Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, gazetecilerin gündemde yer alan farklı konulara ilişkin sorularını yanıtladı.
Bunlardan biri, Eurofighter alımı konusuydu.
Bakanlık kaynakları, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in, TV100’de yaptığı “Eurofighter Tayfun uçaklarından yeni 40 tane alacağız. Almanya çok uzun zamandır direniyor vermemek için ama sonunda yine NATO’daki dostlarımız; İngiltere’dir, İtalya’dır, İspanya’dır; bunların da olumlu katkılarıyla Almanya da en son olumlu cevap verdi.” şeklindeki açıklamalarının detaylarının sorulması üzerine şu bilgilendirmeyi yaptı:
“Eurofighter Typhoon uçağının ülkemize satışına yönelik olarak konsorsiyum üyesi ülkelerden Birleşik Krallık, İspanya ve İtalya tarafından daha önce onay verilmiş, Almanya tarafından uçağın satışına yönelik Geçici Satış Otoritesinin görevlendirilmesine onay verilmiştir. Bu hususun tedarik sürecini hızlandıracağı değerlendirilmektedir. Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın harekât ihtiyacının karşılanması amacıyla bir alternatif olabileceği değerlendirilen Eurofighter Typhoon uçağının tedarikine yönelik teknik seviyedeki çalışmalara devam edilmektedir.”
Bakanlık kaynakları ayrıca, Birleşik Krallık Savunma Bakanı’nın bugün (14 Kasım) Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’i ziyaretinde Eurofighter konusunun da gündeme geleceğini hatırlattı.
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Güney sınırlarımızla ilgili açığı kapatacağız” şeklindeki sözlerinden sonra Suriye’nin kuzeyine yeni bir kara harekatı yapılıp yapılmayacağına dair soruları da cevaplandırdı:
“Ülkemizin ve hudutlarımızın güvenliği için uluslararası hukuk ve meşru müdafaa açısından operasyon / harekât yapmak Türkiye’nin en doğal hakkıdır. Bu konuda ne lazımsa bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yaparız. Ülkemizi ve milletimizi tehdit eden terörün kaynağı nerede olursa olsun daha önce yaptığımız gibi yine yeri ve zamanı gelince gereken yapılır. Bizim için önemli olan halkımızın ve ülkemizin güvenliği ile ülkemizin hak ve menfaatlerini korumaktır ve bunda da kararlıyız.”
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Üslerinin ABD Tarafından Kiralanacağı İddiaları
“Kıbrıs Adası’nda dengeleri bozabilecek ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) güvenliğine tehdit oluşturabilecek her türlü gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Yabancı devletlerin Ada’da üsse sahip olması gibi uluslararası hukuka aykırı şekilde hayata geçirilmek istenebilecek türlü girişime karşı, KKTC’nin güvenliğinin sağlanması ve hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli askeri ve siyasi tedbirleri almayı sürdürüyoruz. Türkiye, geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da Garanti ve İttifak Antlaşmaları çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin güvenliği, huzuru ve refahı için her ne pahasına olursa olsun gerekli tedbirleri almaya devam edecektir.”
Bosna-Hersek’te Görevli Personelin Sosyal Medyaya Yansıyan Görüntüleri
Bakanlık kaynakları, Bosna Hersek’te görev yapan bir Türk askerinin pedofili karşıtı bir grup tarafından yakalandığına dair görüntülerin sosyal medyaya düşmesiyle ilgili şu bilgilendirmeyi yaptı:
“Sosyal medyadaki görüntüler maalesef doğrudur. Tank Uzman Çavuş Ümit Kökçıkaran’ın 28 Ekim 2024 tarihinde Yurt Dışı Geçici Görevlendirilmesi sonlandırılmış akabinde 04 Kasım 2024 tarihinde sözleşmesi feshedilerek TSK’dan ilişiği kesilmiştir. Ayrıca, adı geçen personel hakkında adli süreç başlatılmış, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.”
TSK’da Bir Afgan Doktorun Görev Yaptığı İddiaları
“TSK’nın askerî sağlık sistemi içerisinde bulunan kadrolarında, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı almış sivil ya da asker hiçbir Afgan vatandaşı görev yapmamaktadır. Bahse konu haber, kasten ve halkı yanıltıcı bir ifade şekliyle Bakanlığımızı ve TSK’yı yıpratma ve karalama amacı taşımaktadır.”
Astana Süreci Toplantıları
“Astana’da 11-12 Kasım 2024 tarihlerinde düzenlenen Yüksek Düzeyli Memurlar Toplantısı, Garantör ülkeler İran İslam Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temsilcileri katılımı ile icra edilmiştir. Bu kapsamda, Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünü zayıflatan ve sınır ötesi saldırılar ve sızmalar dâhil olmak üzere, komşu ülkelerin milli güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı durma konularında birlikte çalışmaya devam edilecek, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) katılımıyla Suriyelilerin güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüşü için uygun koşulların oluşturulması, siyasi sürecin canlandırılması ve tüm Suriyelilere insani yardımın engelsiz aktarılmasının sağlanması için Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin karşılıklı saygı, iyi niyet ve iyi komşuluk ilişkileri temelinde yeniden tesis edilmesine yönelik çabalar sürdürülecektir.”