Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın, göreve başladıktan sonra Avrupa Birliği’ne (AB) karşı başta güvenlik olmak üzere farklı konularda pek de sıcak olmayan tutumu, AB’yi strateji değiştirmeye yönlendirdi.
Daha önce Türkiye’yi güvenlik politikalarından dışlayan AB, son gelişmelerin ardından Türkiye ile savunma ve güvenlik alanındaki temaslarını sıklaştırdı.
Aslında Türkiye’nin, savunma ve havacılık sanayi ihracatında en büyük müşterileri Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa ülkeleri.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, basın mensuplarıyla yaptığı değerlendirme toplantısında, son 5 yıllık veriler kapsamında Türkiye’nin en fazla ürün ihracatı yaptığı ülkenin ABD olduğunu; ilk 10 içindekilerin yarısının da Avrupa ülkelerinden oluştuğu söylemişti.
ABD-AB gerilimi, ürünlerinin tamamına yakını saha tecrübesi taşıyan Türk savunma sanayii için önemli fırsatlar ortaya çıkardı.
Güvenlik endişeleri artan; savunma sistemleri konusunda yeni kaynaklara yönelen AB ise NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip Türkiye’nin sunduğu NATO standartlarındaki savunma sanayi ürünlerine yönelmeye başladı.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Türkiye ziyareti sırasında savunma sanayii firmalarına da ziyaretlerde bulundu.
Bu ziyaretlerde kendisine eşlik eden Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, NATO Genel Sekreteri ile önemli görüşmeler gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Görgün, bu görüşmeler sonrasında Türk savunma ve havacılık sektörünün AB ülkelerindeki pazar payını daha da yukarılara çıkarabilmek için son derece yoğun mesai yapıyor.
Son dönemde Avrupa Birliği ve NATO üyesi ülkelerle imzalanan ihracat sözleşmeleri gerçekten dikkat çekici.
STM (Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ) geçen yıl denizcilik ülkesi Portekiz’le, 2 adet Denizde İkmal ve Lojistik Destek Gemisi satışına ilişkin sözleşme imzaladı.
Gemiler, STM ana yükleniciliğinde Türkiye’deki özel bir tersanede inşa edilecek.
Savunma Sanayii Başkanlığı ise Avrupa Birliği’nin önemli ortaklarından İspanya’nın Savunma Bakanlığı ile TUSAŞ’ın (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii) geliştirme çalışmalarını sürdürdüğü Hürjet Jet Eğitim ve Hafif Taarruz Uçağı ilgili olarak bir mutabakat zaptı imzaladı.
İmzadan bir süre sonra Türk Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu’nun resmi konuğu olarak Türkiye’yi ziyaret eden İspanya Hava ve Uzay Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Francisco Braco Carbo, HÜRJET Prototip-1 ile uçuş yaptı.
Türkiye’nin askerî zırhlı kara aracı üreticilerinden NUROL Makina, Macaristan için ürettiği yeni parti Gidran (Ejder Yalçın 4×4) Araçları Teslim Etti.
Askerî zırhlı kara araçlarında Türkiye’nin ihracat şampiyonu olan Otokar, Türkiye’nin tek kalemdeki en büyük zırhlı araç ihracatı sözleşmesine imza attı.
Romanya Savunma Bakanlığının yaklaşık 857 milyon avro tutarındaki zırhlı araç ihalesini kazanan Otokar, anlaşmayı 27 Kasım 2024 tarihinde Romanya’da imzaladı.
Estonya Savunma Kuvvetlerinin ihtiyacı kapsamında açılan Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç (TTZA) ihalesini kazanan Otokar ve Nurol Makina, takvimin önüne geçerek 50 araçlık bir partiyi teslim etti.
Yaşanan bu gelişmeler Türk Savunma Sanayinin geldiği noktayı da gözler önüne seren önemli gelişmeler.
Bu güne kadar EDIP (The European Defence Industry Programme) ile sağlanacak mali kaynaklarla sadece AB üyesi ülkelerden savunma ürünleri alınabileceği görüşünde ısrar eden Fransa, bu tutumunu değiştirdi.
Brüksel’de yürütülen teknik görüşmeler sonunda Fransız diplomatların, AB bütçesinden sağlanacak mali kaynakların %35’lik bir oranı ile AB’ye üye olmayan ülkelerden savunma ürünleri alımı yapılabilmesine imkân sağlayan öneriye yeşil ışık yaktığı kaydedildi.
Önerinin AB dönem başkanı Macaristan tarafından hazırlandığı, Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya’nın katkılarını içerdiği belirtiliyor.
ASELSAN, ROKETSAN, HAVELSAN, TUSAŞ, BAYKAR, NUROL Makina, FNSS ve OTOKAR, Türkiye’nin en çok ihracat yapan savunma şirketleri.
Özellikle son dönemde Savunma Sanayii Başkalığının önderliğinde AB ülkeleri ile iyi ilişkiler geliştiren şirketler, AB’nin 2025-2027 yılları arasında yaklaşık 800 milyar avroluk savunma bütçesi oluşturma planı sonrasında AB üyesi ülkelerde faaliyetlerini daha da yoğunlaştırmayı hedefliyor.
ASELSAN’ın alçak, orta ve yüksek irtifa hava savunma sistemleri, ROKETSAN’ın kısa ve uzun menzilli füzeleri, BAYKAR’ın insansız hava araçları, TUSAŞ’ın Hürkuş, Hürjet ve KAAN uçakları ile ANKA, AKSUNGUR insansız hava araçları; NUROL Makina, FNSS ve OTOKAR’ın Zırhlı Personel Taşıyıcıları ve Taktik Tekerlekli Zırhlı Araçları, AB ülklerine en fazla pazarlanacak ürünler olarak değerlendiriliyor.
Bu sistemlerin tamamının en zorlu koşulları barındıran sahalardan elde edilen tecrübeler ışığında geliştirilmiş olmaları, ürünlerin şansını hayli artırıyor.
Türk şirketler, son satışlarla birlikte 2024 yılını rekor bir rakamla 7.1 milyar dolarlık ihracatla kapattı.
Bu gelişmelerle birlikte ihracatta yeni rekorların gelmesi sürpriz olmayacak.