Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Millî Uzay Programı’nı açıkladı.
Millî Uzay Programı’nın Türkiye’nin uzaydaki yol haritası olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel uzay yarışında ülkemizi üst liglere taşıyacak bu yol haritasının başarıyla hayata geçmesini diliyorum” dedi.
“Paylaşacağımız hedefler bir hayal ürünü değil, havacılık ve uzay teknolojilerinde bugüne kadar başardıklarımızın bir üst noktaya taşınmasıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 18 yılda oluşturulan altyapı yatırımlarıyla bugün uzay çalışmalarında insan kaynağı, tasarım ve mühendislik kabiliyetleri açısından çok daha güçlü bir Türkiye bulunduğunu söyledi.
Türkiye’yi kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen, test edebilen bir seviyeye çıkardıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun ilk örneğinin GÖKTÜRK-2 uydusu olduğunu, şimdi de sırada gece ya da gündüz fark etmeden her türlü hava şartında yüksek çözünürlüklü görüntü elde edebilecek GÖKTÜRK-3 uydusunun bulunduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin uzay alanındaki kurumsal kapasitesine büyük önem verdiklerini, modern altyapılan sayesinde roket, uydu, yer sistemlerinde fikirden ürüne kadar ihtiyaç duyulan tüm imkanları sağlayabildiklerini anlatarak, TÜBİTAK Uzay, TÜBİTAK SAGE, DELTA-VE, ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, TÜRKSAT ve İTÜ başta olmak üzere, birçok kuruluşun altyapılarında önemli projeler yürütüldüğünü aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi Türkiye’nin uzaydaki 10 yıllık vizyon, strateji, hedef ve projelerinin yer aldığı Millî Uzay Programımızı bugünlerde meşhur olan sloganıyla tüm dünyaya ilan ediyor ve diyorum ki, gökyüzüne bak Ay’ı gör” dedikten sonra Millî Uzay Programı’ndaki birincil ve en önemli hedefin Cumhuriyetin 100. yılında aya ilk teması gerçekleştirmek olduğunu açıkladı.
1- İlk aşamada 2023 yılı sonunda yakın dünya yörüngesine ateşlenecek millî ve özgün hibrit roketle aya ulaşılarak sert iniş gerçekleştirilecek. Uzay aracını yakın yörüngeye çıkartacak ilk fırlatma uluslararası iş birliği ile hayata geçirilecek. Bu görev tamamlandığında hem aya ulaşmayı başaran ülkelerden biri olunacak hem de ikinci aşama ay misyonu için gerekli bilgiler toplamış olacak. 2028 yılında hayata geçirilmesi planlanan ikinci aşamada ise uzay aracını yakın yörüngeye çıkartacak ilk fırlatmanın bu kez millî roketlerle yapılması hedefleniyor. Aya yumuşak iniş gerçekleştirilecek bu aşama da tamamlandığında Türkiye ayda bilimsel faaliyetler yapabilen sayılı ülkelerden biri konumuna gelecek.
2- Yeni nesil uydu geliştirme alanında dünya ile rekabet edebilecek ticari bir marka ortaya çıkarılacak. Türkiye’nin sahip olduğu uydu üretim kabiliyetleri, Türkiye Uzay Ajansı koordinasyonunda kurulacak tek bir millî şirket bünyesinde birleştirilecek.
3- Türkiye’ye ait bir bölgesel konumlama ve zamanlama sistemi geliştirilerek, sivil ve askerî amaçlı navigasyon ihtiyaçları için kullanılan bu uydu teknolojisinde büyük riskler barındıran dış bağımlılık sona erdirilecek.
4- Uzaya erişim sağlanacak ve bir uzay limanı işletmesi kurulacak. Uzay limanı, en uygun coğrafyalardaki dost ve müttefik ülkelerle birlikte oluşturulacak. Uluslararası iş birlikleriyle bu misyon da en kısa sürede hayata geçirilecek.
5- Uzay havası ya da meteorolojisi olarak tabir edilen alana yatırım yapılarak uzaydaki yetkinlik artırılacak. Bu şekilde, Türkiye’nin yeryüzü ve gökyüzündeki operasyonları daha güvenli hâle getirilecek.
6- Türkiye, astronomik gözlemler ve uzay nesnelerinin yerden takibi konularında daha ileri bir seviyeye ulaştırılacak. TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi ile Doğu Anadolu Gözlemevi birbirine entegre edilerek tek bir ulusal araştırma altyapısı hâline dönüştürülecek. Türkiye’ye kazandırılacak radyo teleskoplar sayesinde Türk bilim insanları, sırrı hâlâ çözülememiş hızlı radyo patlamalarını çalışabilecek. Bu teleskopları tasarlayacak Türk mühendisler, derin uzay programının haberleşme altyapısının da temelini atacak.
7- Türkiye’deki uzay sanayi ekosistemi daha da geliştirilecek. Savunma sanayinde elde edilen kazanımlar, uzay alanına taşınacak. Burada da güçlü ve üretken bir ekosistem oluşması sağlanacak.
8- Uzay teknoloji geliştirme bölgesi kurulacak. Bu amaçla Orta Doğu Teknik Üniversitesi bünyesinde yerli ve yabancı yatırımcılara ev sahipliği yapacak bir uzay teknoloji geliştirme bölgesi oluşturulacak. Burada yatırım yapacak firmalara da çeşitli mekanizmalarla destek sağlanacak. Yeri belirlenen bu merkez, özel sektörün öncü güç olarak konumlandırılacağı ifade edilen Türkiye Uzay Ajansına da ev sahipliği yapacak.
9- Uzay alanında etkin ve yetkin insan kaynağı geliştirilecek. YÖK ve Millî Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere ilgili kuruluşlarla özel programlar oluşturularak, bu alandaki nitelikli insan kaynağı artırılacak.
10- Bir Türk vatandaşı uzaya gönderilecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son hedefle ilgili olarak, “Uzaya bir vatandaşımızı göndermeyi elbette bir turistik gezi olarak değil, gelecek nesillere yol gösterecek bir bilim misyonu olarak tasarlıyoruz. Uzaya gitme niteliklerine sahip bir kişiyi gönüllüler arasından seçerek gerekli eğitimleri almasını sağlayacak ve uzaya göndereceğiz. Bu sayede Uluslararası Uzay İstasyonu’nun alt yapısından yararlanarak, bilimsel deney yapma imkânına kavuşacağız. Tabi benim özellikle burada bir şerhim var, mademki bir vatandaşımız uzaya gidecek, artık astronot ya da kozmonot kelimelerine bir Türkçe karşılık bulmamız gerekiyor. Biliyorsunuz bu bizim hassas noktamız. Buradan dil bilimcilerimize bir çağrıda bulunuyor ve diyorum ki, gelin Türk uzay yolcularına Türkçe bir isim bulalım. Tabi yalnızca dil bilimciler değil, 83 milyon vatandaşımız da özgün fikirleriyle bu arayışa ortak olabilir.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çağrısının ardından TRT Haber, sosyal medyadaki takipçilerinden, “Astronot“, “Kozmonot” ve “Taykonot” kelimelerine Türkçe karşılık olabilecek önerilerini yazmalarını istedi.