Türk Silahlı Kuvvetlerinin ‘Silah Taşıyıcı Araç’ projesi kapsamında FNSS tarafından üretilen ilk araçlar Ankara Gölbaşı’nda düzenlenen törenle teslim edildi.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir törende, savunma sanayisindeki tüm ihtiyaçları tasarlayıp, geliştirip üretebilen ve bunların ihracatını yapabilen hale gelme yolunda, halkın da desteğini hissederek çalışmalara devam etme kararlılığında olduklarını belirtti.
Savunma Sanayii Müsteşarlığının (Başkanlığının) kurulduğu dönemde büyük hedeflerinden birinin Kara Kuvvetleri Komutanlığının Zırhlı Muharebe Aracı (ZMA) ihtiyacının ortak üretimle karşılanması olduğunu hatırlatan Demir,
“İşte o günlerde, tam da üzerinde bulunduğumuz coğrafyada ekilen tohum, yıllar içerisinde gelişti ve özellikle son 15 yılda yapılan büyük atılımlar sayesinde serpildi, meyvelerini vermeye başladı. Bu süreçte mayına karşı korumalı aracımız Kirpi, zırhlı personel taşıyıcı araçlarımız Ejder Yalçın, Vuran, Kobra, Fırtına obüslerimiz, seyyar yüzücü hücum köprümüz Samur, amfibi zırhlı istihkam iş makinesi Kunduz, taktik tekerlekli araçlarımız, akaryakıt tankerlerimiz, tank taşıyıcı araçlarımız, zırhlı minibüslerimiz gibi birçok aracımızı gittikçe yükselen yerlilik oranlarıyla tasarladık, geliştirdik, ürettik ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, güvenlik güçlerimizin envanterine kazandırdık” dedi.
Prof. Dr. Demir şöyle devam etti:
İHRACATTA EN AKTİF OLDUĞUMUZ ALAN ZMA VE ZPT’LERDİR
“Başlangıç projelerimizin yanı sıra devletimiz ve özel sektörün girişimleriyle gerçekleştirilen zırhlı personel taşıyıcı 6×6, 8×8 ve hafif tank gibi araçların ihracatları ise geldiğimiz noktayı gösteren önemli işaretlerden birisidir. Şu anda ihracat pazarımızda en aktif olduğumuz sektörlerden birisi, zırhlı personel taşıyıcı (ZPT) ve zırhlı muharebe araçlarımızdır (ZMA).
BU GELİŞTİRMELER SAYESİNDE SINIR ÖTESİ HAREKATLARI KENDİ İMKANLARIMIZLA GERÇEKLEŞTİRDİK
“İşte bu geliştirmeler sayesinde yurt dışı kaynağa ihtiyaç duymadan Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı gibi terör örgütlerini çökertmeye yönelik ve ülkemiz menfaatlerini korumaya yönelik harekatları kendi imkânlarımızla ve kimsenin engellemesiyle karşılaşmadan gerçekleştirmeyi başardık.
“KARA ARAÇLARINDA DIŞA BAĞIMLI OLUNAN ZIRH ÇELİĞİ, MOTOR VE TRANSMİSYON KONUSUNU DİKKATLE TAKİP EDİYORUZ”
“Yerli zırh çeliği üretebilme anlamında özel sektörümüzün kıymetli girişimleriyle büyük yol katettik ve yakın zamanda araçlarımıza inşallah yerli zırh çeliği üretebileceğiz. Bunun yanında araçlarımızın kalbi olan motor ve transmisyon geliştirme projelerimiz, modernizasyon projelerimiz ve yeni nesil araç projelerimiz de kararlı bir şekilde devam etmektedir. Bu anlamda son dönemde hızlı bir şekilde giriş yaptığımız ve yakın geleceğin teknolojisi olarak gördüğümüz insansız kara araçlarında (İKA) ise hafif, orta ve ağır sınıf olmak üzere üç farklı kategoride geliştirme faaliyetlerine başladık ve hatta hafif sınıfta ürün teslimatlarını da gerçekleştirdik.
Bugün ise burada, yoğun çabalarımızın bir meyvesi olan Kornet ve yerli üretim orta menzilli tanksavar füzemiz OMTAS’ları taşıyacak Kaplan ve Pars silah taşıyıcı araçlarımızı envantere taşımanın büyük gururunu yaşamaktayız. İlerideki projelerimizde de el birliği içinde, yerlilik oranlarını artırarak, milli tasarımlarla hem kendi ihtiyaçlarımızı karşılayan hem de ihracat pazarlarında ZPT ve ZMA araçlar konusunda Türkiye’nin artık dünyada söz sahibi bir ülke olduğunu ilan edecek bu ürünlerle dünyaya Türk gücünü gösterecek aşamaya geldiğimizi görmek istiyorum.
FNSS Genel Müdürü Nail Kurt ise Silah Taşıyıcı Araç Projesinin toplam 260 araçtan oluştuğunu; bunun 184’ünün paletli, 76’sının ise tekerlekli üretileceğini belirtti.
Hepsinin üzerinde anti-tank füzeleri olduğunu kaydeden Kurt, araçlardan 196’sının ROKETSAN üretimi OMTAS’ları, 64’ünün ise Rus üretimi Kornet-E füzelerini taşıyan/ateşleyen kuleler taşıyacağı bilgisini verdi.
Kurt şöyle devam etti:
“Anlaşılacağı üzere iki değişik araç tipimiz var. İki değişik de kulemiz var. Kısacası 4 tür ürünün sıfırdan tasarlanması, geliştirilmesi ve prototiplenmesi ve kalifikasyonları yapılmakta. İnşallah ocak ayında kalifikasyonları tamamlayacağız. Söz konusu iki araç ve iki kule tamamen Türk Silahlı Kuvvetlerinin istekleri doğrultusunda sıfırdan tasarlandı. Bütün hepsi bize bildirilmiş olan gereksinimlerdir. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyacını bire bir karşılayacak şekilde tasarlandılar, üretildiler.
PROJEDE TÜRK SAVUNMA SANAYİ FİRMALARININ BÜYÜK İŞ BİRLİĞİ VAR
“Bu aracın tasarımında birtakım örnek çalışmalar da yapıldı. 4×4 araç geliştirme sürecinde kardeş şirketimiz Nurol Makinanın 4×4 araçlar üzerindeki yetkinliğini, uzmanlığını kullandık. Ciddi tasarım girdileri, destekleri oldu. Ayrıca üretimleri de tamamen Nurol Makina tarafından yapılmakta. Yine kulelerde ROKETSAN’la entegrasyon alanında ciddi bir iş birliği yürütüldü. Bütün kulelerde ASELSAN SAGER-STA Tanksavar Termal Nişangahı sistemleri kullanılıyor. Bunun yanında yine SDT firmamız elektronik kontrol üniteleri konusunda çok ciddi destek verdi bize. Bunun yanında da yüzlerce irili ufaklı savunma sanayi firması ciddi katkı sağladı. İş birliklerinin çok efektif biçimde gerçekleştirilmesi anlamında çok önemli bir proje ve güzel bir örnek”
“PROJE İSTERLERİ ÇOK ZORLUYDU”
“Mayın ve balistik korumalar oldukça yüksek araç boyutlarına göre. Bir de yüzme ihtiyacı vardı. Dolayısıyla iki çelişen gereksinimle ilgili olarak ortak noktada buluşma anlamında çok ciddi sistem mühendisliği ve optimizasyon çalışmaları yapıldı. Bunu da başarıyla tamamladığımızı görüyoruz.
“GELİNEN AŞAMA TÜRK SAVUNMA SANAYİSİNİN ÖZELLİKLE KARA ARAÇLARINDAKİ SEVİYESİNİ GÖSTERİYOR”
“Kısa sürede 4 ayrı grup geliştirilmesi, prototiplerin üretilmesi, kalifikasyonlarının tamamlanmış olması, Türk savunma sanayisinin özellikle kara sistemlerindeki yetkinliğinin çok ciddi bir nişanesidir, belirtisidir diye düşünüyorum. Bunu, bu kadar kısa sürede dünyada gerçekten geliştirip, gereksinimleri sağlayacak, kalifikasyonları yapacak çok fazla ülke olduğunu düşünmüyorum. Kullanıcımız, Savunma Sanayii Başkanlığımız, Kara Kuvvetlerimiz hep birlikte, çok büyük bir anlayışla, aynı hedefe odaklanarak çalışıldı.
“Burada önemli bir örnek vermem gerekirse, sözleşmenin 16’ncı ayı zannediyorum kritik tasarım değerlendirme toplantısıydı. Yeni geliştirmelerde bu tür toplantılar tamamen dokümantasyon üzerinden yapılır. 16’ncı ayda, ekibimiz buraya geldiğinde görüşmeleri yapmak üzere, bu atölyede, prototip atölyesinde iki tane prototip hazırdı. Dolayısıyla tasarım değerlendirme toplantılarının verimi biraz da buradan geliyor. Bu da pek karşılaştığımız bir durum değil. Bunu özellikle vurgulamak istedim.
PROJE BAŞARI HİKAYELERİYLE DOLU AMA BU İŞİMİZİN BİTTİĞİ ANLAMINA GELMİYOR
“Gerçek anlamda, mesleki anlamda bu iş bitti diyebilmemiz için araçların Türk Silahlı Kuvvetlerine, kahraman Mehmetçiğimize teslim edilmesi, orada kullanılması lazım. O da yetmez, biz bilahare bunları devamlı takip edeceğiz. Bunları takip ettikten sonra birliklerde kullanıcımızla konuşacağız, Mehmetçiğimizle konuşacağız ta ki onların gözünde güven ifadesini, araçlardan duydukları, hissettikleri gücü biz de hissedene kadar rahat uyumayacağız. Bunu da buradan bir söz olarak vermiş olayım. Yapacak çok işimiz var ama bugüne kadarki başarıyı da hep birlikte, kullanıcımızla birlikte gelinen başarıyı da söylemeden edemeyeceğim.”
Konuşmaların ardından Nurol Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Oğuz Çarmıklı, Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ve diğer konuklara araçların maketlerini hediye etti.
Törende daha sonra FNSS ile ASELSAN arasında Özel Maksatlı Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç (ÖMTTZA) projesi kapsamında Görev Donanımları Tedariki Alt Yüklenici Sözleşmesi imzalandı.
ÖMTTZA projesi kapsamında FNSS ile TÜMOSAN arasında da Yerli Motor Tedariki Alt Yüklenici Sözleşmesi imzalandı.
Törenin sonunda topluca fotoğraf çektirildi.
SİLAH TAŞIYICI PALETLİ ARAÇ: KAPLAN
Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yürütülen Silah Taşıyıcı Araçlar (STA) projesi kapsamında geliştirilen KAPLAN STA, FNSS’nin, KAPLAN yeni nesil zırhlı muharebe aracı ailesinin en yeni üyesi.
Otomatik şanzımana ve ana muharebe tankları ile ortak hareket yeteneğine sahip olan araç, farklı alt sistemlerin entegre edilmesi suretiyle geniş bir yelpazedeki görevleri yerine getirebiliyor.
Mayın ve zırh koruması bulunan araç, düşük ağırlığa sahip gövde yapısı ve 5 yol tekeri sayesinde, farklı coğrafi şartlarda yüksek mobilite sunuyor.
Soğuk ve sıcak iklim koşullarında, çamurlu ve engebeli arazilerde, asfalt veya stabilize yollarda yüksek hızlı hareket yeteneğine sahip olan aracın gelişmiş süspansiyonlu palet sistemi, araçta oluşan titreşimi azaltmaya ve yol tutuşunu arttırmaya yönelik olarak tasarlandı.
Amfibi özellikli olan KAPLAN STA, sınıfında bu kabiliyete sahip az sayıdaki araçtan biri.
Araç, arka tarafında yer alan suda itki sistemi sayesinde, kullanıcısının, derin ve akıntılı sularda hazırlıksız olarak operasyon yapmasını olanaklı hale getiriyor.
KAPLAN STA’nın gövdesi, balistik malzemelerden, balistik kaynak tekniği ile birleştirilerek imal ediliyor.
Güç grubu kabini ile genişletilmiş sürücü bölmesinin ön tarafta yer aldığı aracın nişancı ve komutan mahalleri ise orta kısımda bulunuyor.
Aracın arka kısmında ise nişancı yardımcısı ve ilave personel bölümü yer alıyor.
KAPLAN STA’nın vurucu gücünü ise modern atış̧ ve komuta kontrol yeteneklerine sahip olacak şekilde yine FNSS tarafından geliştirilen Uzaktan Komutalı Tanksavar Kulesi oluşturuyor.
Kulenin diğer tüm benzer sistemlerle karşılaştırıldığında en ayrıştırıcı özelliği, iki farklı güdümlü tanksavar füzelerini kullanabilmesi.
KORNET konfigürasyonundan OMTAS konfigürasyonuna dönüştürülebilmesi; Devlet Malı Malzeme (DEMAM) Kornet ve OMTAS fırlatma ekipmanının kulelerde kullanılması ve aynı zamanda 7,62 mm makineli tüfek barındırması gereksinimlerinin tümünün karşılıyor.
SİLAH TAŞIYICI TEKERLEKLİ ARAÇ: 4X4 PARS
PARS 4X4; 25 Bg/ton gücündeki araç, düşük bir siluete ve amfibi özelliğe sahip.
4 kişilik mürettebatı bulunan araç hiçbir ön hazırlık gerektirmeden derin ve akıntılı suda operasyona uygun.
Aracın sudaki arttırılmış manevra kabiliyeti ise arkasında konumlandırılan iki adet pervane/uskur ile sağlanıyor.
Yere yakın ağırlık merkezi, tam bağımsız süspansiyon sistemi, ABS destekli hidrolik disk frenleri, düşük yer basıncı, arttırılmış yaklaşma ve uzaklaşma açıları, azaltılmış kırılma açısı ile her türlü zorlu arazide hareket edebiliyor.
%70 dik eğim tırmanabilen , %40 yan eğimde tutunabilen PARS 4X4, 40 cm dik engelleri de kolaylıkla geçebiliyor.
Aracın önünde yer alan hidrolik kurtarma vinci sayesinde, ihtiyaç halinde kendini kurtarma özelliği var.
PARS 4X4’ün hareket kabiliyeti, merkezi lastik şişirme sistemi ile arttırılmış olup, lastik içi katı disk sistemi sayesinde “Patlak Gider” (Run Flat) özelliğine de sahiptir. PARS 4X4 asfaltta 110 km/s azami hız ve 700 km menzile sahip.
Gevşek ve kaygan zeminde aks kilidi bulunan PARS 4X4’ün şanzımanı otomatik.
Balistik gereksinimlere uygun olarak tasarlanan balistik korumalı camlar aynı zamanda sürücü ve araç içeresindeki tüm personele çok geniş bir görüş açısı sağlıyor.
PARS 4X4, entegre gece ve gündüz kameraları sayesinde karanlık ortamlarda dahi sürücü ve komutana kullanım imkânı veriyor.
Sürücü, komutan ve nişancı için özel olarak geliştirilen kumanda ve ikaz panelleri ile yükseklik ayarlı mayın koruma koltukları; farklı ölçü ve donanımlardaki askeri personelin ihtiyaçlarına göre tasarlandı.
Mayınlara ve el yapımı patlayıcılara karşı korumalı olan aracın gövdesi, balistik malzemeden üretildi.
Farklı görev ve kullanıcı ihtiyaçlarına yönelik ekipmanların araç içerisinde kullanılması veya taşınması göz önünde tutularak tasarlanan araç, yük taşıma kapasitesi ve açık mimari özellikleri ile de dikkat çekiyor.
PARS 4×4 STA’nın ateş gücünü yine FNSS tarafından geliştirilen Uzaktan Komutalı Tanksavar Kulesi oluşturuyor.
Benzer sistemlerle karşılaştırıldığında kulenin en ayrıştırıcı özelliği, KORNET ve OMTAS gibi iki farklı güdümlü tanksavar roketlerini ateşleyebilen konfigürasyonların mevcut olması.
Sözleşmeye göre araçların tamamının 2022 yılı içinde teslim edilmiş olması gerekiyor.