Sarıkamış, Türk’ün imkânsıza karşı giriştiği bir harekâttı.
“Kış-2020 Türkiye-Azerbaycan Birleşik Müşterek Tabur Görev Kuvveti Tatbikatı” ise Mehmetçiğin 107 yıl sonra aynı coğrafyada “Tarihe bir kez daha meydan okuduğu” tatbikat olarak kayıtlara geçti.
Tatbikatın “Seçkin Gözlemci Günü”ne Milli Savunma Bakanı Dr. Hulusi Akar, Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Zakir Hasanov, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz katıldı.
Tatbikatta düşman karargâhının İHA’larla tespit edilmesinin ardından bölgeye Türkiye ve Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri özel kuvvet unsurlarından oluşan karma birlikle harekât icra edildi.
Helikopterlerden halatlarla hızlıca yere inen (Fast Rope) özel kuvvetler birliği, karargâhtaki düşman unsurları etkisiz hale getirdi.
Daha sonra bölge Atak helikopterlerle ateş altına alındı ve düşman ve düşmana ait unsurlar imha edildi.
Görevlerini başarıyla icra eden özel kuvvetler birliği yine genel maksat helikopterleri ile bölgeden alındı.
Keskin nişancı timlerinin atışlarını, tank bölüklerinin kısa gösterisi izledi.
Gerçek mühimmat kullanılan “Kış-2020 Türkiye-Azerbaycan Birleşik Müşterek Tabur Görev Kuvveti Tatbikatı”nda kimyasal bir saldırıya karşı dezenfekte görevi yapacak mobil timler de tanıtıldı.
Tatbikata Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinden 66, TSK’dan ise 1268 personel katıldı.
218 farklı tür silahın kullanıldığı tatbikatta 190 araç görev yaparken, TSK envanterine yeni giren silah sistemleri ve araçlar da denendi.
Tatbikatta, Derin Kar ve Şiddetli Soğuklarda Muharebe Parkuru önünde “Komando Marşı” söylendi.
1 Şubat’ta başlayan tatbikat bugün (12.02.2021) sona erecek.
TATBİKATTA YÜREK ISITAN GÖRÜNTÜLER
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TSK’ya ait yeni nesil üniteleri gezdi.
Sahra fırın ünitesine giren Akar, fırından yeni çıkan sıcacık ekmekleri bölerek Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Hasanov’a, Genelkurmay Başkanı Orgeneral yaşar Güler’e ve komutanlara ikram etti.
Derin Kar ve Şiddetli Soğuklarda Barınma Tesislerinde de incelemelerde bulunan her iki Bakan yapılan yığma iglonun içine girerek incelemelerde bulundu. Daha sonra 1 numaralı seyir yerine geçen Bakanlar ve Komutanlar, bu bölgede gerçekleştirilen hava hücum harekâtını da takip etti.
Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Zakir Hasanov tatbikatta yaptığı konuşmada, “TSK, dünyanın en güçlü ordularındandır.” dedi.
“Kardeş ülke” Türkiye ile güçlü bir iş birliği içinde olduklarını ifade eden Orgeneral Hasanov, “TSK’nın tecrübelerinden faydalanmak bizim için önemlidir.” diye konuştu.
Orgeneral Hasanov şöyle devam etti:
“Azerbaycan ve Türkiye arasındaki tarih, din ve medeniyet, iki ülke arasındaki köklü bağları teşkil eder. Liderimiz Haydar Aliyev tarafından ‘tek millet iki devlet’ olarak ifade edilen Türkiye-Azerbaycan ilişkileri, bugün de devlet başkanlarımızın rehberliğinde umutla devam etmektedir.”
Azerbaycan Savunma Bakanı Orgeneral Hasanov, ülkesinin 44 günlük muharebede Ermenistan’ı mağlup ederek topraklarını işgalden kurtardığını; bu muharebede Türkiye’nin her zaman yanlarında olduğunu söyledi.
BÜTÜN DÜNYA KARDEŞLİĞİMİZİN SARSILMAZ OLDUĞUNU GÖRDÜ
Orgeneral Hasanov şöyle dedi:
“Muharebe zamanında Türkiye, politikasını çizdi ve bizim yanımızdaydı. Siyasi, manevi ve diplomatik desteklerle yanımızda oldu. Türkiye bu tutumuyla dünyaya şu mesajı verdi: Türkiye Azerbaycan’ın yanındadır. Bütün dünya bir daha gördü ki Türkiye-Azerbaycan birliği, kardeşliği sarsılmazdır ve ebedîdir. Türkiye’nin yanımızda olması bizi daha da gururlandırdı, bize güç verdi. Biz bu güçten istifade ederek işgal altındaki topraklarımızı azat ettik. Azerbaycan halkı bunu çok kıymetlendirdi. Türkiye’nin bize verdiği büyük destekten dolayı teşekkürlerimi bildirmek istiyorum.“
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar da konuşmasında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevinin karada, denizde, havada Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliği, bağımsızlığı başta olmak üzere tüm hak, alaka ve menfaatlerinin korunması olduğunu belirterek, “Kutsal vatan topraklarımızın savunulması, 83 milyon vatandaşımızın güvenliğinin sağlanması; bekamız için yapmamız gereken ne varsa bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz.” dedi.
Hulusi Akar, gerek yurt içi gerekse sınır ötesinde terörle mücadelenin sürdüğünü ifade etti ve Irak’ın kuzeyindeki Pençe Kaplan-2 Harekâtı’na ilişkin bilgi verdi.
Akar şöyle dedi:
“İnşallah terör belasından hem ülkemizi hem de Iraklı kardeşlerimizi kurtaracağız. Bu konudaki çalışmalarımız artan bir şiddet ve tempoda devam etmektedir. Son aldığımız istihbari bilgiler çerçevesinde, oradaki teröristlerin varlığının devam ettiği, belirli yerlerde toplandıkları ve bir saldırı hazırlığı içinde oldukları yönünde istihbarat edinilmesinin ardından dün saat 02.55’ten itibaren Hava Kuvvetlerimizin harekâtıyla birlikte Kara Kuvvetlerimizin müştereken yaptığı yeni bir operasyon, Pençe Kartal-2 Harekâtı başladı. Şu anda devam ediyor. Bunun amacı; teröristlerin barınaklarını, sığınaklarını başlarına yıktık; yeni baştan birtakım yerlerde toparlanmaya çalışan teröristleri de orada etkisiz hâle getirmek suretiyle bölgenin güvenliğini sağlamak.”
IRAK’IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE SAYGILIYIZ
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Pençe Kartal-2 Harekâtı’nı dost ve müttefik ülkelerle koordine ettikleri bilgisini verdi.
“Irak’ın toprak bütünlüğüne, siyasi birliğine saygılıyız.” diyen Akar, “Bizim hiçbir şekilde hiçbir komşumuzun topraklarıyla ilgili hak ve alakalarını çiğnemek gibi bir düşüncemiz asla söz konusu değil. Bizim yapmaya çalıştığımız şey sınırlarımızın, halkımızın güvenliği, hak, alaka ve menfaatlerimizin korunması.” dedi.
NATO ile Irak’ta birtakım çalışmaların da yapıldığını hatırlatan Akar, “Biz bu manada Irak ile olan ilişkilerimizi daha da pekiştirmek, geliştirmek, NATO konusundaki her türlü bilgi ve tecrübelerimizi de paylaşmak suretiyle Irak Silahlı Kuvvetlerinin daha etkin bir hâle gelmesi konusunda bize düşen ne varsa, iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde, bunları da yapmaya hazırız. Bu konuda ortak eğitim ve tatbikatlar yapılabilir. Ayrıca savunma sanayii, temin, tedarik bakımından alınacak ilave tedbirleri de kendileriyle görüştük, görüşmeye devam edeceğiz.” açıklamasında bulundu.
“İKİ ÜLKENİN ORDUSUNA GÜVENİN”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri personelinin de katıldığı Kış 2021 Tatbikatı’nın başarıyla icra edildiğini belirterek, “Bütün dünyada bir kez daha görülmüştür ki Türk Silahlı Kuvvetleri ve Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri donanımı ve nitelikli personeli ile kendisine verilecek her türlü görevi karada, denizde, havada, kışın, yazın, dağda, ovada yapabilecek güçtedir. Ülkelerimizin ve Türk milletinin savunması, güvenliği için Türk Silahlı Kuvvetlerine, Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerine herkesin güvenmesi gerektiğini de bir kez daha burada gözler önüne sermiş bulunuyoruz.” dedi.
“AZERBAYCAN’LA KARDEŞLİĞİMİZ SÖZDE DEĞİL”
Türkiye ve Azerbaycan’ın kardeşliğinin sadece sözde olmadığını Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarmak için gerçekleştiği harekâtta bir kez daha gözler önüne serildiğini belirten Akar, “Biz gerçekten kederde, kıvançta bir ve beraberiz.” ifadelerini kullandı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Azerbaycan’ın gerçekleştirdiği ve zaferle sonuçlanan harekâtı büyük gurur, mutluluk ve sevinçle izlediklerini de kaydederek, “Bizim hiçbir şarta bakmaksızın daima Azerbaycanlı kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olduğumuzun bütün dünya tarafından bilinmesi lazım.” dedi.
“TÜRKİYE’NİN SURİYE’YE KATKILARI UNUTULMAMALI”
Hulusi Akar, Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olduğunun da altını çizdi.
Türkiye’nin Suriye’de terör örgütleri DEAŞ, PKK/YPG’ye gerekli operasyonları yaptığını ifade eden Akar, “Orada terör koridoru parçalandı. Bundan sonra da orada herhangi bir şeklide terör koridorunun inşa edilemeyeceğini, kurulamayacağını herkesin bilmesi lazım.” dedi.
Akar şöyle devam etti:
“Eğer Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye bu bölgeye müdahale edip de oradaki teröristleri etkisiz hâle getirmeseydi, göğüs göğüse mücadele etmek suretiyle DEAŞ’lı 3 bin terörist etkisiz hâle getirilmeseydi, PKK/YPG orada durdurulmasaydı, Suriye’deki resim çok daha farklı olurdu ve siyasi çözüm konuşma noktasına gelinemeyebilirdi. Bunda Türkiye’nin etkisi, katkısı yadsınamaz, çok büyük. Ayrıca, eğer Türkiye bölgede bu varlığını ortaya koymasaydı, özellikle Avrupa’ya olacak mülteci akının nelerle sonuçlanacağını, ne sonuçlar doğuracağını da herkesin iyi düşünmesi lazım.“
SORUN TÜRKİYE İLE YUNANİSTAN ARASINDA. TÜRKİYE İLE ABD VEYA AB ARASINDA DEĞİL
Kıbrıs’ta, Ege’de, Akdeniz’de yaşananlara değinen Akar, Ege istişare görüşmelerinin bugüne kadar ikisinin Atina’da birinin Ankara’da yapıldığını, “güven ve güven artırıcı önlemler” çerçevesindeki toplantıların dördüncüsünün Ankara’da yapılması için beklediklerini söyledi.
Akar, bunun için Yunanistan’ı davet ettiklerini, bu toplantının yapılmasıyla daha iyi bir diyalog ortamının doğacağını, sorunların görüşmeler yoluyla çözülebileceğini değerlendirdiklerini belirtti:
Hulusi Akar, şöyle devam etti:
“Bölgede Yunanlı komşularımızın gerilimden uzak durması, gerilimi artırmaması, gerilimi artırıcı, tırmandırıcı dil kullanmamaları lazım. Yunanlı komşularımızın bu tehdit dilinden vazgeçmesi, tehdit diliyle bugüne kadar hiçbir yere varamadıklarını görmeleri lazım. Yunanlı dostlarımızın, komşularımızın her seferinde Türkiye ve Yunanistan arasındaki meseleleri, sanki Türkiye ile AB, ABD veya başka Avrupa ülkeleri arasındaymış gibi göstermelerinden vazgeçmeleri lazım çünkü bu dille problemlerin çözülmesine değil, yayılmasına sebep oluyorlar. Tehdit dilini bizim kabul etmemiz mümkün değil. Bu tırmandırıcı dilden uzaklaşmaları lazım.“
“ADALARA YAPILAN ÜST DÜZEY ZİYARETLER TAHRİKE DÖNÜŞMEMELİ”
Milli Savunma Bakanı, herkesin askerî eğitimini, tatbikatını yapabileceğini ancak bir komşu ülkenin hedef gibi gösterilmemesi gerektiğini vurguladı.
“Tabii ki sizler ziyaretlerinizi yapabilirsiniz, konuşabilirsiniz, görüşebilirsiniz ama hiçbir ada yokmuş gibi tamamen Türkiye’nin yanındaki 300-500 metre, 3-5 kilometre uzaklıktaki adalara cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, genelkurmay başkanları, tüm askerler… Bu ziyaretlerin herhangi bir şekilde tahrike, gerilimi artırıcı bir olaya dönüşmemesi lazım.” dedi.
Türkiye’nin Kıbrıs konusunda da çok kararlı olduğunun altını çizen Akar, Kıbrıs Türk’ünü yok sayarak bir yere varmanın mümkün olmadığını vurguladı.
Akar, “İster Kıbrıs, ister Ege, ister Akdeniz konusunda olsun, üçüncü taraflardan beklentimiz objektif olmaları, sorunları akıl, mantık, aklıselim çerçevesinde değerlendirmeleri.” diye konuştu.