İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Savunma Teknolojileri Kulübü’nce (SAVTEK) düzenlenen Savunma Teknolojileri Günleri 2021, son derece ilginç anlatımlara sahne oluyor.
Bunlardan biri de FNSS Kurumsal İletişim Müdürü Cem Altınışık’ın ilginç olduğu kadar keyifli olan sunumuydu.
Konuşmasına FNSS’yi tanıtarak başlayan Altınışık, zaman içinde silah araç ve teknolojilerindeki ilerlemelerin savaş meydanını değiştirdiğini, savaş meydanındaki ihtiyaçların tekrar silah araç ve teknolojilerini değiştirmeye devam ettiğini; bu döngünün o dönemden bugüne kadar değişmeden sürdüğünü ifade etti.
Cem Altınışık şöyle dedi:
“Burada bir değişmezimiz daha var; o da askerin, piyadenin önemi. Milattan önce 300’lere kadar bile gittiğinizde piyadenin önemini yani Makedonya’nın büyük İskender’in Falankslarına, Roma Lejyonlarına, Osmanlı’nın Yeniçerilerine baktığımızda, piyade gerçekten o dönemde nasıl önemliyse, bugün de çok önemli. Bunların, tabii ki piyadenin, insan ve araç ilişkisi, insanla silah ilişkisi de çok çok önemli. Bu durumda bizim, askerin savaş etkinliğini sağlayabilmemiz için beka kabiliyeti, ateş gücü ve hareket yeteneğini de sağlamamız gerekiyor.”
Altınışık, 1974 yılında büyük başarıyla gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekâtı’nın ardından silah ambargosuna maruz kalan Türkiye’nin, milli savunma sanayisinin önemini iyice anladığını hatırlattı.
80’li yıllara gelindiğinde TSK’nın zırhlı muharebe aracı ihtiyacının ortaya çıktığını kaydeden Altınışık, 1985 yılında Savunma Sanayi Geliştirme ve Destekleme Dairesi Başkanlığının (Bugünkü Savunma Sanayii Başkanlığı-SSB) kurulduğunu söyledi.
Cem Altınışık şöyle devam etti:
“SSB’nin ilk ihalesidir; SSB ihaleye çıkıyor ve Silahlı Kuvvetler için, kendi ordumuz için yerli imkânlarla, yurt içinde öncelikle, lisans altında, yerli imkânlarla ve sonradan yerli imkânlarla Zırhlı Muharebe Aracı geliştirilmesi amacıyla bir proje başlatıyor ve burada çıkılan ihale sonucunda AIFV o zamanki adıyla, bugün bildiğimiz adıyla -tabii onun çok gelişmiş bir versiyonu- ZMA 15’lere karar veriyor ordumuz. Bunun en büyük sebebi, ZMA 15’lerin diğer adaylar içerisinde amfibi kabiliyete sahip tek araç olması. Bu, SSB’nin de ilk projesi. İşte FNSS burada kuruluyor. 1990’ların başına geldiğimizde ilk zırhlı muharebe aracını Türkiye’de gerçekleştiriyoruz. Bu Türkiye için bir ilk ve Türk ordusunun hizmetine giriyor.”
Cem Altınışık, bu tarihten sonra FNSS’nin yine birçok ilke imza attığını; farklı versiyonlarda ve konfigürasyonlarda, Amerika Birleşik Devletleri’nde bile görülmeyen konfigürasyonlarda araç ürettiğini ve ihraç ettiğini ifade ederek, “Bu aynı zamanda Türkiye’nin 1997’de ilk komple silah sistemi ihracatı oluyor” dedi.
Altınışık şöyle devam etti:
“2004’te yine Türkiye’nin yurt dışında ilk askeri fabrika işletme ve modernizasyon projesini Suudi Arabistan’da gerçekleştiriyoruz. 2005’te ilk defa taktik tekerlekli 8×8, sonra 6×6 Pars araçlarını Türkiye’de tasarlıyoruz, geliştiriyoruz. 2007 yılında bir sözleşme imzalıyoruz SSB ile birlikte. Bu Türkiye’nin sözleşmeye bağlanmış ilk yerli tasarım kara aracı projesi. Seyyar Yüzücü Hücum Köprüsü. Bugün bu sistemlerin hepsi de çok başarılı bir şekilde Türk istihkâmcıları tarafından kullanılıyor. Geldiğimiz noktaya baktığımızda, tekerlekli araçlarımız vardı biliyorsunuz Pars 8×8; bunları kendi ordumuzdan önce Malezya’ya ihraç ettik. Ardından da Umman’a ihraç ettik. Malezya projesiyle birlikte Türkiye’nin halen daha tek kalemde, kara sistemlerinde en büyük ihracatıdır.”
FNSS Kurumsal İletişim Müdürü Cem Altınışık, “İlk”lerin bunlarla sınırlı olmadığını, TSK’ya en fazla sayı ve çeşitte ön cephe hattı aracı veren kuruluşun FNSS olduğunu söyledi.
FNSS’nin TSK için “Terzi işi” özel geliştirilmiş ürünler ortaya çıkardığını ifade eden Altınışık, “Zırhlı kara aracında dışa bağımlılığı artık ortadan kaldıran bir ürün portföyüne sahip oluyoruz bu şekilde bakarsak ve uluslararası arenada saygın, güvenilir bir Türk markası olarak bayrağımızı gururla dalgalandırıyoruz” diye konuştu.
Cem Altınışık, FNSS’nin toplam cirosunun %52’sini ihracatın oluşturduğunu ve bunun 2.6 milyar dolara denk geldiğini; 680 onaylı yerli tedarikçinin faaliyette olduğunu ve FNSS’ye alt sistem sağladığını; buradan da dolaylı şekilde istihdama önemli katkı verdiklerinin ifade etti.