Son yıllarda önemli uzay projeleri üzerinde çalışan Roketsan, 1951 yılında kurulan ve 75 ülkeden 500’ün üzerinde üyesi ile dünyanın en önemli ve en büyük uzay yapılanması olan Uluslararası Uzay Federasyonu’na (IAF) üye oldu.
Geliştirdiği roket, füze ve mühimmatlarla global bir savunma sanayi oyuncusu hâline gelen Roketsan, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen 74’üncü Uluslararası Uzay Kongresi’nde (International Astronautical Congress- IAC) IAF Başkanı Clay Mowry imzalı üyelik sertifikasını teslim aldı.
75 ülkeden 500’ün üzerinde üyesi ile dünyanın en önemli ve en büyük uzay yapılanması olan IAF, her yıl düzenlediği Uluslararası Uzay Kongresi ile sektördeki güncel gelişmelerin ele alınmasına platform sağlıyor.
Türkiye, 2026 yılındaki kongrenin Antalya’da düzenlenmesi için başvurusunu tamamlamıştı.
Polonya’nın da düzenlemeye aday olduğu 2026 kongresi için verilecek karar Bakü’de belli olacak.
Uzaya bağımsız erişimle ilgili olarak 2012 yılında Savunma Sanayii İcra Kurulunda alınan karar ile Türkiye’yi uzay ligine taşıma görevi Roketsana verildi.
Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde yürütülen bu çalışmalarda, 4 yılda uzaya erişme hedefi bir yıl erken gerçekleşti ve 2017 yılında, milli teknolojilerle fırlatılan ilk yerli sonda roketi ile 126 kilometre irtifaya çıkıldı.
Roketsanın bu başarısıyla, uzayın sınırı olarak kabul edilen 100 kilometre çizgisi ilk kez milli bir roketle aşılmış oldu.
2020’de ise yeni sonda roketleriyle yapılan fırlatma testlerinde 136 kilometre irtifaya ulaşıldı.
Bu önemli dönüm noktasıyla hem sıvı yakıtlı roket motorlarının geliştirilmesi yolunda önemli bir adım atıldı hem de sonda roketiyle taşınan faydalı yükler sayesinde Türkiye’nin uzaydaki bilimsel çalışmaları başladı.
Roketsanın yeni hedefi, yakın bir zamanda uzay çalışmalarına katkı sağlayacak faydalı yükler barındıran, 100 kilogramlık bir faydalı yük kapasitesine sahip, yeni bir sonda roketi ile 300+ kilometre irtifada bir yörünge-altı uçuş gerçekleştirmek.
300+ kilometre irtifa hedefinden sonra 400 kilogram ağırlığında bir uyduyu 550 kilometre irtifaya yerleştirebilecek ve tamamen sıvı yakıtlı itki sistemlerini kullanan Şimşek-1 Uzay Fırlatma Sistemi’nin, İğneada’da kurulum çalışmaları süren Uzay Fırlatma Merkezinden uzaya gönderilmesi hedefleniyor.
Böylece Türkiye, dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu uydu fırlatma, test etme, üretme altyapısı ve üs kurma yeteneğine kavuşmuş olacak.
Gelecekte ise Göktürk sınıfı uydular ve Ay’a yumuşak iniş gibi hedeflere yönelik daha yüksek kapasiteli uzay fırlatma araçlarının geliştirilmesi için çalışılıyor.
Böylece derin uzay ve uzayın keşfi için dünya dışı gezegenlere erişim, uzay madenciliği gibi birçok gelişmekte olan alanda Türkiye önemli bir güce sahip olacak.