu.
ESM-2, Transatlantik yolculuğunu tamamladıktan sonra Orion Mürettebat Modülü ile birleştirilecek ve fırlatıcı ile entegrasyondan önce daha kapsamlı testlere tabi tutulacak.
Bu testler, yaklaşık iki yıl sürecek.
NASA’nın yeni Uzay Fırlatma Sistemi roketindeki ilk Orion uzay aracı mürettebatsız olarak fırlatılacak.
Uzay aracı, dört astronotu taşıyabilecek ve uçuş sırasında mürettebata yaşam desteği sağlayacak.
ESM, elektrikli ekipmanlardan motorlara, güneş panellerinden yakıt depolarına ve yaşam destek malzemelerine kadar 20.000’den fazla parça ve bileşenin yanı sıra birkaç kilometrelik kablo ve borudan oluşuyor.
Orion Uzay Mekiği için ana itme sistemi olma işlevinin yanı sıra yörünge manevrası ve pozisyon kontrolünden sorumlu olacak ESM, mürettebata su ve oksijen gibi yaşam desteği sağlarken, modüle kenetlendiği durumlarda termal kontrolü de düzenleyecek.
Orion uzay aracının uzun vadede, bir Ay yörüngesi platformu olan International Lunar Gateway ile kenetlenerek insanlığın uzaydaki varlığını genişleten sürdürülebilir bir uzay araştırma mimarisine olanak sağlaması planlanıyor.