Uzak Asya’da işler kızışıyor! Çin-Güney/Kuzey Kore-Japonya-Amerika-Rusya beşlisi Güney Çin Denizi’nin sularını ısıtıyor ve güç oyunları suların üstünde yaşanıyor.
Geçtiğimiz günlerde Çin’in Güney Çin Denizi’ne inşa ettiği yapay adalarının uydu görüntülerinin ortaya çıkması ortalığı dahada karıştırdı. Çin inşa ettiği yapay adalara askeri savunma sistemleri kuruyor ve radarlarla donatıyor. Çin havadan gözetleme işlemini dahada azaltacak bir strateji geliştirirken aynı zamanda saldırı ve hava savunma sistemlerinin kritik yerlerde konuşlanabilmesi için önemli hamleler gerçekleştiriyor.
Güney Çin Denizi’ne inşa ettiği yapay adalara HQ-9 veya LD-2000 hava savunma sistemi göndermeye hazırlanıyor. Tabi Çin sadece ada inşa etmiyor! Geçtiğimiz haftada Çin, ordusunun uçak gemisini Pasifik’e doğru sürdüğünü açıkladı. Bu durum en çok Japonya’yı korkuttu. Japon yetkililer bu durumu yakından takip ettiklerini ve edeceklerini açıkladı. Çin son zamanlarda askeri anlamda gelişen en önemli ülkelerden biri. Rusya’dan S-400 hava savunma sistemlerini 2020’den önce teslim alacak. Geliştirdiği çakma uçakların yanı sıra alımda yapıyorlar.Sipariş ettiği Su-35’lerden 5 adetini teslim aldı. Kendi tasarımı Chengdu J-20 savaş uçağı ise gök yüzünde testlerine devam ediyor. Yeni inşa ettiği uçak gemisinin de pist inşasında sona gelindi. Herhalde tarihin en hızlı uçak gemisi inşasına tanıklık ediyoruz.
Savunma sanayisine önem veren bir ülke.Genelde özgün ürünler ortaya koymasa da Rus patentli veya teknoloji kopyalaması yaparak yerli bir güç kuruyor. J-11 savaş uçağı, H-6K bombardıman uçağı, HQ-9 hava savunma sistemi gibi ürünleri Rus çakması.Tabi kopyalamada da oldukça iyiler. En iyi örnek ise ABD’nin MQ-1 Predator’una oldukça benzeyen CH-4 İha’ları. Geçtiğimiz haftalarda radara görünmezlik “stealth” teknolojisini etkisiz kılan bir radar geliştirdiklerini iddia ettiler. Ancak Çin’in her iddiası doğru olsaydı şu an dünyadaki en etkin güç Çin olabilirdi 🙂
Peki uzak Asya’da yaşanan bu güç oyunlarında Japonya ne kademede?
Japonya aslında güçlü bir orduya sahip. Ancak bu ordunun en büyük yardımcısı ve tabiri caizse babası Amerika Birleşik Devletleri. ABD-Japonya ilişkisini herkes bilir. Askeri açıdan bu ilişki daha ileri düzeyde. ABD’nin bölgedeki en önemli müttefiklerinden biri olan Japonya’nın ordusu çeşitli Amerikan silahını barındırıyor. Bulunduğu konum açısından da kilit bir öneme sahip olan Japonya’nın çeşitli bölgelerinde ve adalarında Amerikanlara ait üsler bulunuyor.
ABD’nin çeşitli hava savunma gemisi ve uçak gemisi de Japonya’ya demir atmış durumda. Hatta son 3 aydır Japonya’dan gelen askeri haberler hep Amerika’ya ait hava araçlarının düşüşü…
Geçtiğimiz haftalarda Japonya’da konuşlu ABD’ye ait F/A-18 Hornet tipi savaş uçağı Yamaguchi’de düştü. Yine Amerikan Deniz Kuvvetlerine ait V-22 Osprey tipi tiltrotor’un Japonya’da (Okinawa Adası açıklarında) denize düşmesiyle 5 mürettebat yaralandı. Bir ara Japon hükümeti ile ABD arasında V-22 Osprey gerginliği de yaşandı. Bölgedeki V-22 Osprey’ler modernize edilmeli ve bakıma girmeli. Ancak ABD hükümeti bölgedeki Osprey’lerin çekilmemesini ve görevlerine devam etmesini kararlaştırdığında Japon hükümeti bunu olumsuz karşıladı.
Gelelim bölgenin kilit iki ülkesine: Kuzey Kore-Güney Kore!
İki inatçı keçi…
Yalanların havada uçuştuğu ve birbirlerine kan kusan iki devletin inatçılığı.
Kuzey Kore’den başlayalım.
Ülke içi durumu bir felaket. Hak ve yaşam hürriyeti hükümetin başındaki isime ait.İnsanlar internete veya her istediğine anında asla erişemezler. Oradaki insanların dünya ile iletişim kurmaları istenmez. Devlet halkına sürekli yalanlar söyler. Özellikle Güney Kore hakkında. (Bunlardan en saçma olanı; Güney Kore’de ABD işgali olduğu ve oradaki insanların acı çektiği, ülkenin son derece güvensiz ve çatışmalı bir ortamı olduğu.) Bu yalanların en temel nedeni asimile edilen halkın eleştirme hakkı olmaması ve ”halimize şükür” demeleri istenmesi 🙂
Kuzey Kore ordusal anlamda da sıkıntılar yaşayan bir ülke. Oldukça eski silahlara sahip ordu özellikle hava gücü bakımından yetersiz. Eski Rus silahlarını kullanıyor ve Rusya ile askeri strateji anlaşması da var. Ancak kafasına göre takılan bir ülke olduğundan nükleer teknoloji konusunda oldukça ileri seviyede. Bu seviye ABD’yi oldukça rahatsız etmekte çünkü ülke, ulusal kuruluşların ve çeşitli ülkelerin defalarca uyarısına rağmen nükleer füze denemeleri yapıyor. Düşmanlarına göz dağı veriyor. E tabi birazda Rusya’ya güveniyor.
Savunma sanayi projelerinde ise tam bir bilinmezlik söz konusu.Geçtiğimiz haftalarda yeni geliştirdiği keşif ve gözetleme İha’sını tanıttı.Kuzey Kore’de 10 tane de silahlı İha olduğu iddia ediliyor.
Güney Kore ise Kuzey Kore’ye oranla daha aktif ve dünya ile iç içe bir ülke.
İnsanlar daha rahat ve K.Kore’deki gibi yalanların daha az olduğu bir ülke.Her ne kadar ülkenin din örgütleri tarafından yönetildiği ortaya çıksa da 🙂
Ordusal anlamda Japonya’dan farkı yok. ABD’nin etkisi yüzüne yansımış G.Kore’nin. Ve yine çeşitli Amerikan üsleri ülkede oldukça fazla. Hava, kara ve deniz gücünde Amerikan silahları oldukça çok. Hatta geçtiğimiz günlerde açıklanan bilgiye göre Güney Kore, Kuzey Kore tehditlerine karşı F-16’larına yeni gelişmiş füzeler alıyor. Yer altı hedefleri için GBU-31 ve AIM-120 orta menzilli havadan havaya füze sistemlerini envanterine dahil ediyor.
ABD’den P-8 deniz karakol uçağı isteyen Güney Kore, ülkesinin topraklarına THAAD füze savunmasını da dahil edecek. Ancak bundaki ilginç durum ise birkaç siyasinin ve halkın belirli bir kesiminin bu savunma sistemini istememesi. 2017’de ülkenin güneydoğusuna yerleştirilecek olan bu sistem en çok Kuzey Kore ve Çin’i rahatsız etti. Makalemizin başında bahsettiğimiz Çin’e ait yapay adaların radar sistemleri ile donatılmasının temel nedeni bu hava savunma sistemlerini etkisiz kılabilmek içindir.