Uzman Erbaş Komando Temel Kursu’ndan mezun olan Mehmetçiklere belgeleri ve bröveleri, Isparta’daki 40’ıncı Komando Eğitim Tugay Komutanlığında yapıldı.
Komandoların, yürüyüş kararı sayarak tören alanına girmesi ve yerlerini almalarının ardından Sancak yerini aldı.
Törene katılanlar, Sancağı ayakta selamlandı.
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, tören alanına beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ile gitti.
Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, mezun olan komandoları selamladı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan törende dereceye giren Uzman Erbaşlara mezuniyet belgeleri verilerek bröveleri takıldı.
Komandoların gösteriler yaptığı ve Komando Andı ile Cumhuriyetin 100’üncü Yıl Marşı’nı okuduğu törende Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de bir konuşma yaptı:
CAYDIRICI VE ÇOK YÖNLÜ HAREKET ETMEK TERCİH DEĞİL, ZORUNLULUK
“Bugün burada, zorlu eğitim süreçlerini başarıyla tamamlayan siz kıymetli silah arkadaşlarımın mezuniyet töreninde bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumu özellikle ifade etmek istiyorum. Mezuniyetlerinizin sizlere, ailelerinize, Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve ülkemize hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum. İçinden geçtiğimiz dönem, ülkemizi ve tüm dünyayı etkileyen çok boyutlu ve karmaşık güvenlik paradigmalarıyla şekillenmektedir. Bölgesel istikrarsızlıklar, sınır aşan tehditler, terörizm, siber saldırılar, düzensiz göç hareketleri ve enerji güvenliği gibi meseleler başta askerî olmak üzere politik, ekonomik, teknolojik ve sosyal açılardan çok yönlü tehditler oluşturmaktadır. Böylesine kritik bir dönemde, sadece savunmada kalmak değil aksine ön alıcı, caydırıcı ve çok yönlü bir stratejik vizyon ile hareket etmek bizler için bir tercih değil, zorunluluktur. Bu gerçeklikten hareketle Türkiye Cumhuriyeti olarak hem ülkemizin ve asil milletimizin güvenliğini sağlamak hem de bölgesel ve küresel barışa katkıda bulunmak amacıyla çalışmalarımızı büyük bir gayretle sürdürüyoruz. Çok şükür ki Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, benimsediğimiz etkin politikalar, icra ettiğimiz sonuç odaklı faaliyetler ve hayata geçirdiğimiz kritik projeler ile çok boyutlu ve proaktif bir güvenlik mimarisi inşa etmeyi başardık. Bu mimarinin temel taşı ise; yüksek disiplini donanımı ve eğitim seviyesiyle her türlü göreve hazırlıklı olan kahraman ordumuzdur.”
TSK ÇEŞİTLİ VAZİFELERİ KARARLILIKLA YERİNE GETİRİYOR
“Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; başta terörle mücadele ve hudut güvenliği olmak üzere denizlerimizin ve semalarımızın korunması, tatbikatlarla gücünün pekiştirilmesi dâhil çeşitli vazifeleri büyük bir kararlılıkla yerine getirmektedir. Bu çok yönlü faaliyetlerimiz, sadece yurt içinde sınırlı kalmamakta, aynı zamanda kardeş ve dost coğrafyalarda da güvenliği, barışı, huzuru ve istikrarı tesis etmeye yönelik artan bir ivmeyle sürdürülmektedir. Öyle ki bugün; Azerbaycan’da, Libya’da, Somali’de, Katar’da, Kosova’da ve Bosna-Hersek’te görev yapan Mehmetçik, bu stratejik vizyonumuzu ve ülkemizin ulaştığı etkinliği sahada açıkça ortaya koymaktadır. Bu görevleri icra etmemiz, kadim Türk devlet geleneğimiz ile köklü tarih ve medeniyetimizden ilham alan sorumluluk anlayışımızın da bir tezahürüdür. Elbette ki bu büyük başarının ardında Türk Silahlı Kuvvetlerimizin her biri kendi alanında vazgeçilmez önemdeki unsurlarının ortaya koydukları büyük emek, gayret ve fedakârlıklar vardır. Ancak ordumuzun en güzide birliklerinden biri olan ve başta terörle mücadele olmak üzere pek çok faaliyetimizde stratejik ve operatif gücümüz olan kahraman komandolarımızın mümtaz katkılarını özellikle vurgulamak isterim.”
KOMANDOLARIMIZ ASİL MİLLETİMİZİN GURUR KAYNAĞI OLMAKTA
“Nitekim komandolarımız, özellikle terörle mücadele operasyonlarında Türk askerî kudretinin ve cengâverliğinin en önde gelen temsilcileri konumundadır. Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyindeki operasyon sahalarında birçok kritik görevde ve bulundukları uluslararası misyonlarda komandolarımız, hep üstlendiği vazifeleri büyük bir başarıyla yerine getirerek asil milletimizin gurur kaynağı olmaktadırlar. Bugün buradan mezun ettiğimiz siz kıymetli uzmanlarımız da, işte bu seçkin gücün bir parçası birer mensubu olacaksınız. Göğsünüzde taşıyacağınız komando brövesi ve takacağınız mavi bere, sizler için büyük bir sorumluluk ve daima gurur duyacağınız bir onur olacaktır. Bu kapsamda şu tavsiyelerimi daima rehber edinmenizi sizlerden istiyorum: Unutmayınız ki komando olmak; sadece zorlu şartlarda görev almak veya operasyon icra etmek değil aynı zamanda yüksek bir ruh disiplinine sahip olmak ve karakter sağlamlığı demektir. Ayrıca, fiziki yeterliliğin yanında psikolojik dayanıklılığı, yüksek bir iradeyi ve farkındalığı da gerektirir.
Bu bağlamda
– Sahada karşılaşacağınız tehlike anında, akıllı ve cesur,
– Baskı altında sessiz, kararlı ve sebatlı,
– Rahatlık anında ise tedbirli ve ölçülü olmalısınız.
Ne kadar yetenekli olursanız olun; irade, sabır ve kararlılık vazgeçilmeziniz olmalıdır.
Her şartta hazır, güçlü ve cesur olan komandolar, bu özellikleriyle daima ayaktadır ve vazifesine amadedir.”
HAKİKİ MÜCADELE YOLUNUZ ŞİMDİ BAŞLIYOR
“Sizler, burada aldığınız zorlu eğitimleri tamamlayarak, sadece fiziksel değil; zihinsel ve psikolojik olarak da önemli bir eşiği aşmış bulunuyorsunuz. Ancak hakiki mücadele yolunuz, asıl şimdi başlıyor. Gerektiğinde her biriniz; farklı coğrafyalarda yüksek riskli görevler üstleneceksiniz. Bu görevlerde yalnızca kendi başarılarınız değil; silah arkadaşlarınızın güvenliği, asil milletimizin huzuru ve vatanımızın bekasının sizlere emanet edildiğini asla unutmayınız. Öte yandan vazifelerinizden elde edeceğiniz her bir tecrübe çok kıymetlidir. Karşılaştığınız her engeli birer problem şeklinde değil aksine sizleri geliştiren güçlü bir gelişim fırsatı olarak görmelisiniz. Zira askerlik; sürekli yenilenen, gelişen ve öğrenilen bir meslektir. Modern harp, artık yalnızca fiziki üstünlükle değil; zihinsel çeviklik, stratejik öngörü ve teknolojik donanım ile yürütülmektedir. Bu nedenle Türk Silahlı Kuvvetleri olarak; eğitim ve doktrin ile harp konsepti ve teknolojiyi ayrılmaz bir bütün olarak görmekte, buna göre çalışmalarımızı icra etmekteyiz.”
TSK, HER GEÇEN GÜN GÜCÜNE GÜÇ KATIYOR
“Şanlı ordumuzun bugün ulaştığı bu yüksek seviyede yerli ve millî savunma sanayimizin gelişiminin de müstesna bir payı olduğunu vurgulamak isterim. Öyle ki son yıllarda Silahlı Kuvvetlerimizin hizmetine sunulan millî piyade tüfeklerimiz, fırtına obüslerimiz, farklı çap ve kabiliyette yerli füzeler ve modernize edilmiş zırhlı araçlarımız, İHA ve SİHA’larımız ile deniz harp sistemlerimiz, hem caydırıcılığımızı artırmış hem de operasyonel gücümüzü büyük ölçüde yükseltmiştir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, bunların yanı sıra sahip olduğu nitelikli personeliyle her geçen gün gücüne güç katmaktadır. Sizler de bugün brövelerinizi gururla takarak kıymetli ve tarihî bir adım atıyorsunuz. Ülkemizin bekasını koruma azmimiz ve kararlılığımız ile daha büyük ve güçlü Türkiye Yüzyılı vizyonumuz doğrultusunda sürdürdüğümüz faaliyetlerde görev alacak bu kutsal misyonun birer parçası olacaksınız. Bunun bilincinde olan sizlerin tüm görevlerinizi yüksek bir aidiyet duygusuyla yerine getirerek Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve ülkemize nice önemli hizmetlerde bulunacağınıza yürekten inanıyorum. Bu vesileyle, siz komandolarımızın yetişmesinde emeği geçen başta 40’ıncı Komando Eğitim Tugay Komutanlığımızın başta Komutanı olmak üzere kıymetli öğretmenlerini ve mümtaz personelini yürekten tebrik ediyor, kendilerine teşekkür ediyorum. Aynı şekilde sizleri yetiştiren bu seviyelere ulaşmanızda en büyük sahip olan ve bugün evlatlarıyla bir kez daha gurur duyan kıymetli ailelerimize de şükranlarımı sunuyorum. Sözlerime son verirken,
– Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadar ki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyor;
– Aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.
Kahraman Komandolar!
Mezuniyetinizin bir kez daha hayırlı olmasını diliyor, görevlerinizde üstün başarılar diliyorum. Yolunuz ve bahtınız açık, bileğiniz kuvvetli, gücünüz daim olsun. Kalın sağlıcakla.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da tören alanına görüntülü canlı bağlandı ve mezun komandolara seslendi.
Konuşmasına, tören alanındakileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Canımız, aziz bildiğimiz bu vatanın bekası, milletimizin istiklal ve istikbali için toprağa düşen tüm şehitlerimizi bugün bir kez daha minnetle yad ediyorum. Dar-ı bekaya irtihal eden gazilerimize Cenabıallah’tan rahmet diliyor, hayatta olanlara şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt’teki akınlardan İstanbul’un fethine, İstiklal Savaşı’ndan 15 Temmuz darbe teşebbüsünün püskürtülmesine kadar “İlayı Kelimetullah” uğruna şehadet şerbeti içen tüm şehitlere Allah’tan rahmet diledi.
“Rabb’im şehit ve gazilerimizin emaneti olan bu cennet vatanın her bir köşesine hakkıyla sahip çıkmayı, milletimize ve devletimize layıkıyla hizmet etmeyi, Türkiye’yi her alanda muzaffer ve muvaffak kılmayı, birlik ve kardeşlik iklimini ülke sathında yeşertmeyi hepimize nasip eylesin.” diyen Cumhurbaşkanı, 18 haftalık zorlu eğitim sürecini başarıyla nihayete erdiren 2094 komando uzman erbaşı ayrı ayrı tebrik ederek, “Mevla’dan her bir Mehmetçiğimize vazifelerinde üstün muvaffakiyetler temenni ediyorum. Verdikleri güçlü, modern ve nitelikli eğitimle komando uzman erbaşlarımızı yalnızca en çetin koşullara değil, hayatın farklı zorluklarına da hazırlayan tüm komutanlarımıza buradan teşekkür ediyorum. Keza sizleri binbir emekle büyüten, vatan, millet, devlet aşkıyla yetiştiren ailelerinize selamlarımı iletiyor, ‘Allah onlardan razı olsun’ diyorum.” ifadelerini kullandı.
Törende kahraman askerlere tevcih edilecek olanın, milletin şahsı manevisinde vücut bulan iftihar ve cesaret nişanları olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
“Almaya hak kazandığınız mezuniyet belgeleri havada, karada, denizde, her zaman ve her yerde korkusuzca vereceğiniz şanlı mücadelenin namus ve ehliyet beratlarıdır. 2 hafta sonra inşallah birliklerinize katılacak, en yalçın tepelerde, en zorlu hava şartlarında, en derin sularda çoğu zaman hayatınız pahasına vatanımıza ve milletimize hizmet edeceksiniz. ‘Ezan dinmesin, rengini şehitlerimizin mübarek kanlarından alan al bayrak inmesin’ diye gerektiğinde anadan, yardan, serden geçeceksiniz. İnşallah her biriniz disiplininizle, cesaretinizle, yiğitliğinizle ve elbette vicdanınızla, ahlakınızla, merhametinizle göz dolduracak. Vazifenizi icra ederken şu hususu asla unutmamanızı istiyorum, Türkiye Cumhuriyeti öyle hüdayinabit bir devlet değildir. Bu toprakları bin yıldır gerektiğinde al kanlarıyla sulayan, kardeşlik ve dayanışma ruhuyla yeşerten bu millet, öyle sıradan bir topluluk değildir. Bizler ‘Devlet ebet müddet’ ilkesi doğrultusunda, ilayı kelimetullah yolunda asırlardır mücadele eden, şahsiyetini, vahdet ve uhuvvet şuuru istikametinde tahkim eden bir milletiz. Kurduğumuz devletlerle, insanlığa kattığımız değerlerle sancaktarlığını yaptığımız o kutlu dava ile temayüz etmiş, adeta bütünleşmiş bir milletin mensuplarıyız. Geçmişi böylesine şanlı, böylesine şerefli bir milleti, tüm unsurlarıyla, tüm müktesebatıyla geleceğe taşımak hepimizin esas gayesidir. Şunu da aklınızdan hiçbir zaman çıkarmayınız, Türkiye Cumhuriyeti sulhun, barışın, istikrarın tarafındadır. Türkiye hiçbir ayrım yapmadan tüm komşularında ve bölgesinde huzurun, egemen olmasını samimiyetle istemektedir.“
YENİ KRİZLERİN ORTAYA ÇIKMASINI ASLA ARZU ETMİYORUZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıllardır istikrarsızlıklarla ve çatışmalarla boğuşan bölgemizde yeni krizlerin ortaya çıkmasını asla arzu etmiyoruz.” dedi.
Kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına Türkiye’nin etrafında, merkezinde barış ve güvenliğin olduğu yeni bir iklimin hâkim olması gerektiğine inandıklarını belirten Cumhurbaşkanı, “Gazze’de zulüm ve katliam son bulsun, Suriye 14 yıldır hasretini çektiği huzur ortamına kavuşsun, Rusya-Ukrayna Savaşı bir an önce adil bir barışla nihayete ersin istiyoruz. Bunları da öyle birileri gibi laf olsun diye söylemiyor, tüm kalbimizle barışa inandığımız için her fırsatta vurguluyoruz. İnşallah bunun için çalışmaya, bunun için mücadele etmeye, bunun için sorumluluk almaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiden dış politikaya birçok alanda olduğu gibi terörle mücadelede de verilen emeklerin karşılığını almaya başladıklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yaptığımız başarılı operasyonlarla örgütün Türkiye’deki eylem kapasitesi ve varlığını etkisiz hâle getirdik. Suriye ve Irak’ın kuzeyine gerçekleştirdiğimiz sınır ötesi harekâtlarla terörü kaynağında kurutma noktasına geldik. Şimdi bunu farklı bir aşamaya taşıyoruz. ‘Terörsüz Türkiye’ hedefimize ulaşmak amacıyla ittifak ve iktidar olarak kardeşliğimizi daha da güçlendirecek adımlar atıyoruz. Bugüne kadar büyük bir sabırla, kararlılıkla ve hassasiyetle süreci yönettik. Netice alana kadar aynı iradeyi muhafaza edeceğiz. 40 yıldır kanımızı emen, kaynaklarımızı sömüren, kardeşi kardeşe kırdıran terör belasından tamamıyla kurtulup, ‘Terörsüz Türkiye’ hedefine vardığımızda inşallah önümüzde yepyeni bir sayfa açılacak, Türkiye Yüzyılı’nın kilit taşlarından biri daha yerine oturtulmuş olacaktır. Kahraman ordumuzun kahraman mensupları, sizler yalnızca ülkemizin caydırıcı gücü değil, bölgemizin barış, refah ve güvenliğinin de teminatısınız. Kaderini Türkiye’nin kaderiyle birleştirmiş, ümidini bu ülkenin geleceğine bağlamış mazlumlar için de mücadele eden birer çelik pençesiniz. Zalime Yavuz, mazluma Yunus’sunuz. Gerek ülkemizde gerek sınırlarımızda gerekse yurt dışında ordumuza yakışır şekilde görev yapacağınızdan en küçük bir şüphe duymuyor, sizlere güveniyorum.“